Şekerbank esnafı, üretici ile kolkola vererek destekleyecek

Şekerbank kendisi için 'öncelikli' alanları belirlemiş bir banka. Genel Müdür Meriç Uluşahin, 60'ncı yılını kutlayan Anadolu bankacılığı yapan Şekerbank'ın gelecek vizyonunu anlattı. Banka bu yıl sonunda 300 şubeye ulaşmayı hedefliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Ece CEYHUN
 
Şekerbank kendisi için ‘öncelikli’ alanları belirlemiş bir banka. Genel Müdür Meriç Uluşahin, 60’ncı yılını kutlayan Anadolu bankacılığı yapan Şekerbank’ın gelecek vizyonunu anlattı. Banka bu yıl sonunda 300 şubeye ulaşmayı hedefliyor.
 
“Esnafın kapısı hep açık kalsın”diyerek her ayın 15'ini Esnafın Günü ilan eden Şekerbank, şimdi bu desteğini farklı platformlara da taşıyacak. Nasıl büyük alışveriş merkezlerinde belli günlerde bazı üreticilerin ürünleri indirimli fiyattan satılıyor ve kampanyalar yapılıyorsa Şekerbank da üretici ile esnaf arasında oluşacak köprüde aynı modeli 'mahallemizdeki bakkala, kasaba, tuhafiyeye, kuruyemişçiye' taşıyacak. Yani büyük üreticide esnafı destekleyecek ve ayın 15'inde 'esnafın gününde' mahalledeki bakkal o ürünü indirimli fiyattan satacak. 
Şekerbank için kendisine 'niş alan' olarak belirlediği esnaf bankacılığında iş burada bitmeyecek. Banka, dükkanının çehresini değiştirmek isteyene özel paket ürünler oluşturacak ve albenisi artıracak. 60. kuruluş yıldönümü çerçevesinde "Kapımız Esnafa Açık" projesinde yeni adımlarla işin boyutunu büyütmeye hazırlanan Şekerbank Genel Müdürü Meriç Uluşahin, "Bu projeyi, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı himayesinde ve Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu'nun (TESK) desteğiyle gerçekleştiriyoruz. Açık platformu üzerinden tüketicileri her ayın 15'inde esnaftan alışveriş yapmaya yönlendiriyoruz. Projemizi uygulamaya başladığımız 15 Şubat tarihinden bu yana geçen sürede Türkiye genelinde 365 esnaf odası ile Kapımız Esnafa Açık protokolü imzaladık ve böylelikle ülke çapında yaklaşık 166 bin esnafa ulaştık" dedi.
Uluşahin, 'Kapımız Esnafa Açık' platformunda hiç ürün telaffuz etmeden sadece 'esnaftan iş yapın' çağrısında bulunduklarını kaydederek "Bazı üreticilerin de bu platformda yer alması için çalışmalarımız olacak. Marketlerde her ayın belirli günlerinde belli ürünlerde indirim olur. Biz istiyoruz ki her ayın 15'inde bu platforma çekebildiğimiz firmalarda o ürünlerini o gün mahalle esnafında indirimli satsınlar. Bunun yanı sıra esnafa dükkanının iç dizaynını, raflarını ya da dış cephesini, belirli prototiplerde yenileyecek, onları daha albenili hale getirecek projelendirmesini bizim yapacağımız uygun maliyetli bir pakette sunarak kendilerini farklı bir yere oturtacak projeler hazırlıyoruz" değerlendirmesini yaptı. 
 
Apartman kredisinde tahsilat sorunu çok az
EKOkredi kampanyasının da devam edeceğini hem konutta hem de ticari tarafta bu yıl mayıs ayında yeni kampanyalarını açıklayacaklarını belirten Uluşahin, "Güzel bir portföye ve bilgi birikimine ulaştık. Bu portföyü artırarak devam edeceğiz. Şimdiye kadar 424 milyon TL'lik kredi kullandırdık" bilgisini verdi. 
Hala bazı alanlarda tek banka olduklarına da işaret eden Uluşahin, apartman yönetimlerine verilen kredide kendileri bir model oluşturduğunu ve takibe dönüşüm oranının bireysel kredilerin çok çok altında kaldığı mesajını verdi. Uluşahin, "Şimdiye kadar 28 bini aşkın konutun yalıtılmasına 112 milyon TL'lik kaynakla destek verdik. EKOkredi Yalıtım ürünümüz kapsamında, apartman yönetimlerini kredilendiren ilk banka olduk. Böylece apartmanlarda ya da sitelerde, kat maliklerinin ayrı ayrı krediler veya ödeme araçlarıyla ödeme yapmaları yerine, yöneticinin şahsi sorumluluğu olmadan kat malikleri kurul kararı ile apartman yönetimlerinin kredilendirildiği bir hizmet sunduk. Modelimizi yaparken apartmanın risk profilini çıkardık, aidatlarını ödeme düzenine baktık. Ne kadar risk alabileceğimize baktık. Apartman kredisinde kat malikleri kurulundan çıkan kararı çok tartıştık. Bir yerden sonra tüketici kredisine döndürdük. Aidat ödemesi düzgün olan apartmanlarda bu kredilerdeki negatife gitme oranı o kadar az oldu ki doğru modelleme ile alınabilir risk olduğunu gördük" diye konuştu.  
 
Esnaf için yeni bir ticari kart hazırlığı içinde
Tarım sektörü için geçtiğimiz yıllarda yapılan Anadolu turlarına bu yıl da devam edecek olan Şekerbank, aynı şekilde geçen yıllarda yaptığı gibi çiftçiyi daha uygun imkanlarla üretici ile buluşturduğu kredilendirme modellerine de devam edecek. 
Sadece tarım sektörü için çıkardığı Hasat Kart değil hem nakdi hem gayri nakdi kredi limitini içinde barındıran esnaf ve küçük işletmelere yönelik bir kartı da hayata sokmak bu yılın uygulamaları içerisinde olacak. Uluşahin, bu ticari kartı sonbahar döneminde çıkacak gibi planladıklarını aktararak "Muhtemelen ekim ayına kadar esnafa özel bir kartımız olacak. Farklı bir ürün olacak" dedi. 
 
Stratejinin arkasında 'fark' yaratma isteği var 
Bu stratejisi arkasında aslında iki önemli nokta var. Bunlardan biri Anadolu'da ekonominin yükünün büyük şehirlerin aksine hala küçük işletmelerin omuzlarında yükselmesi ikincisi ise farkını ortaya koyma isteği. 
Meriç Uluşahin, "Büyük şehirlerde alışveriş merkezleri büyük hacimler yapıyorlar ama Anadolu'da hakikaten o şehrin ekonomisinin yüzde 70-80'ini esnaf götürüyor. Evet, büyük firmalarda var fakat ağırlık küçüklerde. Bankacılık sektörü açısından baktığınızda ise bir çok yeni bankanın geldiği bir dönem. Bundan sonra herkesin kendine farklı bir oyun alanı, farklı bir odak alanı yaratabilmesi gerekiyor. Biz biraz bu bakış açısı ile yöneldik. Hangi bankaya giderseniz gidin, her yerde, her iş, her ürün için aynı ürün var. Bu ürünler bizde de var. Biz, ‘her işi yapıyoruz’ demek yerine bazı alanların altını çizerek 'Şekerbank bu alanda en iyisini yapıyor' denmesini tercih ediyoruz" dedi.
 
Esnaf müşterisini yüzde 55 büyüttü
Şekerbank'ın esnaf odağı bilançosuna da yansımış. Türkiye'de TESK'e bağlı odalara kayıtlı yaklaşık 2 milyon kayıtlı esnaf bulunurken Şekerbank'ın şu andaki esnaf müşteri sayısı 400 bin. Bu segmenti odağına aldıktan sonra bankanın esnaf müşterisi yüzde 55 artmış. Bir başka ifadeyle banka 4 senede esnaf müşterisini 268 binden 400 bine çıkartmış. Nakdi krediler pazar payını yüzde 1.3'ten yüzde 2.3'e çıkartan bankanın bu sene için pazar payı hedefi yüzde 2.5'in üzerine çıkmak.
Geçen sene toplam kredi hacmini yıl başına kıyasla yüzde 16 artırarak yaklaşık 10 milyar TL'ye çıkartan Şekerbank bu yılda toplamda yüzde 16-18 kredi büyümesi yapacak. Fakat bazı alanlara pozitif ayrımcılık yaparak. Nitekim, işletme iş kolunda yüzde 20-22'lik büyüme planı yapan Şekerbank, bunun da bir alt segmenti esnaf bankacılığında yüzde 30 büyümeyi işaret ediyor. Geçen yıl esnaf tarafında sektörde büyüme oranı sadece yüzde 15 olurken  Şekerbank'ın açtığı krediler geçen yıl yüzde 27 artışla 1.1 milyar TL'ye yükselmiş. 2011 yılından itibaren bakıldığında ise esnaf tarafında kredi büyümesi yüzde 70.
 
Nakit akışına dayalı kredi çok iyi işleyen bir sistem haline geldi
Şekerbank, bir süreden beri özellikle çiftçi, esnaf ve mikro işletmelere yönelik nakit akışına dayalı bir ödeme sistemi uyguluyor. Uluşahin sistemi anlatırken yaşadıkları bir anekdotu da şöyle anlattı: "Bizim şube müdürlerimiz, çalışanlarımıza baktığınızda zaten yörenin insanı ve ailesinden de tarımla geçinen insanlar da oluyor. Nakit akışına dayalı kredilendirmeye başlayınca önce kendi çalışanlarımız 'Bize gelip çiftçiyi mi anlatacaksınız?' dediler.   Bir müddet sonra ‘bu olmaz’ diyen şubelere bu krediyi satan elemanlarımızı takviye olarak gönderdik. İşi sevdirecek hale getirmeye çalıştık. Aradan zaman geçince en çok itiraz eden müdürlerimizden biri, bir toplantıda geldi ve "Nakit akışına dayalı kredilerde sıkıntı o  kadar az oluyor ki gönül rahatlığıyla veriyorum. Hatta portföyümü o tarafa kaydırıyorum" dedi. Çünkü biz çalışanımızdan çiftçiyi tüm aile bireylerine kadar tanımasını ve gelir yapısını en doğru şekilde çıkartmasını istiyoruz. Belki kızının ya da oğlunun farklı bir geliri var. Belki ihtiyacından ya da ödeyebileceğinden fazla ya da az kredi talep ediyor. Eski usulden yeni usul kredilendirmeye geçerken kendi içimizde alışkanlıkları bırakmakta da zorlandık. Oturunca da sağlıklı bir yapıya kavuşturduk."
 
Faizler ürün bazında gevşeyebilir, bazı alanlarda maliyetinden kredi kullandırıyoruz
Uluşahin, bundan sonra kredi faizindeki düşüş ivmesinin geldiğimiz noktadaki kadar hızlı olmayacağına inanıyor. Uluşahin, "Faizler biraz daha gevşeyebilir ama ürün bazında gevşeyebilir. Tüketici tarafında çok daha fazla gidecek yer olmaz. Yeniden rekabete girdik biraz daha gevşer ama aslında çok fazla yeri yok. Gitse bile sonradan yine toparlar. Ticari tarafta büyük şirketlerde özellikle döviz cephesinde konuşulan oranlar inanılmaz düşük. Yüzde 4-5'lerin konuşulduğu rakamlar var. Eurobond maliyetlerimize bakın yüzde 3.8-4'ler seviyesinde. Topladığımız kaynak maliyetimizden kredi kullandırma noktasındayız döviz tarafında. Oralarda gidecek yer yok. Bazı alanlarda belki biraz daha gevşeyebilir ama kaynak maliyetinin de gevşemesine paralel olur. Mikro tarafta da yıl içerisinde 1-2 puan daha gevşeme olabilir. Ama büyüme rakamlarında şu anki beklentilerin dışında bir gelişme olursa o zaman ortam farklılaşır. Büyüme hızlanacak diyorsak faizler biraz daha aşağı gelebilir. Tabii kaynak maliyeti açısından yurt dışı tahvil ihraçları da önemli. Şu anda bankaların tahvil ihraçlarına gelen talep mevduatın yerini dolduracaksa mevduat/kredi oranları biraz daha yukarılara gidecek diyorsak o zaman biraz daha faiz aşağı gelebilir" dedi.
 
Sepeti doldurma dönemi bitti,  tüm rakamlarda virgülden sonrasını konuşuyoruz
Krediler tarafında finansal istikrar adına kontrollü büyümenin iş yapış süreçlerine etkilerini sorduğumuzda ise Meriç Uluşahin, "Eskiden haftalık kredi komitesi toplantılarında faizi konuşurduk, spread konuşurduk reel getireye bakardık. Şimdi, bilanço yönetimini konuşmaya başladık. Aslında tüm rakamlarda virgülden sonrasını konuşuyoruz. İş kolu bazında da bir iş kolunun genelini değil en alt kırılımına kadar bakıyoruz. Artık 'hedefini tutturdun mu? Tamam' dönemi bitti. Şimdi, sepeti doldurma dönemi bitti, dengeli yönetme dönemi başladı. Sadece şu kadar hacim yakaladım demek bugün için ya da bu çeyrek için geçerli olsa bile bir sonraki çeyrek veya bir sonraki yıl onu sürdürülebilir kılmanın garantisi yok. O model enflasyonun yüksek olduğu dönem için geçerliydi. Artık biraz daha ürünleri, müşteriyi tanımanın ve haftalık dokunmanın zamanı. Bizim için çok daha detaylı, çok daha kapsamlı, çok daha ince ayarlı iş planlarını gerektiriyor. Ama şöyle bakıyorum. Biz bir ülkenin cari açığının yönetilmesini konuşuyoruz. İçinden geçtiğimiz dönemlere hakikaten tarihsel dönemler diye bakıyorum. 2007'de başlayan bu kriz belki de 2017'ye kadar 10 yıllık bir dönemde etkisini hissettirecek. Bu kadar çok farklı ekonomik dalgalanmaların olduğu yerlerde bu tip ince ayarlar belki bizi şimdi zorluyor ama bu kadar ince ayar olmasa bile bu tip hedefler aslında kalkınma planlarında öngörülen şeylerdir" diye konuştu.
 
Anadolu’dan proje finansmanı talebi
Meriç Uluşahin, Anadolu'dan aldıkları izlenimleri şöyle anlattı: "Ufak da olsa Anadolu'dan özellikle proje finansmanı kredileri için talep geliyor. 5-10 milyon dolarlık büyüklüğü olan hastane projesi olabilir, eğitim, inşaat, bio enerji üretmek için yapılan projeler var. Büyüme hızını düşüren bir ekonomiye geçerken bazı firmalarda işletme sermayesi ihtiyacının arttığını gördük. Şimdi yeniden bir hareketlenme başladığını görüyoruz. Faizin aşağı gelmesi, bankalarda rekabet ortamının başlaması, biraz daha rahat ve cesur karar alabilmeyi, 'uzun vadeli faiz aşağı geliyor, ben yatırıma girebilirim' düşüncesini de gündeme getirebiliyor.”