‘Sigarada tek tip paket tiryakiliği azaltmaz, kaçağı daha da artırır’

Sağlık Bakanlığı’nın Ulusal Tütün Kontrolü Programı kapsamında hazırladığı yeni eylem planında öngörülen “tek tip paketleme” uygulamasının tüketimi azaltmayacağı gibi kaçağı artıracağı belirtiliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Naki BAKIR

Sağlık Bakanlığı’nın 2014-2018 dönemini kapsayan Ulusal Tütün Kontrolü Programı kapsamında hazırladığı yeni eylem planında öngörülen “tek tip paketleme” uygulamasına sektörden eleştiri ve tepkiler geliyor.

Uygulamanın, tüketimi azaltmadığı gibi yasa dışı tüketimi artıracağı savunuluyor. Tek tip paket uygulamasının fikri mülkiyet haklarını ihlal ettiği, bu nedenle doğrudan yabancı yatırım için de caydırıcı bir unsur olduğu ileri sürülüyor.

Markalar kalkıyor

Sağlık Bakanlığı’nın 2014-2018 dönemini kapsayan Ulusal Tütün Kontrolü Programı kapsamında yeni eylem planı üzerindeki çalışması sürüyor. Henüz taslak halinde olan 18 maddelik yeni eylem planının devreye girmesiyle paketlerden sigara isimleri kalkacak. Daha önce Avustralya’da başlatılan “Kara Paket” uygulaması benzeri “tek tip paketleme” uygulamasına geçilecek. Bu uygulama kapsamında artık sigara markalarının logoları ve adları sigara paketlerine basılmayacak. Her markanın bir seri numarası olacak. Düzenlemeye hazırlık aşamasında çeşitli iş, tüketici ve fikri mülkiyet çevrelerinden yoğun eleştiri ve tepkiler gelmişti.

Tek tip paketleme uygulaması, tütün ürünleri paketlerinin üzerinde yer alan logo, renk gibi markaya ilişkin unsurların kaldırılmasını ve tüm sigara paketlerinin tek tip paketler haline getirilerek aynılaştırılmasını ifade ediyor.

Avustralya’da var

Avustralya, tek tip paket uygulamasını hayata geçiren ilk ülke oldu ve halen bu alandaki tek ülke konumunda da bulunuyor. Ancak tek tip paket uygulamasını 1 Aralık 2012 itibariyle başlatan Avustralya ciddi uluslararası hukuki sorunlarla karşı karşıya kaldı. 5 ülke, Avustralya’nın Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi olarak yükümlülüklerine ters düştüğü gerekçesiyle DTÖ nezdinde girişimde bulundu. Bu uygulamanın Avustralya’nın Hong Kong ile ikili yatırım anlaşmasını ihlal etmesi şeklinde yorumlanması da sorun yarattı.

Uluslararası yatırım çevrelerinde Avustralya’nın imajını tehdit eden bu ihtilafların, milyarlarca dolarlık tazminata da yol açabileceği belirtiliyor. Sektör temsilcileri, Türkiye’nin de benzer durumlara düşmemesi için aşırı ve ölçüsüz uygulamalar konusunda dikkatli olunması gerektiği uyarısında bulunuyor. Tek tip paket düzenlemesini daha önce gündemine alanbazı ülkelerin, daha sonra Avustralya’yı izlememe yolunu seçtiği dikkati çekiyor.

AB’de kabul görmedi

Avrupa Birliği’nin (AB) Tütün Ürünleri Direktifi halen revizyon sürecinde bulunuyor. Tütün ürünlerinde tek tip paketlemeye ilişkin dört önerge de bu süreçte reddedildi. AB üyesi İngiltere de yakın zamanda tek tip paket konusunu gündemine almıştı. Konuyu değerlendiren ve Avustralya’da düzenlemenin uygulanmasına yönelik ilk tecrübeleri göz önüne alanİngiliz hükümeti, tütün ürünlerinde tek tip paketleme düzenlemesini şu an için hayata geçirmeme kararı aldı. İngiltere’nin, tek tip paketleme gibi tartışmalı bir konuda, bilimsel ve kanıta dayalı bir politika izlemeyi tercih ettiği belirtiliyor. Yatırım çevrelerinin bağımsız değerlendirmelerine göre, İngiliz hükümeti özellikle, halen ciddi bir sorun olmayı sürdüren yasa dışı sigara ticareti konusundaki olası olumsuz etkileri da göz önünde bulundurdu.

Tiryakiliği azaltmadı

Tek tip paket uygulamasının tüketimi azalttığına dair bilimsel bir kanıt bulunmuyor. Avustralya’da tek tip paketlemenin başlanmasının ardından, uygulamanın somut etkilerine ilişkin KPMG tarafından yapılan ilk araştırma bu yönde sonuç verdi. Bu araştırmaya göre; tek tip paketleme uygulamasına geçildikten sonra, Avustralya’da toplam tütün ürünleri tüketiminde bir azalma görülmedi. Buna karşılık, tek tip paketleme uygulamasının başlamasının ardından ülkedeki yasa dışı tütün ürünleri tüketiminde yüzde 13 artış yaşandığı belirlendi.  Yasa dışı tütün ürünleri tüketiminin yapısı da değişiklik göstermeye başladı. Avustralya’da daha önce büyük ölçüde “açık kıyılmış tütün” şeklinde var olan yasa dışı tütün problemi, tek tip paket uygulaması sonrasında kısa sürede çehre değiştirerek “ucuz beyazlar” olarak adlandırılan yasa dışı markalı sigaralara kaymaya başladı. KPMG’nin Ekim 2013 tarihli “Illicit Tobacco in Australia” raporunda, bu kategorideki yasa dışı ürünlerin satışının, kısa sürede yaklaşık 3 katına çıktığına dikkat çekiliyor.

Sıkıntılı jeopolitik konumu dolayısıyla kaçak ticareti riski yüksek olan Türkiye’de, kaçak sigara halen yüzde 20 düzeyde. Tek tip paket gibi olası bir düzenlemenin, Türkiye’de mevcut kaçak sorununu daha büyüteceği belirtiliyor.

Dumansız hava sahası uygulaması genişliyor

Sağlık Bakanlığı’nın 2014-2018 dönemini kapsayan “Ulusal Tütün Kontrol Programı” çerçevesinde hazırladığı 18 maddelik yeni eylem planının devreye girmesiyle tiryakilerin özgürlük alanı iyice daralırken dumansız hava sahaları daha da genişleyecek. Lokanta ve kahvehanelerin, tütün ve tütün ürünü kullanmayanlara özel yeni açık alanlar oluşturması zorunlu olacak. Özellikle AVM’ler olmak üzere sinema ve tiyatro gibi yerlerin girişlerinde sigara içilmeyen alanların mesafesi daha da genişletilecek.  İbadethanelerin açık alanlarıyla çocuk parkları ise kesin yasak kapsamına alınıyor ve buralarda sigara içilmesi tamamen yasaklanıyor. Yeni eylem planında kamuya ve özel sektöre ait bütün hizmet araçları ile içinde hamile ve çocuk bulunan tüm araçlarda tütün ve tütün mamulü kullanımı yasaklanıyor. Eğitim kurumlarına 100 metre mesafeye kadar alkollü içecek satışına kesin bir yasaklama getiriliyor. Diziler ve diğer TV programlarında sigara -alkol sansürünün kapsamı genişletiliyor. Yeni eylem planının devreye girmesiyle birlikte her türlü sanat faaliyetinde, tüm bilim ve kültür eserlerin de sigara ve alkol sansürü uygulanacak.

Bu arada hala internette satışı devam eden elektronik sigaraların satışını, reklam ve tanıtımını yapan firmalara ceza verilecek.

Bu konularda ilginizi çekebilir