Sakın şaşırma: Orhan Veli 100 yaşında
Aramızdan 36 yaşındayken ayrılan Orhan Veli’nin 100. doğum yılı kutlanıyor bu sene. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, dizeleri daima edebiyatseverlerin hafızasında olan şair için, kapsamlı bir arşiv sergisi hazırladı
Şiirimize nasırı sokan adam: Orhan Veli. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası şefl erinden Mehmet Ali Kanık’ın oğlu, Türkçemizin “Garip” şairi Orhan Veli bu yıl 100 yaşına giriyor. Her ne kadar, çakırkeyif olduğu bir gece Ankara’da belediyenin açtığı bir çukur onu aramızdan yalnızca 36 yaşında alsa da şairler, hele hele “Garip” şairler ölümsüzdür! Orhan Veli de bunun en önemli kanıtlarından biri. Bir yandan -geçim belası- devlet memurluğu ederken, bir yandan da şiirlerini 1936’dan itibaren yayınlamaya başlayan Orhan Veli; yakın arkadaşları Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat’la birlikte “Garip” akımını başlatarak bir anlamda şiirimizin yönünü de değiştirdi. Atilla Özkırımlı’nın değerlendirmesiyle; “Ölçü ve uyağa, şairaneliğe karşı çıkarak, ezilen, horlanan küçük insanın dünyasını, beğenilerini yansıtmayı amaçladı. Gündelik yaşamı ve içgüdülerine dayalı, küçük şeylerle avunabilen bir yaşamı dile getirdi.” sürekli dilimize dolanan o şiirlerinde. Sözgelimi “Güzel Havalar” da, “Altındişlim”de, “İstanbul Türküsü”nde ya da “Anlatamıyorum” da.
"Sakın Şaşırma"
Orhan Veli’nin şiirlerini bugünün okurlarıyla buluşturan Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, şairin 100. yaşını hoş bir sergiyle karşılıyor. İstiklâl Caddesi’ndeki kültür merkezinin birinci katında 4 Nisan’dan itibaren gezilebilecek olan “Sakın Şaşırma: Orhan Veli 100 Yaşında” sergisi, şiirseverleri Orhan Veli’nin kısacık yaşamında keyifl i bir gezintiye çıkarıyor. Sergide, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık tarafından düzenlenen Orhan Veli arşivindekilerle koleksiyonerlerdeki çeşitli fotoğrafl ar, mektuplar, şiirler, kitaplar, gazete-dergiler, resimler, heykeller ve çizimler izlenebiliyor. Şairin yaşamının kronolojik bölümler halinde, bütün yönleriyle ortaya konduğu “Sakın Şaşırma: Orhan Veli 100 Yaşında”nın sürprizi ise Yaprak gazetesi. 1949 yılında Orhan Veli’nin önderliğinde sadece 28 sayı yayımlanabilen sanat gazetesi Yaprak’ın abone defteri ve klasörü, Orhan Veli’nin cep defteri ve kalemleri, dördüncü şiir kitabı “Yenisi”nin (1947) matbaa manüskrisi, imzalı kitaplar ve pek çok ilginç mektup, sergiyi bir edebiyat müzesine çeviriyor. Kimbilir belki de bu kapsamlı sergi, İstanbul’a bir Orhan Veli müzesinin ne kadar yaraşayacağını birilerine gösterir, biz sanatseverler de bahaneyle yepyeni bir edebiyat-mekân kazanırız...
Yeniden okumak isterseniz...
1 Mayıs’a kadar devam eden sergiyi gezdikten sonra, Orhan Veli’nin şiirlerini yeniden okumak isteyeceğiniz muhakkak. “Bütün Şiirleri”ni YKY arasında bulabilirsiniz. Dünyasına daha yakın olmak isterseniz de şu kitapları önerebilirim: “Yalnız Seni Arıyorum- Nahit Hanım’a Mektuplar” (YKY), “Hoşgör Köftecisi-Öyküler” (YKY), “Beni Bu Güzel Havalar Mahvetti-Kendi Sesinden Şiirler” (YKY), Ali İnsan Kolcu’dan “Orhan Veli’nin Poetikası” (Salkımsöğüt), Asım Bezirci’den “Orhan Veli” (Evrensel), “Şairin İşi-Yazılar, Öyküler, Konuşmalar” (YKY) ve Murathan Mungan’dan “Bir Garip Orhan Veli” (Metis.)
“İstanbul Türküsü”yle analım
İstanbul’da Boğaziçi’nde
Bir fakir Orhan Veli’yim,
Veli’nin oğluyum,
Tarifsiz kederler içinde.
Urumelihisarı’na oturmuşum;
Oturmuş da bir türkü tutturmuşum:
“İstanbul’un mermer taşları;
Başıma da konuyor, konuyor aman martı kuşları:
Gözlerimden boşanır hicran yaşları;:
Edalı’m
Senin yüzünden bu halim.”
“İstanbul’un orta yeri sinema;
Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama:
El konuşur, sevişirmiş; bana ne?
Sevdalı’m
Boynuna vebâlim!”
İstanbul’da Boğaziçi’ndeyim
Bir fakir Orhan Veli,
Veli’nin oğlu,
Tarifsiz kederler içindeyim.