”Sektörde büyümek uğruna her türlü cambazlık yapılıyor”

Dubai Group Sigorta Genel Müdürü Çetin Alanya, kasko sigortalarında kâr eden şirketin olmadığını söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yakup SAYAR

İSTANBUL - Sigorta sektörü global kriz yanında, fiyat rekabetinin yarattığı sorunlarla da mücadele ediyor.

Dubai Group Sigorta Genel Müdürü Çetin Alanya, sektör açısından gerçek krizin yıllardan beri yaşanan sigortacılık temel kurallarından uzak, piyasa payı kapmaya yönelik kriz olduğunu belirterek, "Her şirket, istisnasız, ya mevcut işini korumak ya da büyümek uğruna her türlü cambazlıkla ve de genelde reasürörün sırtından, her türlü tavizi vererek, her fiyattan her riski sigortalıyor. Artık terör riskini de sıfır primle sigortalamaya başladık. Bu içimizdeki bünyesel diyebileceğimiz kriz olmasa idi, Türk Sigortacılığı , krize rağmen, potansiyel büyümesini reel olarak sürdürür ve en azından Doğu Avrupa ülkeleri büyüklüklerine ulaşmada mesafe alınırdı" dedi.

DÜNYA'ya açıklamalarda bulunan Çetin Alanya, global krizin sigorta sektörüne etkisinin sigorta primi üretiminin reel olarak küçülmesi, artan döviz kurları nedeni ile artan hasar maliyetleri olarak sıralanabileceğini söyledi. Sigorta sektörünün 2009 da da ülke GSMH'si içindeki göreceli küçük payını muhafaza ettiğini belirten Alanya, "Sektör payını artıramadı ve bir

yıl daha kaybedildi" diye konuştu. Dubai Group Sigorta'nın değeri bilinmeli Dubai Group Sigorta'nın yeni bir yatırım olarak sektöre girdiğini ve mevcut bir şirketin el değiştirmesi,

satılması şeklinde olmadığını belirten Alanya, "Türkiye'ye yeni bir kaynak getirmek olarak doğdu. Bu anlamda değerinin bilinmesi gerek.Ülkeye ilave bir kaynak getirdik.Türk mevzuatına göre kurulmuş bir anonim şirket. Burada katma değer yaratıyor.

Burada istihdam sağlıyor, burada vergiler ödüyor. Stratejisinin temelinde "değer yaratmak" yatmaktadır. Diğer bir ifade ile kısa vadede yüksek getiriler sağlayayım, kârları alayım götüreyim diye bir düşüncesi yok. Finans kesiminde bu gibi düşüncelerin nelere mal olduğu esasen yaşanıp görülmekte. Zaten sigortacılıkta da bu sonucu elde edecek şartlar kalmadı dünya üzerinde" diye konuştu.

İlk iki yılda zarar edeceğimiz iş planımızda var İş planları çerçevesinde şirketin ilk iki yılda zarar edeceğinin görüldüğünü ifade eden Alanya, bu zararın sadece rezervlerini yeni inşa etmelerinden kaynaklandığının altını çizdi. Alanya bu duruma yönelik ise şu örneği verdi; "İlk yılımız olan 2009 da kazanılmamış prim karşılıklarımızın primlerimiz içindeki payı % 62'dir. Yani her yüz TL primin 62 TL sini karşılık deyip ayırıyorsunuz. Kalan 38 TL den hasar, komisyon, genel gider, muallak hasar karşılığı vs giderler ayırıyorsunuz. Bu durumda kâr etmeniz imkansız ötesindedir. Sektöre bakıldığında bu kazanılmamış prim karşılıklarının primler içindeki payı net % 10 civarındadır. Zira devreden ve gelir kaydedilen karşılıklar bu etkiyi bu seviyeye indirir. Biz ilk yılımız olduğu için hiç devir karşılığı gelir gösteremiyoruz. Bu durumda zarar etmemiz doğaldır ve beklediğimiz hesapladığımız bir şeydir."

Alanya, Dubai Group Sigorta'nın kısa vadeli stratejisinin pazarın % 2' si civarında bir yere gelmek olduğunu ve buna ulaşacak bilgi ve deneyimli personeli, tanınmış acenteleri olduğuna da vurgu yaparak sözlerini şöyle sürdürdü, "Dubai Group Sigorta'nın farklılığı çalışanlarının ve acentelerinin deneyimlerinde yatmaktadır. Yeni bir şirket olmanın dezavantajlarını, deneyim ve bilgi birikimi ile ortadan kaldırmak üzere yola çıktık. Belki de ana farkımız buradan ileri geliyor"

Hastalığımızı doğru teşhis edelim

Sektördeki fiyat rekabetine değinen Alanya, rekabetin fiyatta olmasından daha doğal bir sonuç olamayacağını belirterek; "Pazarın % 20'sine sahip trafik sigortalarında tek belirleyici fiyat. Yurdum insanı 5 TL veya 10 TL için kapı kapı dolaşıp fiyat araştırıyor. Rekabet fiyatta değil de hizmette olsun, verilen teminatın genişliğinde olsun vs açıklamalar bize uymaz.

Basının finans sayfalarında : " Müjde ! Kredi alınırken sigorta yaptırmak zorunlu değil!" şeklinde başlık atılan ülkede , "Ben en iyi hizmeti veriyorum" diyerek bir yere varılamıyor. Sigortalı cebinden çıkan parayı sokağa atılmış para olarak gördükçe bu alanda pek yol alamayız diye düşünüyorum. Bu başlık altında belki de söylenebilecek en doğru sözü "Bizim hastalığımızı yeterince sigorta primi üretemediğimiz olarak teşhis edersek tedavi yöntemlerini bulabiliriz" olarak algılayabiliriz. Sigortalı sayılarını, nüfusa göre, ekonominin büyüklüklerine göre, kişi başına düşen sigorta primi harcamasına göre artıramadığımız sürece bu hastalıktan kurtulamayacağız"diye konuştu.

Zincir Merdiven Metodu'ndaki karışıklık düzeltilmeli

Trafik sigortalarındaki zararın bugünün konusu olmadığına işaret eden Çetin Alanya, zararın tarifenin Hazine tarafından saptandığı zaman da olduğunu , bugün bir anlamda serbestçe saptandığı zaman da devam ettiğini söyledi. Alanya, trafik sigortaları primlerinin, Birlik Yönetim Kurulları‘nın her türlü istatistik veriyi ortaya koymasına rağmen, Hazine tarafından "tüketici korumak" gerekçesi altında ama aslında devlet eliyle zam yapıyor olmayı siyaseten doğru bulmamak adına , her seferinde yanlış fiyatlanarak, her seferinde sanki branş kâr ediyormuş gibi, teminatlar primlerin üzerinde artırılarak bugünlere gelindiğini belirtti.

"Bunun üzerine bundan 6-7 yıl önce hiç hesaplarımızda olmayan IBNR gibi ilave rezervler, Zincir Merdiven Metodunun uygulamaya alınması gibi sigortacılık tekniği açısından çok doğru hususlar, mevcut zararı katlayarak büyüttü" diyen Alanya "Zincir Merdiven Metodunun uygulanmasında da bir karışık durum var.Bunun çözümlenmesi gerekir. Bunların üstüne hiç alt yapısı hazırlanmadan, sahtekarlığa karşı gerekli önlemler alınmadan, sigortalıların karşılıklı anlaşmalarına dayanan kaza tespit tutanağı uygulamasına geçilmesi de üzerine tuz biber ekti. Şimdi Birlik bir rehber tarife hazırlıyor. Bunun belli bir sapma ile doğru tarife olduğunu söylemek mümkündür. Hazine bu tarifeye bakıp , eşik değerler saptıyor.Bunu da yaparken hangi istatistik doğruya dayandığını bilmediğim için yorum yapamıyorum ama bu eşikler rehber tarifeden % 25 civarında düşük oluyor. Her şirket bunu bildiğinden düşük tarife yolluyor.

Hazine de bunu eşiğe yükseltiyor.Böylece konu halledilmiş zannediliyor"diye konuştu. Trafik sigortalarındaki duruma yönelik reçete sunan Alanya, Birlik rehber tarifesinin altına inilmemesi gerektiğine vurgu yaptı. Tarifenin üstüne çıkmanın serbest olduğuna işaret eden Alanya; "Denecek ki yeniden tarife rejimine döndük. Tarifesiz diyerek öz kaynak büyüklüğüne sığınıp zararına da olsa piyasayı ele geçirip 3-5 şirket paylaşmak adına bu kadar sigorta şirketini yok mu sayacağız?" dedi.

Kasko sigortalarında kâr eden şirket yok

Kasko sigortalarına da değinen Alanya bu branşta kar eden şirket olmadığına özellikle vurgu yaptı. Teknik olmayan bölümden aktarılan yatırım geliri ile branşın bazen kara geçebildiğini söyleyen Alanya, "Kimi de saptaması tamamen şirketlerin kararına bırakılmış "Genel Gider" kaleminin avantajı ile 1 ya da 2 puan, bilemedin 3 puan kar ettim diyor. Her şeyi doğru kabul etsen, tahmine dayalı muallak hasarlarında 1 ya da 2 puanlık sapma zaten o kârı alıp götürüyor.

Buradaki hastalık sigortalı sayısının artmamasıdır. Yıllardır ülkede onca araç satılır. Kasko sigortalı sayısı tüm araçların % 35 ini aşamaz" dedi.

Söz konusu branştaki ilacın sigortalı sayısını artırıcı tanıtım, eğitim ve bilinçlendirmede yattığını belirten Alanya sözlerini şöyle tamamladı. "Bu suretle sigortalı sayısı artırılabilirse, hasar oranı daha aşağı seviyelerde teşekkür eder diye düşünmekteyim. Şu anda sektör kağıt üzerinde yazdığı primin nakit olarak % 90' ı oranında hasar ödüyor. Burada artık fiyatları daha da düşmekten bahsetmemiz mümkün değil. O nedenle şimdilerde kasko ve trafik birleşsin şeklinde düşünceler var. Çok düşünmeye, irdelenmeye ve doğru kararlar almaya ihtiyaç var. Aman ne olursunuz acilen karar alıp "Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmayalım".  Lütfen bu konudaki kararları bilimsel hesaplamalara dayandıralım."

Tıkır tıkır çalışan yeni bir sigorta şirketi yarattık

Dubai Group Sigorta'nın Mayıs 2008'de kurulan çok genç bir şirket olduğunu belirten Çetin Alanya geçen süreci şöyle değerlendirdi; "Dubai Group Sigorta 2006 yazında önce kafamda şekillendi. Yatırımcı bulmak, görüşmeleri sürdürmek, kanuni formaliteleri yerine getirmek ve şirketi kurmak Mayıs 2008 i buldu. Yola çıktıktan 18 ay sonra. Çok çalışkan,bilgili ve heyecanlı bir ekip yardımcı oldu. Bir anlamda tepe yönetici bir moral ve güç kaynağı oluyor.Genç ve dinamik arkadaşlara sizin bu güç ve moral kaynağı oluşunuz yetiyor.Onlar gerisini getiriyorlar. Kısa zamanda bir "doktora tezi" kalitesinde iş planı hazırlandı. Ona göre ruhsatlarımızı aldık.

Teşkilatlandık. İşini bilir,meslekten sigortacı, çalışkan elemanlar kilit görevlerdeler. Acenteler bu tanıdıkları isimlere güvendiler. Kısa sürede 300'e yakın acente sayısına ulaştık" Global ekonomik kriz nedeniyle yeni bir İş Planı yaptıklarını da belirten Alanya, sadece acenteye dayalı bir portföyleri olduğunu söyledi. Portföy dağılımlarının sektör ortalamalarına 2-3 yılda oturacağına öngören Alanya, "Yeni bir şirketin bir sürü avantajı, bir sürü dezavantajı var.Onların hepsini yaşıyoruz. Böyle benim gibi otuz küsur yıl çalıştıktan sonra ayrılıp, sıfırdan şirket kurmak için yeniden yola koyulan başka biri var mıdır? Bilmiyorum.Hep zorları seçtiğim için bu bana doğal geliyor. Çok zor bir süreç. Ama işte sonunda tıkır tıkır çalışan yeni bir sigorta şirketi var.Bunun memnuniyetini ,keyfini yaşamak da güzel"dedi.

Dubai krizindeki şirketle bağımız yok

Dubai'de yaşanan krize değinen Çetin Alanya, bu durumun Dubai Group Sigorta'nın beğenilen ve etkili bir reklam kampanyasının son günlerine denk gelmesini talihsizlik olarak niteledi. "Yaklaşık 1 yıl bekledik,hiç tanıtım yapmadık" diyen Alanya "İşimiz nasıl gelişiyor, neye vurgu yapalım, bunları yaşayarak görmek istedik. Kampanyamızı bu bir yıllık gözlemlerimize dayandırdık. Uyguladık. Çok beğeni aldık ve fakat sonda bu kriz patladı. Çok önemsiz miktarda etkilendik diyebilirim.

Gözlemlerim son 3-5 güne dayanıyor. Dubai Group Sigorta'nın Usta Acentesi sigortalısına anlatabiliyor, ikna edebiliyor. Üretim etkilenmedi diyebilirim. Ancak anlatmak ve çaba göstermek gerekiyor.Kriz tamamen bambaşka bir kuruluş olan Dubai World'ün borç ertelemesi talebinden doğdu. Dubai Group, bizim ana hissedarımız, bu firma ile herhangi bir organik ya da ticari ilişki içinde değil. Yani borcu Dubai Group'u ilgilendirmiyor.Alacaklı değil, o da ilgilendirmiyor. Dubai Group tamamı Dubai Emiri'nin şahsına ait olan Dubai Holding çatısı altında bir şirket.Bizim de ana hissedarımız"diye konuştu.