Rusya ile yüz milyar dolarlık dış ticaret hedefi
Erdoğan, Rusya Başbakanı Putin ile görüşimesinin ardından "4 yıl içinde yüz milyar dolarlık dış ticaret hacmini yakalayacağımıza inanıyorum" dedi
MOSKOVA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Rusya'nın, 4 yıl içinde yüz milyar dolarlık dış ticaret hacmini yakalayacağına inandığını söyledi.
Erdoğan, iki günlük çalışma ziyareti amacıyla geldiği Moskova'da Rusya Başbakanı Vladimir Putin ile önce baş başa, sonra heyetler arası görüşmelerde bir araya geldi.
Baş başa görüşmede, son 7 yıl içinde iki ülke arasındaki ilişkilerin her alanda karşılıklı olarak geliştiğini belirten Erdoğan, "Askeri, ekonomik, siyasi, kültürel, her alanda ilişkiler çeşitlenmekte. Beni heyecanlandıran şey, taraflarda olumlu istikamette bir ilerleme olması" dedi.
Erdoğan'ın gelecek 4 yıl içinde iki ülke arasındaki dış ticaret hacminin yüz milyar dolarlık hedefi yakalayacağına inandığını söylemesi üzerine araya giren Putin, "5 yıl içinde" dedi. Bunun üzerine Erdoğan, 4 yılı kastederek, "Onu yapacak iradeyi taraflarda görüyoruz. Küresel kriz ekonomiyi olumsuz etkiledi, ama olumluya dönmeye başladı. İnanıyorum ki yoğun bir çalışmayla bu durumu kısa zamanda toparlarız" ifadesini kullandı.
Putin de konuşmasında, iki ülke ilişkilerinin son yıllarda giderek geliştiğini belirterek, "Maalesef küresel ekonomik kriz karşılıklı ekonomik ilişkilerimizi olumsuz etkiledi" dedi.
Türkiye ile Rusya arasındaki ticaret hacminin önceki yıl 35 milyar dolara ulaştığına dikkat çeken Putin, "Son dönemde bu oran yüzde 40 oranında düştü. Ancak Türkiye hala Rusya Federasyonu'nun önemli ticaret ortaklarından biri. İki ülke arasında enerji alanında önemli işbirliği var" diye konuştu.
Putin ve Erdoğan'ın görüşmenin ardından ortak basın toplantısı yapması bekleniyor.
Türkiye'de Nükleer Santral Tesisi Konusunda İşbirliği
Başbakan Erdoğan ve Rusya Federasyonu Başbakanı Vladimir Putin, yaptıkları görüşmelerin ardından ortak bir basın toplantısı düzenlediler.
Toplantıda, Türkiye ile Rusya Federasyonu arasında, "Türkiye'de Nükleer Santral Tesisi Konusunda İşbirliği Ortak Beyannamesi" ile "Bitki Karantina Alanında İşbirliği Anlaşması" imzalandı.
"Türkiye'de Nükleer Santral Tesisi Konusunda İşbirliği Ortak Beyannamesi"ni Türkiye adına Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Bitki Karantina Alanında İşbirliği Anlaşması'nı da Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker imza koydu.
Nükleer santral konusundaki bu anlaşmayla "bir süreç başladığı" ve "bu süreç sonunda her iki taraf her konuda mutabık olursa sonunda nihai anlaşmanın imzalanacağı" bildirildi.
Vizenin kaldırılmasına yönelik çalışmalar başlatılacak
Başbakan Erdoğan, basın toplantısında yaptığı konuşmada iki ülke arasında vizelerin kaldırılmasına yönelik çalışmaların başlatılacağını belirterek, "Az önce müjdeyi Sayın Başbakan verdiler. O da vizelerin kaldırılması noktasındaki çalışmaların taraflarca başlatılması süreci... İnanıyorum ki bu buluşmamızın önemli yanlarından biri oldu. Temenni ediyorum ki, Sayın Medvedev'in Türkiye ziyaretinde bunu artık karar altına alırız" dedi.
Erdoğan, basın toplantısında, bir gazetecinin, "Türkiye'de nükleer santral ihalesi açılmıştı. Bu ihalenin yürütmesiyle ilgili Danıştay'dan durdurma kararı geldi. Bu ihale sürecindeki eksiklikler giderilmesi konusunda çalışmalar yapıldı mı?" sorusu üzerine, şunları söyledi:
"Nükleer enerjiyle alakalı olarak Danıştay'ın ihaleyi iptalinden sonra devletten devlete bir anlaşma yapmak suretiyle bu adımı atma noktasında taraflarca bir karara vardık. Şu anda onun alt yapı çalışmasını arkadaşlarımız yürütüyorlar. Tamamladıkları anda bununla ilgili adımı atacak ve bu işi süratle bitirip hayata geçireceğiz ve çok fazla bir zamanımızı alacağını zannetmiyorum. Hazırlıklar büyük ölçüde tamamlanmış durumda."
"Enerji en önemli unsur"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Enerji konusu, Türkiye ile Rusya Federasyonu arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin en önemli unsurudur. Doğalgaz alanında olan işbirliğimizin ham petrol ve nükleer enerji alanına da yayılmış olması aramızdaki bu ortaklığı çok daha güçlendirecektir" dedi.
Erdoğan, Rusya Federasyonu Başbakanı Putin ile yaptığı ortak basın toplantısında, Devlet Başbakanı Medvedev ve mevkidaşı Putin ile çok çok verimli görüşmeler gerçekleştirdiğini dile getirerek, görüşmelerde ikili ilişkileri değerlendirme fırsatı bulduklarını kaydetti.
Mevcut ilişkileri daha ileriye nasıl taşınabileceğini değerlendirme imkanı bulduklarını anlatan Erdoğan, 2008 yılında iki ülke arasındaki dış ticaret hacminin zirve yaptığını, küresel ekonomik kriz sebebiyle 2009'da ne yazık ki hissedilebilir bir düşüş yaşandığını dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Önümüzdeki 5 yıl için bir hedefimiz var. O da dış ticaret hacmini 5 yılda 100 milyar dolara ulaştırmaktır. Tabii bu yıl aynı zamanda haziran ayında Türkiye Cumhuriyeti ile Rusya Federasyonu arasında 1920 yılında başlatılan diplomatik ilişkilerin 90. yıl dönümünü kutlayacağız.
Her alanda ilişkilerin olumlu şekilde ilerliyor olması bizler için memnuniyet verici. Sayın Medvedev'in mayıs veya haziran ayında büyük ihtimalle Türkiye ziyareti söz konusu. Bu ziyarette de tabii önemli bazı adımların atılması söz konusu olacak. Rusya Türkiye'nin 1., Türkiye ise Rusya'nın 7. ticari, ekonomik ortağı olmuştur.
Enerji konusu, Türkiye ile Rusya Federasyonu arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin en önemli unsurudur. Doğalgaz alanında olan işbirliğimizin ham petrol ve nükleer enerji alanına da yayılmış olması aramızdaki bu ortaklığı çok daha güçlendirecektir.
Şu ana kadar yapılan çalışmayı çok daha yoğun bir şekilde bundan sonraki süreçte devam ettirecekler ve bir an önce bunu da neticelendireceğiz. Bunun yanında ortak rafineri çalışmamız söz konusu. Bu çalışmada yine enerji alanındaki en önemli adımlarımızın bir tanesi olacak.
Özellikle burada bir şeyi tekrar ifade etmek durumundayım. Malum ülkelerimiz döviz noktasında sürekli olarak bir kur baskısı altında ticaretini yapmaktadır. Ve bu kur baskısından kurtulmak üzere yerli paraya geçiş noktasında biz mevzuat çalışmalarımızı tamamladık. Yine değerli dostum Putin'in ifade ettiği gibi, iki bankamız şu anda bu uygulamalara geçti.
Şu anda Rusya'da da bu çalışmalar yapılıyor. Bir an önce burada da bitirildiği anda gerek Türk Lirası'nda, gerekse Rus Ruble'sinde yapılacak bu çalışma inanıyorum ki tüm girişimcilerimizin işini kolaylaştıracağı gibi onları kur baskısından kurtaracak. Öbür yandan da ciddi manada bir kazançları olacaktır. bu ilişkilerde aynı zamanda ekonomik bağımsızlığın da önemli bir ifadesidir.
Ben, Sayın Devlet Başkanı Medvedev ve Sayın Başbakan Putin'in şahsında Rus halkına çok çok teşekkür ediyorum. Türkiye'ye gelen turistler noktasında Almanya'dan sonra şu anda Rusya ikinci sırada. 2009 rakamları küresel krize rağmen çok da fark etmedi, hemen hemen aynı diyebilirim."
5 yılda 100 milyar dolar hedef
Rusya Başbakanı Vladimir Putin, Türkiye ile Rusya arasındaki ticaret hacminin 5 yıl içinde 100 milyar dolar seviyesine ulaşacağına inandığını söyledi.
Putin, iki günlük çalışma ziyareti için Moskova'da bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında, görüşmeler sırasında ikili ilişkilerin değişik boyutlarını ele aldıklarını belirterek, "Ülkelerimiz arasındaki ilişkiler son yıllarda giderek gelişti, 2008 yılında Rusya Türkiye'nin birinci, Türkiye de Rusya'nın 7. büyük ticaret ortağı haline geldi" dedi.
Küresel ekonomik kriz nedeniyle dış ticaret hacminde bir düşüş olduğunu ifade eden Putin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün bu zorlukları aşma ve sürdürülebilir bir gelişme için işbirliğini geliştirme konusunu ele aldık. Sayın Erdoğan'ın ikili ticaret hacmini 5 yıl içinde 100 milyar dolar seviyesine ulaştırılacağı açıklamasına ben de katılıyorum. Ben de kesinlikle bu rakama ulaşacağımıza inanıyorum. Öncelikle ağırlığımızı enerji alanındaki işbirliğine verdik. Rusya, Türkiye'nin en büyük ve en güvenli enerji kaynağı tedarikçisi, Türkiye'nin doğal gaz tedarikinde Rusya'nın payı yüzde 70 oranında. Burada sadece ticareti artırma değil, karşılıklı yatırımların artırılmasını da hedefliyoruz."
Türkiye-İtalya-Rusya önerisi
Petrol ve doğal gaz boru hatları konusuna da değinen Putin, Erdoğan ile yaptığı görüşmede, bu yöndeki çalışmaların canlandırılması konusunda mutabık kaldıklarını ifade ederek, hem Samsun-Ceyhan, hem de Güney Akım'da Türkiye, İtalya ve Rusya'nın ortak olmalarından ötürü, "boru hatları konusunda üçlü bir devletler arası anlaşma yapılmasını önerdiklerini" ifade etti.
Erdoğan ile görüşmesinde Güney Akım doğal gaz boru hattı ve Samsun-Ceyhan petrol boru hattı projelerini de ele aldıklarını söyleyen Putin, "Bu projelerimizin çevre güvenliği ve Avrupa'nın güvenliği açısından önemli olduğunu ispata gerek yok" dedi.
Putin, Güney Akım ile ilgili bir soru üzerine bu konudaki çalışmaların öngörülen süre içinde devam ettiğini belirterek, Karadeniz'in dibi ile ilgili çevre değerlendirme raporunun yüzde 100, jeolojik sismik çalışmaların da yüzde 80-85 oranında tamamlandığını kaydetti.
Bu çalışmaların tamamlanmasının ardından rapor haline getirilerek Türk tarafına sunulacağını ifade eden Putin, öngörülen süre olan 10 Kasım 2010'a kadar Türkiye'nin değerlendirmesini yapıp, çalışmalar için müsaadelerini vereceğini kaydetti.
Nükleer işbirliği
Putin, Türkiye ile elektrik ve atom enerjisi işbirliğini de geliştirmek istediklerini kaydetti. Putin, "Geçen yıl imzaladığımız nükleer işbirliği anlaşması gerçek bir ortaklık için alt yapı hazırlığını oluşturmuştur" diye konuştu.
Nükleer teknoloji konusunda Rusya'nın rekabet gücünün sorulması üzerine Putin, "bu açıdan çok büyük bir rekabet gücüne sahip olduklarını, teknolojik açıdan da, standartlarının Avrupa ile ile hemen hemen aynı seviyede olduğunu" ifade etti.
Teknolojik açıdan Avrupa ülkelerinin daha ileride olduğu kısımları, kendilerini bu konuda ispatlamış olan uluslararası şirketlere havale ettiklerini belirten Putin, "Bu tip kuruluşlara yüzde 10-15 civarında hisse veriyoruz. Bu projenin o bölümünde Siemens var" dedi. Putin, "Bizim önerdiğimiz proje baştan sona devri öngörüyor, kredi kaynakları ve donanım tedarikini tamamen kapsamakta" diye konuştu.
Putin, kendilerinin nükleer yakıtı teslim ettiklerini ve daha sonra da kullanılan yakıtı geri aldıklarını belirterek, "Bütün bu hizmetleri yapmak bize büyük bir rekabet gücü ve rakiplerimizin önünde büyük bir avantaj sağlıyor" dedi.
Vize
Başbakan Putin, Rus şirketlerinin Türkiye'deki özelleştirmelere de katılmak istediğini belirterek, görüşme sırasında tarım alanında işbirliğini geliştirmeyi, Türk tarım ürünlerinin ve beyaz et ürünlerinin Rusya'ya ihracatı konusunu da ele aldıklarını söyledi.
Türkiye ile Rusya arasında ulusal para birimlerinin kullanılmasına da değinen Putin, "İki Türk bankası zaten ruble işlemlerine başladı. Türkiye ve Rusya ulusal para birimlerinin kullanılması çalışmalarını sürdürüyoruz" dedi.
Vladimir Putin, görüşmelerinde insani konuları da ele aldıklarını belirterek, "vize uygulamasının karşılıklı kaldırılmasını ele aldık. Umarım bu süreç fazla vakit almaz" ifadesini kullandı.
Türk-Ermeni ilişkileri
Başbakan Putin, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleştirilmesi sürecine ilgi gösterdiklerini de ifade ederken, bu alanda yapılan girişimleri "büyük bir takdir" ile karşıladıklarını kaydetti.
Putin, bu konuyla Yukarı Karabağ sorununun "vasıfları itibariyle oldukça zor sorunlar olduğunu" belirterek, "Bu yüzden bu sorunlar bir paket halinde değil ayrı ayrı ele alınmalı. Ayrı ayrı çözümleri bile zor olan bu konuları bir araya getirmek çözümü ertelemek anlamına gelir. Karabağ sorununun çözümü konusunda katkılarımızı sürdüreceğiz" dedi.
Putin, "Rusya'nın rolü, olumlu yönde yapılan bütün çalışmaları yapıcı şekilde desteklemek olacaktır" diye konuştu.
Yukarı Karabağ sorununun çözümüyle ilgili bir soruyu yanıtlarken, Rusya'nın, "hem Ermenistan, hem de Azerbaycan ile yakın ilişkilere sahip olduğunu belirten Putin, şunları kaydetti:
"Milyonlarca Azeri ve Ermeni vatandaşı Rusya'da yaşamakta. Rusya'nın bu ülkelerle ayrıca ticari ilişkileri de bulunmakta. Rusya, Azerbaycan'dan doğal gaz ithal etmeye başladı. Biz Sovyetler birliği döneminden kalma sorunların çözümünden yanayız."