Soğuk hava deposu şartı yumurta sektörünü zora sokacak

YUM-BİR Başkanı Derya Pala küçük üretici ve küçük satıcı ortadan kalkarsa bundan en çok zarar görecek kesimin tüketici olacağını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Arzu ALP 

 
İZMİR - Yürürlüğe 2008 yılında giren Yumurta Tebliği'nde yumurtanın sadece soğuk hava deposu olan yerlerde satışına izin verilmesinin 1 Ocak itibariyle zorunlu hale gelmesi yumurta sektöründe sıkıntı yarattı.
Ege Bölgesi Sanayi Odası tarafından yılın başarılı kadın girişimcisi ödülüne layık görülen Yumurta Üreticileri Merkez Birliği (YUM-BİR) Başkanı Derya Pala, sektörle ilgili gelişmeleri ve yeni uygulamaları değerlendirdi. 
Pala, önümüzdeki dönemde sektör açısından iyimser olmadıklarını, özellikle küçük üreticileri ve küçük tüccarları çok zorlayacak uygulamaların geldiğini dile getirdi. 2012 boyunca işletmelerde onay ve kayıt mekanizmasının değiştiğini hatırlatan Pala, bakanlıktan ruhsatları, çalışma ve gıda üretim izinleri olmasına rağmen ruhsat verme yetkisinin tamamen belediyelere devredildiği için bakanlığın vermiş olduğu ruhsatların geçersiz kaldığını dile getirdi. Pala, yeni yönetmelikle tüm gıda işletmelerinin tekrardan bir onay mekanizmasının içine girdiğini belirterek, "Kriterlerde bir değişiklik olmadıysa da uygulamada farklılıklar gündeme geldi. Yumurta Tebliği 2008'de çıkmıştı ama bazı maddeleri çok uygulanmıyordu. Mesela yumurtaların 5-12 derecede paketlenmesi, muhafaza edilmesi ve satılması 2008'den beri yönetmelikte var. AB uyum süreciyle birlikte gıdada HACCP şartlarının da yerine getirilmesi gündeme gelince kurallar katı bir şekilde uygulanmaya başlandı. Sadece üreticilerde değil üreticilerden alıp toptan pazarlayan, toptan alıp piyasada perakende pazarlayan bakkallar ve pazarcılara servis yapanlar da bu yönetmelik içine giriyor. Dolayısıyla onlara yatırım yükü getirdi, işletmelerine soğuk depo yaptırmaları gerekti. Onların ortadan kalkması ve işlerin zorlaşması küçük üreticiyi çok etkiliyor. Sektörün neredeyse yüzde 80'ni küçük ve orta ölçekli işletmeler oluşturuyor. Bunların çoğu kendi yumurtalarını marketlerde ve piyasada perakende olarak pazarlamıyor. Toptancılara veriyorlar. Son düzenleme bu aradaki toptancıların düzeninde bir değişiklik gerektirdiği için bu yatırımı yapamayacak durumda olanlar aradan çıktılar ve çıkacaklar. Böyle olunca küçük üreticilerin pazarlaması zora girecek" dedi. 
 
En çok tüketici zarar görecek 
Pazarlar ve bakkallar için de 5-12 derece zorunluluğu getirildiğini ifade eden Pala, "Pratikte bunun sağlanması çok zor. Büyük illerde bile elektrik olmayan pazarlar var. Bu satışı ciddi anlamda zorlaştıracak. Küçük üreticilerin en büyük pazarı buralar. Tüketici de taze ve ucuz yumurtayı pazardan alamayacak. Büyük üreticiler ve büyük marketler avantaj sağlarken, küçük üretici ve küçük satıcı ortadan kalkacak, tüketici zarar görecek. Zamanla küçük üreticiler kapanacak ya da büyüklere devredilecek. Bu da sektörü tekelleşmeye doğru götürecek" diye konuştu.
 
Bakkal ve pazar yerlerine istisna getirilsin 
Pala, yumurtanın güvenilir koşullarda saklanmasını, paketlenmesini ve depolanmasını arzu ettiklerini belirterek, "Dolayısıyla bizim işletmelerden alanların depolarında soğuk hava depoları olsun, büyük marketlerde de soğuk zincir devam etsin ama 7-8 saatte tüketilecek pazaryerlerinde ve bir iki günde tüketilecek küçük bakkallarda soğuk zincire bir istisna getirilmesini istiyoruz. Başka ülkelerin Yumurta Tebliği'ni inceledik. Avrupa'da da Amerika'da da Avustralya'da tebliğde 5-12 derece ibaresi geçiyor. Ama pratikte gördüğümüz hiçbir pazaryerinde yumurta buzdolabında satılmıyor" diye konuştu. 
 
Bakanlığa yazılı başvuru yaparak işletmelerin üretim tesislerinde ve bunların paketlendiği tesislerde soğuk zincirin geçerli olmasını ama yumurtanın kısa sürede tüketildiği bakkallar ve pazaryerleri için istisna talep ettiklerini söyleyen Pala, henüz olumlu ya da olumsuz bir yanıt almadıklarını, 2 yıl içinde pazaryerlerinde yapılacak iyileştirme çalışmaları kapsamında soğuk zincir alanları oluşturularak çözüm bulunabileceğini savundu. 
 
İhracatta hedef 500 milyon dolar
Sektörün 2012'yi 351 milyon dolarlık ihracatla kapattığını hatırlatan Pala, bu yıl 500 milyon dolarlık ihracat hedeflediklerini söyledi. Pala, iç tüketimi artırmak için birtakım etkinlikler düzenleyeceklerini, ihracatla ilgili de Kanatlı Tanıtım Grubu'nun etkinliğinin artırılacağını dile getirdi. Potansiyel pazarların başında Afrika, Ortadoğu ülkeleri olduğunu vurgulayan Pala, hali hazırda mevcut pazarların Irak, Birleşik Arap Emirlikleri, Suriye, Libya, Türkmenistan ve Kazakistan'ın olduğunu bildirdi. Geçtiğimiz yıl B sınıfı yumurtanın Avrupa'ya ihraç edilmeye başlandığını ancak Avrupa'nın A sınıfı yumurtaya da ihtiyacı olduğunu dile getiren Pala, "Salmonella Ulusal Tarama Programı'nın tamamlanmasıyla Avrupa'ya A sınıfı yumurta da ihraç edilebilecek. Programla ilgili bir yönetmelik değişikliği gündemde. Bu tamamlandıktan sonra inşallah kabul edilir ve Avrupa'ya A sınıfı yumurta ihracatına da başlarız. Bu ihracatta çok ciddi avantaj sağlar" dedi. B sınıfı yumurtanın Ege Bölgesi'nden her hafta Yunanistan'a ihraç edildiğini hatırlatan Pala, A tipi yumurtaya ise İtalya, Romanya, Kosova, İspanya, Hırvatistan ve Bulgaristan'ın talebi olduğunu dile getirdi. Türkiye'de yumurta sanayinin gelişmesi gerektiğini belirten Pala, "Bu ürünün hem ömrünü, hem tüketimini artıracak bir unsur olacaktır. Üreticiler artık üretimi artırmaktan öte sanayiye ve pazarlamaya, gübre ile ilgili yatırmalara ağırlık vermeli. Geçtiğimiz yıllarda küçük üreticiler, tek şirket, ortak pazarlama ve ortak marka konularında girişimde bulundular ancak bu birlikteliklerin çoğu devam etmedi. Zamansız bir araya gelişler şevk de kırdı. Ancak küçük işletmeler için hala bir çare. İyi işleyen bir ortaklıkla tek markayla ortak pazarlamayla küçük üreticiler güç birliği yapabilir." 
 
Üretim artışı sıkıntı yaratacak 
Sektörde devam eden yatırımlar olduğuna dikkat çeken Pala, "üretimde ciddi artışa neden olan bu yatırımların bir kısmı kredilerle yapıldı. 5 yıllık yatırım kredilerinin dönüş zamanları başlayacak. Üretim artışı bu hızla devam ederse önümüzdeki dönemde üreticilerde sıkıntı olmasını bekliyoruz. Üreticileri kapasite artırıcı yatırımdan geri durmaları konusunda uyarıyoruz. Tüketim ve ihracat artıyor, ama üretim artışı bunların çok üstünde. İhracatı artırmak çok kolay bir iş değil, ama 4-5 ayda bir kümes inşa edip, civcivinizi koyup, yarka da yetiştirip üretime geçirebilirsiniz. Ama 4-5 ayda ne ihracatı ne tüketimi bu hızda artırabilirsiniz" dedi.