"Semt pazarlarına yönelik denetimler artmalı"
GPD Yönetim Kurulu Başkanı Songör, gıda denetiminin tüm satış mecralarında birden uygulanması gerektiğini söyledi.
Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Songör, düzenlediği basın toplantısında Türkiye'de perkende sektörü hakkında bilgiler vererek, yaygınlaşan gıda denetimleri konusunda açıklamalar yaptı.
Türkiye'deki perakende sektörünün toplam büyüklüğünün 675 milyar lira olduğunu aktaran Songör, gıda perakendesi büyüklüğünün 225 milyar lira seviyesinde olduğunu söyledi.
GPD'nin üyeleriyle 105 milyar lira ciro ve 35 bin satış noktasında 300 binin üzerinde istihdam başta olmak üzere pek çok ekonomik katma değer yarattığını ifade eden Songör, sektörün nitelikli gelişimini sürdürdüğünü anlattı.
"Tüm zinciri tüketicimizden gelen tepkilere göre geliştiriyoruz"
Songör, GPD olarak 10 Ekim'de dördüncüsünü düzenleyecekleri "Ortak Gelişim Kongresi"nde perakendeci, tedarikçi ve tüketici için "Kazan-Kazan-Kazan (3K)" anlayışı çerçevesinde perakendenin yarattığı ortak değerlere odaklanacaklarını söyledi.
Songör, kongreye ilişkin şu bilgileri verdi:
"Modern perakende sektörü, sadece kayıtlı ekonomiye, istihdama, vergi gelirlerine değil birçok konuda yarattığı değer ile tedarikçilerine ve son tüketicimize de katkı sağlıyor. Kongremiz, bu katkıyı sahnede anlatmamızı sağlayacak. Bizim tüm operasyonlarımızın arkasında işleyen büyük bir sistem ve yaratılan önemli bir değer zinciri var. Bu zincir, çiftçimizden yani tarladan başlıyor, bizim raflarımıza kadar sürüyor. Biz son nokta olarak tüm zinciri tüketicimizden gelen tepkilere göre geliştiriyoruz.
Zincirde yaratılan bu değer sadece fiyat ve kalite olarak yansımıyor. Çalışanlarımıza, çevreye, üreticilerimize, ülke ekonomisine, sağladığımız katkıları ve yarattığımız değeri kongremizde işliyor olacağız."
"Sağlıklı ürünlere ilgi ciddi şekilde artıyor"
GPD Yöetim Kurulu Üyesi ve CarrefourSA Genel Müdürü Hakan Ergin de perakendede tüketici davranışlarına yönelik bilgiler verdi.
Tüketicilerin tasarrufa yöneldiğini belirten Ergin, "Tüketici bazında çeşitli gözlemler yapabiliyoruz. Sıkıntılı dönemde gördüğümüz şeylerden, tüketicinin zeytinyağından ayçiçek yağına kaydığını görüyoruz. Bu 2001 krizi sırasında çok uç noktaya çıkmıştı. Pirinçten makarnaya kayma gibi… Ancak burada da bu trendler şu sıralarda görülüyor. Tabi bu 2016'da daha fazlaydı, 2017'de biraz daha toparlandığını görüyoruz. Müşteride bir tasarruf isteği çok açık görülüyor. Diğer yandan sağlıklı ürünlere ilgi ciddi şekilde artıyor." ifadelerini kullandı.
Müşterinin tek noktadan alışveriş yerine farklı noktalardaki indirimleri de takip ederek alışveriş yapmaya başladığını anlatan Ergin, "En ucuz neredeyse onu tercih ediyor müşteri. Diğer yandan düşük gelir grubu her zaman ve her durumda en ucuz ürünleri tercih etmiyor. İmkanlar ve çeşitliliğin artmasıyla müşteri kendi lüksünü, vazgeçemeyeceği ürünleri almayı sürdürüyor." değerlendirmesini yaptı.