'Savunma sanayisinde dışa bağımlılık azalmalı'

Savunma Sanayii Müsteşarı Demir teknoloji anlamında ürünlerde dışa bağımlılık derecesinin önemli bir unsur olduğuna işaret ederek, dışa bağımlılığın mümkün olduğunca azaltılmasını istediklerini vurguladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

IDEF ve savunma sektörünün geldiği noktayı değerlendiren Demir, IDEF'in dünyada önde gelen savunma sanayi fuarlarından birisi olarak öne çıktığını belirterek, bu nedenle söz konusu fuarda bir gövde gösterisi yapmanın önemli olduğunu söyledi.

Teknoloji anlamında ürünlerde dışa bağımlılık derecesinin önemli bir unsur olduğuna işaret eden Demir, özellikle teknolojik, kritik kalemlerde dışa bağımlılığın mümkün olduğunca azaltılmasını istediklerini vurguladı.

Türkiye'nin savunma sanayisi alanında zaman zaman engellemeler ve ambargolarla karşı karşıya kaldığı belirtilerek, bu duruma karşı ne tür tedbirler alındığının sorulması üzerine Demir, kamuoyu açısından hassas olması nedeniyle ambargonun fazla ses getiren bir konu olduğunu söyledi.

"Ambargolar diğerlerine kıyasla fazla değil"

Şirketlerin, ülkelerin birbirleriyle savunma alanında da son derece ilişkili olduğuna işaret eden Demir, "Gündeme getirilen ambargo veya kısıtlamaların sayısı diğerleriyle kıyaslandığında çok fazla değil. Bu program gündeme geldiğinde bizim için de çok fazla dert değil. Hatta bazıları bizim için teşvik ya da uyarı anlamına da gelebiliyor" diye konuştu.

Rusya'dan alınacak S-400'lerin son durumu

Rusya'dan S-400 hava savunma sisteminin temini konusunda son durumu açıklayan Demir, projenin devam ettiğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı.

"Bu konuda milli girişime devam ettiklerini ancak bunun belli bir süre alacağını ifade eden Demir, bu sırada da çeşitli iş birliklerine açık olduklarını belirtti. Demir, "İş birliğine açığız dediğimiz konularla ilgili olarak görüşmelerimiz çeşitli şirketlerle devam ediyor, bu kesilmedi. Bu aşamada S-400 meselesi gündeme geldi. Kamuoyu S-400 meselesine aşırı kilitlendi diye düşünüyorum ama hava savunma bizim milli projemiz.

Çeşitli sistemlerle ilgili görüşmelerimiz, ortak çalışma taleplerimiz ve çalışmalarımız devam ediyor. S-400 de bunun bir parçası. Burada da somut neticeler çıktığı zaman biz konuşmak isteriz. Şu anda somut neticeleri bekleyin derim. Aslolan, bence kamuoyunun takip etmesi gereken milli sistemimizin akıbeti ve süresi. Biz buna konsantre olduk ama diğer tercihleri de sürekli değerlendiriyoruz."

"Milli imkanlarla yapılmalı"

Hava savunma sistemlerinin milli imkanlarla yapılabileceğini dile getiren Demir, "İki tane projemiz devam ediyor. Burada oluşturulan bilgi ve birikim, uzun menzilli hava füze savunma sistemlerinin anahtarını teşkil edecek. Aslında bu katmanlı sistemle çalışma devam ediyor. HİSAR sistemleri bunun bir alt yapısını teşkil ediyor. Ürün de katman katman, kademe kademe gelişerek gidecek. Dünyada da hava savunma sistemi dediğinizde tek bir üründen bahsetmiyorsunuz. Bizimkini bir yolculuk olarak görün. Bu yolculukta birinci, ikinci ve üçüncü aşamaları bitirmeye yakınız. Dördüncü aşamadan konuşuyoruz. Dördüncü aşama iş birliğiyle daha hızlı olur. İşin maddi boyutunda da masraf paylaşımı olacağı için daha hızlı olur" açıklamasında bulundu.

"Minimum bağımlılık veya tamamen bağımsızlık"

Demir, söz konusu projelerde üretimde yerlilik oranıyla ilgili de, "Yerlilik oranında 'hedef yüzde 100' diyeceğiz ama dünyanın gerçeklerini de unutmamak gerekiyor. Yüzde 100'ü zorlayarak maliyetleri de artırmanın bir anlamı yok. Burada teknolojik kritiklik bizim için önemli. Yerliliğin alt kırılımlarına baktığınızda bu oran düşebilir ama oranın sayı olarak düşmesi ve yükselmesinden çok biz teknolojik kritiklik açısından konuyu değerlendiriyoruz. Hedefimiz yüzde 100 olsa da yüzde 100'ün gerçekleşmesi durumunda da maliyet etkin olmayacağını biliyoruz ama anahtar kelime burada minimum bağımlılık veya tamamen bağımsızlık" diye konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir