Şahin: "Öğrencileri kutuplaştırmamalıyız"
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, öğrenci evlerne ilişkin, "Öğrencilerimizi siyasallaştırıp bu kutuplaşmanın içerisinde koymamamız gerekiyor" dedi.
TEKİRDAĞ - Şahin, Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya'yı ziyaret etti. Ziyaretinde gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Şahin, bir gazetecinin, "öğrenci evleriyle ilgili tartışma"ya ilişkin sorusu üzerine alanın çok hassas bir alan olduğunu söyledi.
En büyük sorunun, sorunu düzgün bir şekilde tartışmamak olduğunu vurgulayan Şahin, şöyle konuştu:
"Tek bunun için değil. Her sorunu tartışırken ayrıştırıyoruz, kutuplaştırıyoruz, birbirimizi yoruyoruz, yıpratıyoruz. Oysa sorun tartışırken bilimsel tartışmamız, istatistiki tartışmamız analizlerimizi iyi yapmamız ve hele hele eğer bu sorun öğrencilerimiz ise burada asla öğrencilerimizi siyasallaştırıp bu kutuplaşmanın içerisine koymamamız gerekiyor."
"Üniversite ve öğrenci sayısı arttı"
Şahin, üniversite ve öğrenci sayısının çok arttığını, her şehirde üniversitelerin açıldığını ve çoğaldığını belirtti. Bunun devlet politikaları olduğunu, en büyük kalkınma gücünün beşeri sermaye olduğunu bildiklerini aktaran Şahin, şöyle devam etti:
"Nitelikli nüfusu nasıl arttıracaksınız, sonuna kadar eğiteceksiniz, bütün imkanlarınızı eğitime seferber edeceksiniz. öğrenci sayımız bu kadar hızlı bir şekilde arttığı zaman mesela kız çocuklarının üniversiteye gitme oranı, bunu büyük bir onurla söylüyorum, son 10 yılda yüzde 13 iken yüzde 35'e çıktı. Tabi bir anda üniversitelerin alt yapısı, barınma ihtiyacı, her türlü sosyal ihtiyaç tek barınma da değil birçok ihtiyacı beraber planlamanız gerekiyor. Bu da bir zaman istiyor."
Şahin, Gençlik ve Spor Bakanlığının bir yatırım bakanlığına dönüştüğünü ve büyük bir yatırım hamlesi içinde olduğunu belirtti.
Öğrenci artışının çok fazla olması dolayısıyla öğrencilerin mevcut duruma göre yeni alternatifler üretmek zorunda kaldığını vurgulayan Şahin, şunları kaydetti:
"Burada baktığınızda özel yurtları da mesela ben bakanlığımdan biliyorum. Yine şehrimizde dedik ki, bu yurtları bekleyecek zaman yok, uygun bir bina bulun kiralayın hemen özel yurda çevirelim. Kiralamayla devlet yurdu yapalım dedik çok da pratik hızlı çözümler bulmaya çalışıyoruz. Sonuçta bu sorun hepimizin sorunu. Yani ideolojik bakmamak, siyasallaştırmamak gerekiyor. Burada anne baba sorumluluğu çok önemli bir sorumluluk ve çocuklarımız bizim göz bebeğimiz. Hepimizin makamı, partisi, ideolojisi ne olursa olsun en büyük emeli çocuklarını çok iyi yetiştirmek. İşçisi, çiftçisi herkesin temel amacı kendinden daha iyi yetişmiş bir nesil için. Bütün gücüyle alana giriyor ve fedakarlık yapıyor. burada bunun analizini çok iyi yapmamız gerekiyor. Bu ihtiyaç niye çıktı?"
"Apartlar denetlenemiyor"
Şahin, yurt gibi çalışan ancak yurt vasfı olmayan apartlar olduğunu, yurt gibi tanımlanmadığı için de buralarda denetim yapılmadığını söyledi.
Bu sorunun çözülmesi ve bunu çözerken de duruma bilimsel açıdan yaklaşılması ve sorunun doğru tespit edilmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, şöyle konuştu:
"Bunu çözelim derken, işte 'özel hayata müdahale şeklinde, yaşam tarzına müdahale şeklinde' korkunç bir kakofoni çıkınca bunun içinden çıkmak da zor oluyor. İşi zorlaştırıyoruz. Birbirimizi çok kırıp döküyoruz. Halbuki biz yaklaşık 3 hafta önce sayın Başbakanımızın demokratikleşme paketinin içerisine koyduğumuz çok temel bir yasa var. Diyor ki, 'Yaşam tarzına müdahaleyi biz TCK'ya göre suç ilan ediyoruz'. 1 yıldan 3 yıla kadar da ceza koyuyoruz. Çok net, yani bütün vesayet rejimlerinden kurtulmaya çalışan, bireyin hakkını, hukukunu, özgürlüğünü, arttıran ve bunu 10 yıldan beri yapmaya çalışan, özgürlük alanlarını genişletmeye çalışan bir iktidar, yeni vesayet alanları oluşturabilir mi? Bizim bunların hepsini çok iyi anlamamız gerekiyor."
Şahin, öğrenci evleriyle ilgili konunun sosyolojik, ebeveyn sorumluluğu, toplumun değerleri ve kültür noktasında tartışılabileceğini dile getirdi.
Söz konusu çocuklar ve öğrenciler olduğunda üsluba çok dikkat etmek ve hassasiyeti çok iyi korumak gerektiğini vurgulayan Şahin, "Onları farklı şekilde kutuplaşmanın bir parçası yapmamamız gerekiyor. Sorun budur. Bunu çözmek için de zaten ilgili birimler çalışmasını yapıyor. Bunu başka şeylerle karıştırıp sorunu çok karmaşık bir hale getirip başka sorunlara dönüştürmenin de doğru olmadığını düşünüyorum" diye konuştu.
[PAGE]
Şahin, Tekirdağ Valiliği ziyaretinde bir gazetecinin Aydın'daki olayla ilgili sorusu üzerine, daha önceki müfettiş raporuna göre yurdun dışından çocukların ihmal ve istismara uğramasına vesile olan grupların ve yurt yönetimi zafiyetinin olduğunun tespit edildiğini söyledi.
Müfettiş raporunun ardından Aydın Valisi, Emniyet Müdürü ve Başsavcısını arayarak "gereğinin yapılması" talimatını verdiğini belirten Şahin, şöyle konuştu:
"Kesinlikle burada kimsenin gözünün yaşına bakmayız, bu kurum çok büyük bir kurum. Bu kurumun algısını toplum nezdindeki güvenilirliğini asla yıpratamayız. Eğer burada bireyden, kişiden kaynaklanan bir şey varsa hızlı bir şekilde de gerekli tedbiri alırız. Biz kendimiz. Oradan başka bir kanalla söylenmedi. Biz kendimiz 'Burada bu olabilir' diye raporumuzu götürdük yetkililere verdik, 'Bunun gereğini yapın' dedik. Şu anda idari ve adli soruşturma devam ediyor. Kim suçluysa ve kim burada farklı bir ihmal ve istismar yaptıysa bunun Türk Ceza Kanunu'na göre cezası bellidir ve gereği yapılacaktır. Çünkü bize emanet edilen çocuklarımızı göz bebeğimiz gibi korumak durumundayız."
Şahin, kurumda çalışanların özenle seçilmesine rağmen art niyetli kişilerin de çıkabildiğini vurguladı.
Büyük bir kurum olduklarını, personelleri çok dikkatli seçtiklerini dile getiren Şahin, "Zaman zaman her toplulukta olacağı gibi, her kurumda olacağı gibi bazen yanlış insanlar olabiliyor. Mesele onu halı altına süpürmeden açık bir şekilde gereğini yapma iradesi ortaya koyduk" diye konuştu.