”STK'lar ne istediğine karar versin”

Yıldız, "STK'ların karşı çıktığı enerji, ihtiyacımızın yüzde 30'unu karşılıyor" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

KAYSERİ- Türkiye Enerji Verimliliği Meclisi (TEVEM) ve Enerji Verimliliği Derneği'nin (ENVERDER) ortaklaşa hazırladığı "Yeşil Ekonomiye Geçiş" konulu, "Türkiye Enerji ve Enerji Verimliliği" raporu Kayseri'de açıklandı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Organize Sanayi Bölgesi'nde düzenlenen tanıtım toplantısında, hazırlanan raporun toplumun her kesiminin temsil edildiği, hayatın içinde ve pratik örnekler içeren önemli projelerden biri olduğunu belirtti.

İnsanların, dünyanın ilk halinde olduğu gibi temiz olmasını istediklerini, aynı zamanda da konfor ve refah isteklerinden ödün vermek istemediklerini belirten Yıldız, enerji konusundaki temel sorunun bu olduğunu ifade etti.

Dünyada her şeyin ateş, toprak, hava ve suyun değiştirilerek yapıldığını ve bu çalışma ile yapılmak istenenin bu değişimi başa döndürmek olduğunu bildiren Yıldız, şunları söyledi:

"Dünyadaki 204 ülke büyümemeye karar verirse sorun yok. Ama büyümeye karar verirseniz ihtiyacınızı karşılayacak enerji yatırımlarınızı yapmanız lazım. Bizim tüm ihtiyacımızı temiz enerji ile karşılayıp, sonra (günün 4 saati elektrik veremiyoruz) deme lüksümüz yok. Zaman zaman iyi niyetli olarak, zaman zaman da manüplatif ve spekülatif olarak bazı sivil toplum kuruluşları, hidroelektrik veya rüzgar santrallerine, kimi zaman petrole veya kömüre itiraz ediyor. Türkiye'nin 8 bin 484 kilometre kıyısı var. Bu kıyılarda 46 projemiz var, hepsine de itiraz var. Sivil toplum kuruluşlarından öncelikle şunu istiyorum. Önce bir araya gelip, ne istedikleri ve neye karşı çıktıkları konusunda ortak bir karar versinler. Biz de ona göre hangi enerji türünü tercih edeceğimize karar verelim. Sivil toplum kuruluşlarının karşı çıktıkları enerji türleri, enerji ihtiyacımızın yüzde 25-30'unu karşılıyor. Yani karşı çıktıkları enerjiyi kendileri kullanıyor. Madem karşı çıkıyorlar önce kendileri kullanmasın."

Dünyada 30 yıl daha enerji kaynakları arasında ilk sırayı petrol ve doğalgazın alacağını, buna karşın temiz enerji kaynaklarının payının artırılması gerektiğini dile getiren Yıldız, yapılan bu tür çalışmalarla yüzde 10-12 oranında enerji tasarrufu sağlanabileceğini kaydetti.

Dünyada, ülkelerin bin euro milli gelir oluşturmak için harcadıkları petrol miktarı ile enerji verimliliğinin ölçüldüğünü bildiren Yıldız, Avrupa ülkelerinde bu rakamın ortalama 185 kilogram olduğunu, ancak son yıllarda verimlilik konusunda yapılan çalışmalar ile bu rakamın 169 kilograma kadar indiğini ifade etti.

Türkiye'de ise bu rakamın 250 kilogram civarında olduğunu hatırlatan Bakan yıldız, bu rakamın indirilmesi için daha çok verimli çalışarak daha fazla milli gelir elde edilmesi gerektiğini söyledi.

"Çantacıların ümüğünü sıkacağız"

Gazetecilerin soruları üzerine hafta başında yapılan ihaleler ile ilgili değerlendirmede de bulunan Yıldız, ihalelerde çıkan yüksek rakamların enerji sektörüne ve Türkiye'nin istikrarına olan güvenin sonucu olduğunu, siyasi istikrarın olmadığı bir ortamda bu rakamların görülemeyeceğini vurguladı.

Bir gazetecinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Çantacıların ümüğünü sıkacağız" şeklinde açıklama yaptığını hatırlatması üzerine Bakan Yıldız, gerçek yatırımcıların önünün açılması için spekülatörlerin ortadan kaldırılması gerektiğini belirtti.

Bazı spekülatörlerin kağıt üstünde aldıkları lisansın üzerine katma değer katmadan satarak gerçek yatırımcıların önünü tıkadığını kaydeden Yıldız, şöyle devam etti:

"Bazıları, kağıt üstünde aldıkları lisansı şantaj olarak kullanıp yatırımcının önünü kesiyor. Mesela maden arama ruhsatı sayısı arttı ama maden arama sayısı artmadı. Bunu önlemek için Maden Yasası'nı değiştirdik. Gerçek bir olay anlatayım. Spekülatör bir yatırımcı bin lira gibi bir ücret ödeyerek, rüzgar enerjisi santrali kurulmak istenen bir alan için maden arama ruhsatı almış. Bölgede altın olduğunu söyleyerek, arama lisansını rüzgar enerjisi yatırımı yapacak yatırımcıya 300 bin dolara satmış. Buna seyirci kalamayız. Bunlar yatırımcı değil, çantacıdır. Sayın Başbakan'ın kastettiği çantacılar bunlardır."

TSE Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan, ENVERDER Genel Başkanı Erkan Gürkan, ENVERDER başkan vekilleri Hüseyin Aslan, İbrahim Çağlar, Adnan Ersoy Ulubaş ve Ali Koç'un da katıldığı toplantıda, projenin Araştırma Ekibi Başkanı Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Kasımoğlu da raporun ayrıntıları ile ilgili bilgi verdi.

Enerji arz güvenliği sorunları, artan enerji maliyetleri, kentleşme, iklim değişikliği ve küreselleşmenin neden olduğu etkilerin enerjinin verimli kullanılmasını zorunlu hale getirdiğini belirten Kasımoğlu, Türkiye'nin rekabetçi gücünü artırması için yeşil ekonomi olarak adlandırılan yeni paradigmaya uyumlu hale gelmesi gerektiğini ifade etti.

Hazırladıkları raporun sadece enerji verimliliği ve tasarrufa dikkat çekmediğini, yeşil ekonomiyi yeni bir ekonomik dalga olarak kabul ettiğini anlatan Kasımoğlu, raporda yer alan önerilerden bazılarını şöyle özetledi:

"Enerji arz güvenliğini yeniden değerlendirmeliyiz. Yeşil ekonomi süreci bir kaldıraç olarak kullanılmalı, yeni iş olanakları iyi değerlendirilmelidir. Ulaşım araçlarında elektrik kullanımının artacağı kabul edilerek, bu süreç iyi değerlendirilmelidir. Verimlilik sadece kullanım sırasında değil, enerji üretimi ve dağıtımı ile birlikte bütüncül olarak ele alınmalıdır. Enerji Araştırmaları Enstitüsü kurulmalı, Temiz Enerji Yatırım Fonu, Temiz Üretim Teknolojileri Fonu kurulmalı, toprağa, havaya ve suya sahip çıkma kampanyaları düzenlenmelidir. Yeşil etiketli ürünlere yer verilmeli, yeşil şirketler oluşturulmalıdır."

Toplantıya, dinleyici olarak Kayseri Valisi Mevlüt Bilici, AK Parti Kayseri Milletvekilleri Yaşar Karayel ve Ahmet Öksüzkaya ile sanayici ve iş adamları katıldı.

 

 

Bu konularda ilginizi çekebilir