Siyasi öncelikler

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dr. Mustafa AŞULA / Em. Büyükelçi

Ülkede gündemin ve özellikle siyasi önceliklerin iktidar tarafından belirlendiğini görüyoruz. İlk nazarda bunun, TBMM'de çoğunluğu elde bulunduran siyasi bir partinin tartışılmaz ayrıcalığı olduğu zannedilir. Ancak böylesi bir uygulama, Yönetimin belli başlı alanlardaki temel icraatının irdelenmesini engelliyor veya geriye bıraktırıyorsa, burada her şeyden önce niyete bakmak gerekiyor. Niyet, gerçek anlamda demokrasiye giden yolda temel bazı taşları döşemek mi, yoksa, bu nitelikte büyük bir işe girişildiğinde, ülke çapında yer yerinden oynayıp, ortalığı toz dumanın kaplayacağını hesaplayarak, olabildiğince zaman kazanmak ve ilerideki büyük sınava, yani gelecek seçimlere hazırlanmak mı ?

İktidar partisi tarafından geliştirildiği bildirilen Anayasa tadilat önerilerinin içeriğini ve saklı olduğu ifade edilen niyetleri muhalefet deşifre etmeye dursun, bazı medya kesimi de, sütun ve ekranlarını mukabil görüşlere sonuna kadar açsın,  zaman içinde kazanacak olan yine Yönetim olacaktır. Bu nedenle, muhalefet adeta boşuna nefes tüketiyor.

Yakın geçmişte benzer bir misali yaşadığımızı unutmayalım;

Son sekiz dokuz aylık siyasi hayatı baştan sona kadar ipotek altına alan 'Kürt Açılımı' veya 'Demokratik Açılımı' bugün takip eden var mı? 

Karar ve düşünce odakları sayılan muhtelif kuruluşları aydınlatmayı misyon edinen koordinatör Bakan bile aradan çekilmiş, sırf dosya tamamen kapanmasın diye, davanın artık doğrudan millete anlatılmasına karar verilmiştir. Ancak teşkil edildiği bildirilen ekiplerin faaliyetinden de bir haber alınamadığı şu sırada, bu defa sanat çevreleriyle üst düzeyde bir araya gelinmiş, fakat bir kaç saat için yaratılan bu hoş ( ambiance) da ne yazık ki çabuk dağılmış ve sanatçılarımızın da genel tercihlerinin ne olduğu doğrusu pek anlaşılamamıştır.  Yani her rüzgar gibi, bu da erkence sonlanmıştır.

Yine de ne gam? Yönetim bu türbülans içinde de sükunetini muhafaza ile, yoluna devam etmiş, başta işsizlik ve geçim derdi olmak üzere, halk için çok önemli diğer alanlardaki icraatı eleştirilerden uzak ve tümüyle masun kalmıştır. Bir siyasi iktidar bundan gayrı ne bekleyebilir?

Yaşamsal ve binanın çatısı niteliğindeki Anayasa tadilat önerilerinin akıbetini de böyle görmemek için aksine neden yok gibi. Bu bakımdan, ne yargı ve ne de muhalefet kendini boş yere hırpalasın.