Saldırıya uğrayan alevi aileye AKP-CHP ziyareti
AK Parti'li ve CHP'li milletvekilleri, Sürgü beldesinde saldırıya uğrayan alevi aileyi ziyaret etti.
MALATYA - Doğanşehir ilçesine bağlı Sürgü beldesinde, saldırıya uğrayan Alevi aileye ilişkin, AK Parti'li ve CHP'li milletvekilleri beldede incelemelerde bulundu, aileyi ziyaret etti.
Önce CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt ve CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, bir süre sonra AK Parti Malatya Milletvekilleri Öznur Çalık ile Mustafa Şahin, sahur vakti davul çalınmamasını istedikleri için saldırıya uğrayan Evli ailesini ziyaret etti.
AK Parti Malatya Milletvekili Çalık, ailenin Bağlarbaşı Mahallesi 16. Sokak'taki evinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Sürgü'de hiç alışık olunmayan bir vaka yaşandığını belirterek, aileyle bir davulcunun yaşadığı problemin ardından yaşanılan sıkıntılar nedeniyle bölgeye geldiklerini söyledi.
Çalık, aileye ve Sürgü halkına geçmiş olsun dileklerini iletti. Ailenin yaşadığı mağduriyetin ortadan kaldırılması için hem adli, hem idari yargının çok hızlı bir şekilde gerekli tedbirleri alması gerektiğini ifade eden Çalık, "3 gündür ailenin yaşadığı problemlerin ortadan kaldırılması için takip yapılmalı, ihmal varsa bunlar ortaya çıkarılmalı, ailenin mutlaka Doğanşehir Sürgü'de yaşamını devam ettirmesi gerekir kanaatindeyim" diye konuştu.
"Bu vaka Malatya'nın, Doğanşehir'in, Sürgü'nün bir gökkuşağı gibi rengarenk, birbiriyle karışmadan, sıkıntısız bir arada yaşamasına asla engel olmayacaktır" diyen Çalık, şöyle devam etti:
"Biz Türkiye'nin kardeşliğine gelecek her türlü zararın önüne engel olacağız. Bugün ailenin yanındayız, yarın da olmaya devam edeceğiz. Çok yakın takipçisi olacağız. İdari ve adli takibini de başta Valimiz olmak üzere takip edecek, gerekli görüşmeleri de yapacağız."
Mustafa Şahin de, "Hangi adla olursa olsun haneye tecavüzün sonuna kadar karşısındayız" dedi. Olayın aktörleri, arkasındaki güçler kim olursa olsun sonuna kadar ortaya çıkarmak için ellerinden gelen desteği vereceklerini ifade eden Şahin, "Ayrıca bundan nemalanmak isteyen bazı, belki tahrik unsuru taşıyan söylemler, açıklamalar, provokatif eylemler olabilir. İnşallah bunları biz yaşamayız. Bu bölgede bugüne kadar Alevi, Sünni, Kürt, Türk ayrımı hiçbir zaman olmamıştır. İnşallah bu, burada kalır" dedi.
Bugün de olayın diğer taraflarını dinleyeceklerini anlatan Şahin, ailenin kesinlikle burada kalacağını, beldede yaşamaya devam edeceğini belirtti.
Veli Ağbaba ise, "Burada yaşanan olayın basına yansıdığı gibi olmadığını bir kere daha gördük. Buradaki olay bir davulcunun sıradan bir saldırısı gibi gözükmüyor" dedi.
Olayın faillerinin ve bu aşamaya kadarki sürecinin ortaya çıkarılması gerektiğini düşündüklerini belirten Ağbaba, ailenin can güvenliğinin sağlanması gerektiğini vurguladı.
Jandarmanın olaylardan bir gün önce haberi olduğunu, ancak gerekli tedbiri almadığını iddia eden Ağbaba, bir ihmalin söz konusu olduğunu savundu. Ağbaba, şöyle devam etti:
"Sürgü, Alevi Sünni yüz yıla yakın bir süreden beri barış, kardeşlik içinde yaşadığı bir yer. Bu hoşgörünün, sevginin tekrar kurulması için biz gereken çabayı göstereceğiz. Bir kez daha söylemek isterim ki, biz bu faillerin bulunmasını istiyoruz. Burada kimin zafiyeti, eksikliği varsa, hem idari anlamda hem yargı anlamında takipçisi olacağımızı belirtmek istiyorum. Tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Burada sağduyu hakim olacak, Sürgülülerle beraber, dayanışma içerisinde bu olayı yapanları ortaya çıkararak yolumuza devam edeceğiz."
"Türkiye'ye genellemek istemiyoruz"
Vekillerin ziyaretinde konuşan Evli ailesinin akrabalarından Fidan Evli, niyetlerinin bölücülük yapmak olmadığını belirterek, "Birkaç kişinin yaşadığı şeyi bütün Türkiye'ye genellemek istemiyoruz. Burada kendini bilmez densizlerin yaptığı şeyi, Türkiye'de yaşayan Sünni ya da Alevi insanlara yansıtmak istemiyoruz ama bizim yaşadığımız da gerçek" diye konuştu.
CHP Sürgü Gençlik Kolları Başkanı Serdar Tokgöz ise, Sürgü'nün anıldığı gibi bir yer olmadığına işaret ederek, beldenin yollarının açık olmadığı yönünde basına yansıyan bilgilerin doğru olmadığını belirtti. Tokgöz, olayların hem basın tarafından hem de bazı çevreler tarafından farklı yönlere çekildiğini iddia etti.