Sarıgül: Rakip faullü oynamaya başladı

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül, TMSF'nin mal varlığına tedbir koyması ile ilgili, "Seçime 70 gün kala rakip faullü oynamaya başladı ama yurttaşlarımız görüyor" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Polonezköy'de esnaf ziyareti yapan CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül, daha sonra muhtarlarla biraraya geldi. Partililer tarafından Polonezköy Meydanı'nda karşılanan Sarıgül, bir süre vatandaşlara hitap etti.  

Meydandaki bir kahvehanede esnafın ve muhtarların sorunlarını dinleyen Sarıgül, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, siyasi parti farkı gözetmeden, kendisine çok ilgi gösterildiğini anlattı.  

Sarıgül, 30 Mart akşamı İstanbul'da "kin, nefret ve sevgisizlik dönemi"nin biteceğini söyleyerek, şöyle devam etti: 

"Barış, özgürlük ve demokrasi dönemi başlayacak. Biz kendi anlayışımız gereği, sadece bize oy verenlerin başkanı olmayacağız. Bize oy vermeyenlerin de hak ve hukuklarını koruyacağız. Kampanya süresi içerisinde, pozitif bir kampanya yapacağız. Rakiplerimizi eleştirmek, onların üzerine şiddetli bir şekilde gitmek, bizim arzu ettiğimiz bir tarz değildir. Ama bizim üzerimize gelirlerse de en ağır şekilde cevaplarını alırlar. Çünkü Mustafa Sarıgül, 35 yıldır Türk siyasi hayatının içinde, uzun yıllardır da belediye başkanlığı görevine devam etmekte."  

İstanbul'da alacakları her kararı muhtarlarla konuşarak vereceklerini dile getiren Sarıgül, "Muhtarlarımızla beraber olmadan hiçbir karar vermeyeceğiz. Benim büyükşehirdeki öncü çalışma arkadaşlarım, köylerimizin ve mahallerimizin muhtarları olacak. Çünkü muhtarlarımız, demokrasi açısından son derece önemli. Muhtarlarımız her evi, her köyü dolaşıyorlar. Sorunları, problemleri en iyi şekilde biliyorlar. Ben de çalışmalarımı, muhtarlarımızla birlikte yürüteceğim" diye konuştu.  

Sarıgül, muhtarlar arasında da bir siyasi parti gözetmesinin söz konusu olmadığına vurgu yaparak, "Muhtarlarımızın hangi siyasi partiye oy verdiklerini de sormam. Çünkü bütün muhtarlarımızla birlikte, sivil toplum kuruluşlarımızla kararlar vereceğiz. Doğanın, bilimin, çevrenin, hukukun arzu etmediği hiçbir projeye de kesinlikle ve kesinlikle imza atmam" dedi.  

"Rakip faullü oynamaya başladı" 

Sarıgül, bir gazetecinin "TMSF ile ilgili bir açıklama yayınlandı bugün. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?" şeklindeki sorusuna, şöyle yanıt verdi: 

"Mustafa Sarıgül, uzun yıllardan beri Türk siyasi hayatının içinde. Ben 1991 ile 1999 arası sade vatandaştım. Arzu ettiğim ticari çalışmalarım da vardı. Bunların hepsini yaptım ve planladım. Her sorunun bir cevabı vardır. Hiçbir endişeniz olmasın. Ben yurttaşlarımın bana bakan gözlerine, bana uzanan ellerine hiçbir zaman yanlışlık yapmadım, bugünden sonra da hiçbir zaman yanlışlık yapmam. Sadece şunu değerlendirmek lazımdır ki, 16 yıl... Seçime 70 gün kala bir şeyler bulmaya çalışıyorlar. Görüyorum ki, daha farklı şeyler bulmak için, sağolsun bazı emniyet mensuplarımız, şu anda devam ediyorlar." 

Mustafa Sarıgül, sözlerini şöyle sürdürdü:  

"Bu yapılanlar bana değildir. Bu yapılanlar demokrasiyedir, insan haklarınadır, demokrasi bayramını bayram olmaktan çıkarmak isteyenlerin bir anlayışıdır. Maç başlamıştır. Rakip faullü oynamaya başladı. Rakibin nasıl oynadığını hakem görmüyor ama yurttaşlarımız görüyor."  

"Şehirlerimizi güldürmeye geliyorum"  

Polonezköy'ün imar planlarına ilişkin soru üzerine de Sarıgül, çevrenin arzu etmediği hiçbir projeyi gündeme getirmeyeceklerini belirterek, "Şu anda askıda olabilir ama büyükşehir, planları yeni baştan gözden geçirebilir. Geçirmemiz lazım. Olay şu; Polonezköy'ün doğal güzellikleri var. Biz Polonezköy'ü İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak şahlandırarak, burada kışın da yazın da turizmin olmasını sağlayabiliriz. Polonezköy, İstanbul için bulunmaz bir nimettir. İstanbul'un turizmi için bulunmaz bir nimettir" ifadelerini kullandı.  

Bütün çevrecileri ve doğaseverleri Polonezköy'e getirmeleri gerektiğine işaret eden Sarıgül, "Polonezköy'de bireylerin değil, toplumun ve Polonezköylülerin çıkarını ön plana çıkarmamız lazım. Burada muhteşem bir doğa güzelliği var. Yok ettiğimiz anda, buraya kimse gelmez. Köyler ve şehirler, çocuk gibidir. Bir belediye başkanı o şehre bakarsa mutlu olur, bakmazsa o köy ve şehir çocuk gibi ağlar. Ben şehirlerimizi ağlatmaya değil, güldürmeye geliyorum" şeklinde konuştu.