Sonu gelmez müzakerelere izin vermeyiz

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun Kıbrıs Müzakerelerini değerlendirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

NEW YORK - BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Kıbrıs müzakereleriyle ilgili olarak, "Müzakereler ucu açık bir süreç olamaz, sırf görüşmek uğruna sonu gelmez müzakerelere izin veremeyiz" dedi.

Genel Sekreter Ban, Kıbrıs müzakerelerinin son durumuna ilişkin bir değerlendirme raporu hazırlayarak BM Güvenlik Konseyi'ne gönderdi. Konseyin raporu 15 Mart'taki danışma toplantısında ele alması bekleniyor.

Genel Sekreter, raporun giriş bölümünde, 18 Kasım'da KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas ile New York'ta yaptığı üçlü görüşmenin ardından iki liderin, müzakerelerin hızını ve verimini artırma yolunda yaptığı çağrıyı dikkate almalarından cesaret aldığını ve gerçekten de Kasım 2010'dan bu yana müzakerelerde bazı ilerlemeler olduğunu kaydetti.

Seçimler müzakereleri etkiler

"Ancak, 2011 yılının ikinci çeyreğindeki siyasi ortamın, müzakerelerde önemli ilerleme sağlamaya daha az uygun olacağını" ifade eden Ban, Kıbrıs Rum kesimi ve Türkiye'de seçimlere yaklaşılırken "müzakerelerin ivme kaybetmesi yönünde gerçek bir risk olduğunu" belirtti.

Bu yüzden seçim süreci iyice yaklaşmadan, görüşülen tüm başlıklardaki özlü konularda önemli anlaşmalara varılabilmesi için daha fazla itici güce ihtiyaç olduğunu kaydeden Ban, bu hususu iki lidere hem 18 Kasım'daki New York, hem de 26 Ocak'taki Cenevre görüşmelerinde vurguladığını bildirdi.

Müzakerelerin hızı arttı

Raporun "Müzakere Sürecinin Durumu" kısmında Genel Sekreter, Kasım 2010'da yazdığı son Kıbrıs raporundan beri müzakerelerin hızının artığını, Eroğlu'nun ameliyatına rağmen iki liderin 11 kez, temsilcilerinin de 21 defa görüştüklerini belirtti. Ban, müzakerelerin başladığı 2008 yılından beri iki tarafın liderlerinin yaklaşık 100 kez biraraya geldiklerini de bildirdi.

"Yönetim ve güç paylaşımı, ekonomi ve AB konuları" başlıklarında olumlu ivme olmakla birlikte bazı konulardaki görüş ayrılıklarının halen çözülemediğine dikkat çeken Ban, Cenevre görüşmelerinde Kıbrıs Türk tarafının, "'belli bir takvime uyma koşuluyla, güvenlik başlığı hariç diğer tüm başlıkları paralel şekilde görüşme yönünde bir plana" yönelik fikirler ortaya koyduğunu belirtti. Genel Sekreter, müzakerelerde takvimden yana olmayan Rum tarafının da 3 aşamalı bir planla ilgili düşüncelerini aktardığını belirtti.

"Ekonomi" başlığında, özlü konularda yakınlaşmaların olduğunu ve Kuzey Kıbrıs'ın ekonomik olarak dezavantajlı durumdan çıkması için ne kadarlık bir sürede, neler yapılması konularının da görüşüldüğünü ve bazı noktalarda anlaşıldığını belirten Ban, "Yönetim ve Güç Paylaşımı" başlığındaki özlü konularda yakınlaşma sağlamanın ise müzakerelerin başarıya ulaşması açısından çok önemli olduğunu vurguladı.

Bu kapsamda iki tarafın da aralarındaki görüş farklılıklarını aşmak için bazı önerilerde bulunduklarına dikkat çeken Ban, geri kalan farklılıkların da aşılabileceğine inandığını ifade etti.

Geri kalan "Mülkiyet" ve "Toprak" ile "Güvenlik ve Garantiler" başlıklarında ise daha az ilerleme olduğunu kaydeden Ban, Konsey'e sunduğu son Kıbrıs raporundan (Kasım 2010) beri "Mülkiyet" başlığındaki özlü konuların tartışılmadığını, bu karmaşık konuda tarafların pozisyonlarının halen birbirinden uzak olduğunu vurguladı. Ban "Toprak" ile "Güvenlik ve Garantiler" başlıklarının ise henüz özlü şekilde tartışılmadığını hatırlattı.

İki liderin başarılı müzakereler için uygun ortam yaratmaları gereğinin altını bir kez daha çizen Ban, iki liderin, toplumlarına "müzakerelerde iyi ilerleme sağlanıldığını, adada statükonun devam edemeyeceğini ve iki toplumun da yararına olacak birleşmiş bir Kıbrıs'a ulaşılabileceğini" anlatmaları ve olumsuz söylemlerden kaçınmaları gerektiğini kaydetti.

Bu kapsamda müzakereleri destekleyen bölgesel ve uluslararası ortamın da öneminden sözeden Ban, 3 Garantör Ülkenin sürece önemli destek verdiğini belirtti. Türkiye ve Yunanistan'ın, müzakerelere verebilecekleri her türlü yardımı vermeye hazır olduğunu ve bunu takdirle karşıladığını belirten Ban, Avrupa Komisyonunun da yararlı tavsiyelerde bulunmaya devam ettiğini, AB hukukuna uygun bir çözüm bulmada Komisyon'un sürekli desteğinin önemli olduğunu vurguladı.

Pratik adımlar atılmalı

Cenevre'deki görüşmede iki lidere söylediği gibi, "zor seçeneklerle karşılaşma zamanı geldiğini" belirten Ban, raporda şu ifadelere yer verdi:

"Müzakereler ucu açık bir süreç olamaz, sırf görüşmek uğruna sonu gelmez müzakerelere izin veremeyiz. Şimdi iki taraf da her zamankinden daha çok cesur ve özverili liderlik göstermeli ve müzakereleri sonuçlandırmak için pratik adımlar atmalıdır. Bu da iki liderin hem kendi aralarında, hem de iki toplum arasında daha fazla ortak güven sağlamalarını gerektir."

Önümüzdeki haftalarda iki liderin müzakerelerde görüş birliğine varma yönündeki çabalarını yakından takip edeceğini belirten Ban, iki tarafla yeniden biraraya gelmek için (üçlü görüşme) müzakerelerde yeterli ilerleme sağlanıp sağlanmadığını Mart'ın ikinci yarısında değerlendireceğini, böyle bir toplantıda da iki liderden, kendisine geri kalan farklılıklarını nasıl çözmeyi düşündüklerini anlatmalarını bekleyeceğini vurguladı.

Ban, uygun gördüğünde, iki tarafla da danışma halinde olarak, çok taraflı bir toplantının yapılması için, özlü konularda yeterli ilerleme sağlanıp sağlanmadığına da karar vereceğini belirterek raporda şunları kaydetti:

"Bu tür bir toplantının (çok taraflı toplantı) parametreleri, iki lider tarafından halen tartışılmaktadır. İki tarafın Güvenlik ve Garantiler başlığındaki uluslararası antlaşmalar konusunu çok taraflı toplantıda görüşme yönünde anlaştıklarını, bununla beraber Rum tarafının bu tür bir toplantıdan önce de bu konuyu görüşmek istediğini biliyorum."

Toprak konusu son aşamada tartışılmalı

İki tarafın "Toprak" başlığındaki haritalar konusunun ise sürecin son aşamasında tartışılması gerektiğine karar verdiklerini belirten Ban, bunun zamanlamasına ise karar verilmesi gerektiğini belirtti.

Raporda, "İki tarafı, Mülkiyet başlığındaki müzakereleri tamamlamaları için gerekli adımları atmaya çağırıyorum" diyen Ban, bu kapsamda bir çerçevenin oluşturulduğunu, kendisinin de Cenevre'deki toplantıda, liderlere, mülkiyet konusunun teknik yönlerini incelemede, uluslararası teknik uzmanların desteğini vermeyi teklif ettiğini, iki tarafın bundan verimli şekilde yararlanmaları gerektiğini dile getirdi.

Genel Sekreter Ban son olarak, bir sonraki Kıbrıs müzakerelerini değerlendireceği raporun, BM İyi Niyet Misyonuna ilişkin olacağını ve o raporu da haziran ayında hazırlayacağını bildirdi.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir