Şimşek: İhracatın 47 milyar doları deniz yoluyla gerçekleşti

Bakan Şimşek, 2009 yılında 100 milyar doların üzerindeki ihracatın 47 milyar dolarının, deniz yoluyla gerçekleştiğini söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2009 yılında 100 milyar doların üzerindeki ihracatın 47 milyar dolarının, deniz yoluyla gerçekleştiğini belirterek, "Deniz taşımacılığının dış ticaretteki payının yüksek olması Türkiye açısından çok önemli bir avantajdır" dedi.

Şimşek, Türkiye Denizcilik İşletmeleri (TDİ) AŞ'nin Ereğli Tersanesi'nde inşa ettirdiği "Nazım Tur" adlı römorkörün hizmete alınması dolayısıyla Sarayburnu Rıhtımı'nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, denizcilik sektörünün, ülkelerin dünyayla entegrasyonunu sağlayan en önemli sektörlerden biri olduğunu, bu entegrasyon ile ülkelerin ekonomik gücünün doğrudan bağlantılı olduğunu belirtti.

Türkiye'nin bu açıdan çok şanslı olduğunu anlatan Şimşek, "Çünkü Karadeniz'e sahili olan ülkeler, Türk boğazları yoluyla Orta Asya'ya, Uzak Doğu'ya açılmaktadır. Doğu Akdeniz'deki konumuyla Türkiye, Orta Doğu'ya, Kuzey Afrika'ya açılmaktadır. Yine Cebelitarık ile Atlantik'e, Süveyş ile Uzak Doğu'ya açılan bir ülke konumundadır. Dolayısıyla Türkiye bu konumuyla aslında jeopolitik ve jeostratejik anlamda çok büyük öneme sahip bir ülkedir" diye konuştu.

Bakan Şimşek, yılda 55 binden fazla geminin Çanakkale ve İstanbul boğazlarından geçtiğini, Türkiye'nin 8 bin 330 kilometrelik deniz kıyısı ve 160 limanıyla dış ticarette önemli bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"2008 yılında 80 bin, 2009 yılının ilk yarısında da 37 bin gemi limanlarımızda işlem görmüştür. Yine dış ticaretimizin önemli bir kısmı, deniz yoluyla yapılmaktadır. Aslında dış ticaretimize baktığımız zaman, miktar olarak yüzde 90'ı, değer olarak da neredeyse yüzde 50'si deniz yoluyla yapılmaktadır. Son yıllarda deniz yoluyla yapılan dış ticaretin hacmi artmıştır.

2009 yılında 100 milyar doların üzerindeki ihracatımızın 47 milyar doları, deniz yoluyla gerçekleşmiştir. Deniz taşımacılığının dış ticaretteki payının yüksek olması Türkiye açısından çok önemli bir avantajdır. Hem güvenlik hem de ekonomik açıdan Türkiye'yi daha önemli bir konuma gidermektedir."

"Kötü dönemin geride kaldığı açık"

Limanların demir yolu ağıyla bağlantılı olmasının ve daha da etkin bir şekilde kullanılmasının, deniz yolu-demir yolu kombine taşımacılığı açısından Türkiye'ye avantaj sağladığını belirten Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hükümetimiz bu konuda çok büyük kaynak ayırmıştır. Bugün dünya konteyner trafinin yüzde 25'i Akdeniz koridorunu kullanmaktadır. Limanlarımızın dünya konteyner taşımacılığından daha fazla pay alabilmesi için teknolojik gelişmelere ayak uydurması ve altyapı sorunlarının aşılması gerekmektedir. Limanlarımızın altyapısının güçlendirilmesi için özelleştirmeyi önemsiyoruz. Bu dönemde limanlarımızın özelleştirilmesi çabasına devam edeceğiz."

"Türkiye'yi, doğu-batı, kuzey-güney ulaşım koridorunda transit bir uğrak yeri konumuna getirmemiz gerekiyor" diyen Şimşek, şunları kaydetti:

"Önümüzdeki döneme baktığımız zaman Türkiye, dünya standartları ve teknolojik gelişmelere uygun donanımları olan deniz ticaret filosuyla, dünya ticaretinde çok önemli bir konuma gelecektir. Türkiye, özellikle yat turizmi bakımından önemi her geçen gün artan bir ülkedir. Türkiye'nin tanıtım faaliyetlerine katkısı bulunmaktadır. Türk denizciliği, Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde, ulusal ekonomiye katkısını her geçen gün arttırarak sürdürmektedir. Tersanelerimizde 2002 yılında 12 bin kişi çalışıyorken, bu rakam 2008 yılı sonu itibariyle 27 bin kişiye ulaşmıştır."

AK Parti Hükümetinin, gemi inşa sanayinin öneminin farkında olduğunu ve bu dönemde önemli gelişmelerin yaşandığını belirten Şimşek, "2002 yılına kadar Türkiye'de sadece 37 tane tersane vardı, 2003-2009 döneminde ilave 70 tersane yapılmıştır. Şu anda yapım çalışmaları devam edenler de eklendiğinde bu sayı 175'e ulaşacaktır" dedi.

Denizcilik sektörünün 2009 yılında ciddi sıkıntılarla baş başa kaldığını ifade eden Şimşek, "2010 yılından itibaren tekrar bir toparlanma döneminin hızlandığı bir dönem geçireceğiz. 2007 öncesi döneme potansiyel büyüme seviyesine ulaşmak belki birkaç yıl alacaktır ama en kötü dönemin geride kaldığı açıktır" diye konuştu.