Şirket yönetimi yükümlülüklerini yerine getirmiyorsa bireysel yatırımcıların günahı ne?

Ahmet ARSLAN / CPA, MBA, Denetçi, SM Mali Müşavir

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Bilindiği gibi, borsaya kote olan şirketlerin şeffaflık, denetim ve yatırımcıların bilgilendirilmesi açısından Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) yanı sıra borsa teşkilatına da ilgili mevzuatında yer alan bilgi ve belgeleri verme yükümlülüğü bulunmaktadır. 

Söz konusu yükümlülüğün ise şirket yönetimi tarafından yerine getirilmesi gerekmektedir. Yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde ise birtakım yaptırımların uygulanması oldukça doğaldır. Ülkemizde uygulanan yaptırımlardan bir tanesi şirketin borsa kotundan çıkarılması yani borsada işlem görmesinin engellenmesidir. 
Ülkemizde Borsa İstanbul’a kayıtlı şirketlerin 3’er aylık ve yıllık dönemler itibariyle SPK’nın yanı sıra Borsa İstanbul’a (Kamuoyu Aydınlatma Platformu, KAP) finansal tabloları sunma zorunluluğu vardır. 

Borsa Kotasyon Yönetmeliği'nde, kamunun aydınlatılması düzenlemeleri çerçevesinde KAP’a gerekli bilgi, belge ve açıklamanın tam ve zamanında gönderilmemesi, özel durum açıklaması yükümlülüklerine uyulmaması halleri de borsa kotundan çıkarılmayı gerektiren nedenler arasında sayılmıştır.
Söz konusu maddede borsa kotundan çıkarılmayı gerektiren nedenlerin önemli bir bölümü şirketin sermaye yapısı ve finansal durumundaki bozulmayla ilgilidir. 
Sermaye piyasası mevzuatına göre, KAP’a gönderilecek bilgi ve belgelerin başında finansal raporlar da yer almaktadır. 
Finansal raporlar yatırımcıların doğru karar vermeleri açısından çok önemli olmakla bir birlikte bir yatırımcının şirket yöneticilerinin ileride finansal raporları tam ve zamanında sunup sunmayacaklarına veya böyle bir karaktere sahip olup olmadıklarına ilişkin fikir edinmesi söz konusu değildir.
Bu nedenle şirket yönetiminin finansal raporları sunmaması nedeniyle şirketin borsa kotundan çıkarılması en çok bireysel yatırımcıları mağdur eder nitelikte bulunmaktadır. Bireysel yatırımcıların borsaya kote olan şirketlere yatırım yapmasının en önemli nedeni borsanın likiditesi yani hissenin rahatlıkla paraya çevrilebilmesidir. Borsaya kote bir şirkete şirketin borsa kotundan çıkarılması halinde söz konusu şirketin hissesini daha önce satın almış olan yatırımcıların söz konusu likidite imkanından yararlanması imkanı ortadan kalkmaktadır.
Her ne kadar hissenin borsa kotundan çıkarılmasının potansiyel yatırımcıları korumak ve şirketin yükümlülüğünü yerine getirmesini sağlamak olduğu söylenebilirse de borsa kotundan çıkarma yönteminin bu açıdan pek etkili olduğu söylenemez. Çünkü borsa kotundan çıkarma şirket yönetimini ekonomik anlamda etkilemediği gibi yükümlülüğün yerine getirilmemeye devam edilmesi halinde bireysel yatırımcıların şirket hakkında bilgi edinme imkanları da tamamen kaybolmaktadır.
Öte yandan, bu tür yaptırım sonucunda şirket hissedarlarının şirket yönetimini çeşitli yollarla zorlamak ve görevden almak gibi imkanları olduğu söylenebilirse de atomize haldeki bireysel yatırımcıların bunu yapmaları oldukça güçtür.
Bu nedenle şirket yönetiminin rapor sunma yükümlülüğünü yerine getirmesini sağlayacak başka mekanizmalara ihtiyaç bulunmaktadır. Bu mekanizmalardan bir tanesi kamu otoritesi yoluyla şirketin raporlama yükümlülüğünün yerine getirilmesidir.

Sonuç

Borsaların varlık nedeni likiditeyi sağlamaktır. Bu imkanı ortadan kaldıran durumlar sermaye piyasasına güveni sarsacaktır. 

Şirket yönetiminin finansal tabloları sunma konusundaki yükümlülüğünü yerine getirmemesinin yaptırımının şirketin borsa kotundan çıkarılması şeklinde olması efektif olmadığı gibi en çok bireysel yatırımcıları mağdur etmektedir. Bu nedenle, bu gibi durumlarda örneğin SPK, mahkeme veya borsa yönetimi tarafından şirket yönetiminin değiştirilmesi ve/veya söz konusu finansal tabloları hazırlayıp sunmak üzere uzman bir ekinin görevlendirilmesi yönünde gerekli yasal düzenleme yapılması gerekmektedir.
Öte yandan, yeterli nedenler oluşmadan bir şirketin borsa kotundan çıkarılması veya gözaltı pazarına alınması nedeniyle yatırımcıların uğradığı zararlar nedeniyle borsa yönetiminin sorumluluğunun açık bir şekilde düzenlenmesi gerekliliği de bulunmaktadır.