Sivas'ın meşhur kilimleri

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

SİVAS'TAN / Zeliha TOKMAK

[email protected]

Kilimlerimiz, Sivas'ı tanıtan en önemli eserlerimiz arasında yer alıyor. Üstelik oldukça geniş bir meraklı kitlesine de sahip. Dokuma tekniğinin ilk olarak ne zaman nerede başladığı tam olarak bilinmese de hiç kuşku yok dokuma sanatı genel bağlamda Orta Asya'da başlamış. Nüfus patlaması neticesinde Asya'nın batılarına göç edip kendilerine yaşamak için daha uygun alanlar aramaya başladıklarında göçebeler şiddetli hava koşullarına maruz kalmış. Bu nedenle çadırlarında keçi yünü kullanmaya başlamışlar. Keçi yünü, koyun yününe nazaran daha uzun ve sıkıdır. Düz dokuma tekniği bu anlamda ilk defa göçebe tenteleri yapmak içinde kullanılmış. Göçebeler, daha sonraları toprak zemindeki rutubetten kendilerini koruma ihtiyacı duymuşlar ve düz dokuma tekniğinin aynısını kullanarak kilim adını verdikleri zemin kaplamalarını üretmişler.

İlimizde özellikle Şarkışla kilimleri meşhurdur. Desenler ve motifler, dikdörtgen veya eşkenar dikdörtgen şeklindedir. Sivas çevresi kilimlerinde bitkisel ve hayvansal motiflerin yanı sıra geometrik ve sembolik motifler de kullanılır. Al, yeşil, mavi, kara ve turuncu en yaygın renklerdir. Tümüyle yünden dokunması, çözgünün sık olması ve çözgüde düğüm ya da eklemlerden özenle kaçınılması, değerini artıran ayrı bir özellik katar meşhur kilimlere. Bazı kaynaklar göre Sivas kilimlerinin çoğu seccade biçimindedir. Farklı kenar desenlerinin arasında mihrap yer alır. İnce yünden dokunur. Parlak kırmızı, açık ve orta tonda, yeşil, turuncu, mavi, kahverengi, siyah, beyaz renklerdir genelde kullanılan.

Sivas'ta kilim dokumacılığı daha çok köylerde gelişmiştir. Yaygın olarak kilimler yan kilimler, kebir orta kilim, çul kilim, deve tüylü kilim, kırmızı beyaz gibi isimlerle anılır. Eskiden makine olmadığı için köy ve büyük atölyelerde dokunan kilimler, evlerin vazgeçilmez örtü malzemesiydi. Makineleşmeyle birlikte kilimin de tahtı sallandı ve yerini halılara bıraktı. Günümüzde artık az sayıda köylü kadın kilim dokumaya devam ediyor. Kadınlara yönelik açılan halı- kilim kursları da bu sayının artmasına nedense yardımcı olamadı. Kilim dokumak zahmetli ve büyük emekler harcanarak ortaya çıkan bir sanattır. Bir kilim bir yılda ancak tezgahtan çıkabiliyor. İlk iş olarak koyundan alınıp yıkanan yünler kurutuluyor, iplik haline getiriliyor. Ardında büyük kazanlarda boyayla kaynatılan iplikler, dokumaya hazır hale getiriliyor. Bu işlemler köylerde yaşayanlar tarafından özellikle yaz aylarında yapılıyor. Baharın gelmesiyle de kilimler tezgahtaki yerini alıyor. Meşhur Sivas kilimlerinin ortaya çıkması, hazır hale gelmesi bir kişinin tam bir yılını tezgah başında geçirmesiyle gerçekleşiyor.

Raflardaki yerini makinelerin dokuduğu halılara bırakan kilimler, artık tarihi bir eşya gibi değerlendiriliyor.Şimdilerde sadece meraklıların ilgi gösterdiği kilimleri daha çok turistler satın alıyor. Eskiden her köy evinde bulunan kilim tezgahları da artık yavaş yavaş yok olmaya başlıyor.