Sermaye artıracak şirketler bekleyin!
YILMAZ SEZER / YMM, Güncel&Laviale Türkiye
15.09.2014 tarihli DÜNYA gazetesinde yayınlanan “Şirketlerde kredi ağırlıklı bilançodan sermaye ağırlıklı bilançoya geçiliyor” başlıklı makalemde, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın, “Şirketlerin kredi ağırlıklı değil, sermaye ağırlıklı bilanço yapısına sahip olmasıyla alakalı yeni bir çalışma başlattıklarına” ilişkin açıklaması üzerine, piyasa aktörleri arasında başlayan hararetli tartışma tarafımdan değerlendirilerek, böyle bir çalışmada göz önünde bulundurulmasında yarar görülen hususlar maddeler halinde sıralanmıştır.
Söz konusu makalemde sermaye ağırlıklı yapıya geçmek için önerilen hususlardan 1. maddesini yeniden sizlerle paylaşmak istiyorum .”TTK hükümlerine göre AŞ. ve Ltd. Şti. kurmak için gerekli olan asgari sermaye olarak belirlenen sırasıyla 50 bin TL ve 5 bin TL çok düşük kalmıştır. Bu tutar kademeli olarak artırılabilir veya sektörler esas alınarak farklı sermaye tutarları belirlenebilir. Bu şekilde, daha kurulurken şirketin yeterli sermaye yapısına sahip olması sağlanabilir.
Şirketlerin sermaye artırımlarına gitmesi gerek SPK gerekse vergi mevzuatı yönünden teşvik edilmeli, hatta zorunlu tutulmalıdır.”
Yaklaşık 6 ay gibi bir süre içinde konuya ilişkin hiçbir gelişme olmaz iken, 9 Mart 2015 tarihinde TBMM Başkanlığı’na milletvekili Salih Koca ve arkadaşlarınca sunulan kanun teklifinin (Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun) 11. maddesinde, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinde yapılacak bir değişiklik ile, nakdi sermaye artırımları üzerinden hesaplanan faizin yarısının kurum kazancından indirim konusu yapılması önerilmiştir.
TBMM Başkanlığı’na sunulan kanun değişikliği özetle; yeni kurulan şirketlere ve nakit sermaye artıran şirketlere, konan veya artırılan nakit sermaye üzerinden bir indirim sağlanmaktadır. İndirim, banka kredi faizine bağlı olarak hesaplanmakta ve hesaplanan faiz tutarının yarısının kurum kazancından indirimi öngörülmektedir.
Yani şirketler sermaye artışına gitmeleri konusunda teşvik edilmekte ve artırılın sermayenin belirli bir oran ve tutarda kurum kazancından indirim yapılmasına da izin verilmektedir. Bu kanun maddesinin uygulamasına yönelik, sektörel, bölgesel, şirketlerin aktif büyüklüğü çalışan sayısı gibi birçok konuda düzenleme yapmak üzere Bakanlar Kurulu’na yetki verilmesi de öngörülmüştür.
Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek de yapmış olduğu açıklama ile teklife sahip çıkarak, özkaynakla finansman teşviki amacıyla, şirketlerin nakdi sermaye artırımları üzerinden hesaplanacak tutarın, kurum kazancından indirilmesine imkan getirileceği müjdesini vermiştir.
Özetle şirketlerin borç ağırlıklı bilançodan sermaye ağırlıklı bilanço yapısına geçmesi amacıyla yapılan çalışmaların sonucu olarak, 15.09.2014 tarihli DÜNYA gazetesinde önerdiğimiz sistem uygulama imkanı bulabilmektedir.
Henüz uygulamaya ilişkin esasları net olarak belirli olmayan kanun teklifinin, 2015 yılı içerisinde yasalaşması, uygulamaya ilişkin usul ve esasların ise yine aynı dönem içinde netleşmesini beklemekteyiz. Bu nedenle sermaye artırım hazırlığında bulunan şirketlerin hazırlıklarını tamamlayıp, kanun teklifinin yasallaşmasını beklemelerinin yararlı olacağını düşünmekteyiz.