Stratejik bir ortağa 'hayır' demeyiz sektöre ilgi sürer
Demir Hayat Sigorta Genel Müdürü Ali Ersoy, şirket olarak Haziran sonu itibariyle yüzde 20'lik büyüme kaydettiklerini, yıl sonu itibariyle de yüzde 3'lük pazar paylarını korumayı hedeflediklerini söyledi.
Yakup SAYAR
İSTANBUL - Türk sigortacılığında orta ölçekli şirketler arasında önemli bir yere sahip olan Demir Hayat, stratejik ortağa sıcak bakıyor. Demir Hayat Sigorta Genel Müdürü Ali Ersoy, sağlık alanında önemli bir yere sahip olduklarını belirterek, sektöre yenilik ve ivme kaydetmeye devam ettiklerini, şirket olarak stratejik ortaklığa ise hayır demeyeceklerini söyledi.
Sektörün geleceğini ve Demir Hayat Sigorta'nın hedeflerini DÜNYA ile paylaşan Ali Ersoy, sektörün ilk 4 aylık verilerine bakıldığında yüzde 22'lik bir büyüme gözlendiğini ve bu büyümenin, özellikle oto branşından kaynaklanan kredi destekli sıfır araç satışından ileri geldiğini söyledi.
Demir Hayat olarak sektördeki bu büyümenin gerisinde kalmayarak haziran sonu itibariyle yüzde 20'lik büyüme kaydettiklerini belirten Ersoy şunları söyledi: "Sağlık alanında referans bir şirket olarak Demir Hayat yine sektöre yenilik ve ivme kaydetmeye devam etmektedir. 2009 kriz artırımının, 2010 yılının durağanlık döneminin geride kalmasıyla, 2011 yılında yüzde 3' lük pazar payını koruyarak, sağlık branşında gerçekleşmesi zor olan karı yakalamaya çalışan Demir Hayat, 2011 yılının iş yapma prensiplerinden taviz vermeden ve müşteri memnuniyeti anlayışıyla yoluna devam etmektedir."
Gereken aksiyonları aldık
2011 yılının sağlık sigortacılığı konusunda geçtiğimiz yıllardan pek de farklı olmayacağını öngören Ersoy, "Tamamlayıcı sağlık sigortasına ilişkin mevzuat altyapısının oluşturulamaması nedeniyle pazar büyüyemiyor. Mevcut yaşlanmakta olan ve büyümeyen pazarda ise artan sağlık harcamalarına ilişkin tazminatlar tüm şirketlerde teknik sonuçların olumsuz olmasına yol açıyor. Pazarın gelişmemesi nedeniyle,niş ürünler oluşturmadaki öncü ve yenilikçi tarafımız ile yeni ürünlere yönelerek hasar/prim oranı düzgün bir portföy yapısı oluşturmak üzere gereken aksiyonları aldık. Şirket olarak bu aksiyonların olumlu sonuçlarını yılın sonu hesaplarında görmeyi bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Yapılmayanı yapmaya çalışıyoruz
Demir Hayat Sigorta'nın yeni ürün çıkarmada her zaman yenilikçi ve öncü olduğunu belirten Ali Ersoy, özellikle ürün gamında yapılmayanı yapmanın Demir Hayat'ın bir özelliği olduğunun altını çizdi. Ersoy şunları söyledi: "Son dönemde çıkardığımız diş poliçeleri, acil sağlık poliçesi ve genişletilmiş teminatlı seyahat sağlık sigortaları gibi ürünlerimiz, satış kanalları tarafından ilgiyle karşılanıyor. Bunlar yanında tüp bebek poliçemiz ve cerrahi hastalıklar ürünlerimiz de benzeri olmayan ürünler olarak ön plana çıkıyor. Bu ürünlerde daha aktif olmayı planlıyoruz."
Rekabette kurşunu kendi ayağımıza sıkıyoruz
Sektör genelinde yaşanan fiyat odaklı rekabete yönelik düşüncelerini sorduğumuz Ersoy, bu durumun devam ettiğini belirterek: "Kararları belirleyen en önemli faktörlerden biri olan fiyat; fiyat sonrasındaki hizmet alım süreci ikinci sırada kalıyor. Demir Hayat Sigorta gibi orta ölçekli şirketlerin müşteri memnuniyet derecesi diğer grup şirketlerden daha yüksek çıkacaktır. Tüketicilerin en başta "kim vasıtasıyla, ne fiyatla aldığını" sorgulaması yanında iletişim alanlarını belirlemesi gerekiyor. Günümüzde artık müşterinin bilinçlendiği ve deneyiminin arttığı bir dönemden geçmekteyiz.
Sigortacılık sektöründe görev yapan yöneticilerin, fiyata odaklı rekabetin sonu olmadığını, ürün çeşidi ve hizmet kalitesi ile rekabet edilebileceği bilinci içinde olduğu sürece sektör yarar görecektir. Ayrıca müşterilere "doğru" sigorta ürünleri, detaylı biçimde açıklanarak satılmalı. Bilinmeli ki ucuza ve yanlış satılan ürünler tüketicinin memnuniyetsizliği ile sonuçlanıyor. Bu da uzun vadede sigortacılığın gelişmesini ve yayılmasını engelliyor. Şirketler fiyat kırma veya ihtiyaç ile ürünü tam olarak örtüştürmeden satma politikasıyla rakiplerinin ayağına kurşun sıktığını düşünüyor. Halbuki sıkılan kurşun herkesin aynı gemide bulunduğu sigortacılık sektörüne sıkılmış oluyor. Dolayısıyla da kendi ayağına…" diye konuştu.
Hayat branşında kar daima olur
Hayat branşında karlılık daima olan bir durum olduğuna değinen Ersoy, geçmiş dönemde farklı vaatlerle satılan hayat poliçelerinin, bugün aracı kurumlar ve bankaların kredili işlem sebebiyle düzenlenen kredi hayat poliçelerinde para kazanmaya devam edileceğine dikkat çekerek, "Ayrıca enflasyonist ortamda yüksek seyreden kesintilerin yerine artık daha düşük hatta sıfırlanmaya doğru / prefinansman dahi yapıldığı günümüzde, bugün değil bir sonraki döneme yansıyan kazanç kapıları aralanmaktadır" şeklinde konuştu.
Sektöre talep sürer
Sektörün geleceğine yönelik beklentilerini sorduğumuz Ali Ersoy, seçim sonrasında ve dünyadaki ekonomik gelişmelerin sonunda tekrar sigorta sektörüne talepler geleceğine inandığını belirterek: "Zira ülkemizin potansiyeli var, ekonomik süreç iyi yöneltilmekte ve az gelişmiş - gelişmekte olan pazarlara lokasyon olarak yakın seyretmektedir. Demir Hayat Sigorta olarak stratejik ortağa hayır demeyiz" dedi.
Acentelerin yüzde 10'u ilgili
Sağlık ve hayat alanında acentelerin donanım ve satışının, diğer dağıtım kanallarına göre sığ kaldığının bilinen bir durum olduğuna değinen Ali Ersoy, ürünlerin müşteriye tanıtımı veya sunumunun acentelerin mesaisini tamamen aldığını, ayrıca hayat ve sağlık alanına toplam acente sayısının yüzde 10'luk bir kısmının ilgi gösterdiğini söyledi.
Yeni acenteler yönetmeliği taslağındaki önemli bir detaya parmak basan Ersoy, " Hayat, ferdi kaza ve sağlık sigorta konularında faaliyet gösteren acenteleri gruplandırma da yetkili acente / faaliyet sınırlı acente tanımlamasının yanında fizik, teknik ve idari altyapı alanında mekan şartı aranmaması bir anlamda satış elemanlarının artışına imkan tanıyacaktır. Türkiye Cumhuriyeti'nin sayılı kurumlarına hizmet sunan Demir Hayat, sektörel gelişmelere ve teknoloji kullanımında aksiyonlarına devam ederek, istikrarlı ve temkinli büyümesini devam ettirecektir.
Bilindiği üzere; sağlık alanında var olan potansiyeli geliştirmek mücadelesi yanında, hizmet sunucularının hizmeti fiyatlandırmasında fahişliğe ve tekel oluşturma girişimleriyle de mücadelesine devam eden Demir Hayat, sektörün genelini ilgilendiren kronik sorunların çözümünde uzlaşmacı ve demokratik dayanışmasını devam ettirmektedir. Özellikle bazı sağlık hizmet sunucularının,sağlık sigortalısının artmasına engel olan fahiş fiyat uygulamalarına son vermeleri veya insafa gelmesi beklenmektedir" diye konuştu.
Grup sağlık poliçelerini KOBİ'lerin lehine geliştiriyoruz
Son olarak KOBİ'lere yönelik çözümlerini sorduğumuz Ali Ersoy, KOBİ'lere ve çalışanlarına yönelik özel hayat, ferdi kaza ve sağlık ürünleri geliştirdiklerini, KOBİ'lerin can sigortaları dışındaki branşlarda da sigortaya ihtiyaçları olduğunu söyledi. "Sigorta bence KOBİ'ler için, büyük sanayi işletmelerine göre çok daha önemli ve vazgeçilmez olmalıdır." diyen Ersoy, "Küçük, orta boy işletmelerin gelecekteki kayıplara karşı varlıklarını garanti altına almaya yönelik elementer ürünler yanında; özellikle turizm acentelerini taahhütlerinin yerine getirmede müşkülata düşmeleri halinde düzenlenen paket seyahat sağlık poliçeleri branş alanımızda desteklediğimiz ürünlerden biridir. Yine önce sağlık,sonra iş mantığıyla KOBİ'ler de çalışanlarının sağlıklarını teminat altına almamız onlara verilen bir güvencedir. Bilindiği üzere grup sağlık poliçelerinin düzenlenebilmesi için belli bir sayıya ihtiyaç duyulmaktadır, biz bu sayıları KOBİ'lerin lehine esnetmekteyiz" dedi.
Tüketiciler aldığı ürünün sadece fiyatına bakmasın
Rekabete yönelik tüketicilere önemli görevler düştüğünü belirten Ali Ersoy, " Tüketiciler de aldıkları sigortanın sadece fiyatına bakmamalı. Aldığı sigorta poliçesinin özel şartları ve neyi kapsadığına iyi bakmalı. Araç alırken teknik özellikler nasıl bir kriter ise sigorta ürünlerinde de özel şartlar dikkatle irdelenmeli. Jeep almak isteyen biri sadece fiyatı çok daha uygun diye bunun yerine binek otomobil alıyor mu? Veya alacağınız aracın hız göstergesine baktığınızda o aracın maksimum kaçla gideceğini görürsünüz… Ve bu araçtan daha hızlı gitmesini de beklemezsiniz. Tüketiciler maalesef sigorta ürünlerinde fiziken ortada bir şey görmedikleri için ya bunu önemsemiyor ya da gözden kaçırıyor. Oysa önemsenmeli ve sözleşme şartları daha ürünün satın alınması aşamasında iyi incelenmeli… Günü gelip ihtiyaca doğduğunda, satın alınan ürünün "yanlış" ürün olduğu gerçeği ile karşılaşmamalı "dedi.
Sigortalanabilir değerlerimiz AB'den geri değil
"Türkiye olarak sigortalanabilir değerlerde AB ülkelerinden hiç de geri olmadığımız görüşündeyim."diyen Ali Ersoy, "Gelişmekte olan pazarlarda yaşanan sıkıntıları yaşadık, yaşıyoruz. Pazarın güvenini tekrar kazanmak ve tanıtmak için gerek şirketler ve gerekse resmi kuruluşlar gereken aksiyonları aldılar. Sıra üretimin artışında. Genel olarak ekonominin canlanması ve dünya ekonomik dengesizliklerinin düzene oturması,prim üretimine de pozitif etki edecektir. 2010 yılında 2009 yılına göre hastalık/sağlık, genel sorumluluk ve hayat branşlarındaki sektör ortalaması üzeri artış dikkat çekici. Hayat primlerinde diğer branşlara göre daha belirgin artış gözlüyoruz. Sigortacılıkta bilinen eski branşların yanında hizmet sektörlerini destekleyen ve birey ölçeğini aşan risklerin kuver edildiği ürünler yaygınlık göstermektedir. Bunlardan özellikle seyahat sağlık alanında teminat yelpazesinde genişleme var. Sorumluluk sigortalarında, ferdi kaza ve acil sağlık gibi ürünlerde artış bulunuyor" şeklinde konuştu.
Engellilere destek amaçlı tiyatro oluşturduk
Demir Hayat Sigorta'nın sosyal sorumluluk projelerine değinen Genel Müdür Ali Ersoy, şirket çalışanlarının, ünlü Rus Yazar Anton Çehov'un "İnsan Manzaraları" isimli oyunuyla önemli bir sosyal sorumluluk projesine imza attıklarını söyledi. Şirket içinde bir inovasyon projesi olarak ortaya çıkan söz konusu projenin, inovasyon projelerini uygulayan şirket çalışanlarından oluşan komite tarafından sosyal sorumluluk projesine dönüştürüldüğünü belirten Ersoy, "Söz konusu oyunu ‘Engelleri Kaldırmak Gibi Bir Düşümüz Var' sloganıyla yola çıkan çalışanlarımız "Bakırköy Engelliler Eğitim Enstitüsü Gençlik ve Spor Kulübü" yararına Atatürk Yunus Emre Kültür Merkezi'nde oyunu sergilediler. Yaklaşık 250 kişiye oynanan oyunun yönetmenliğini Orhan Selçuk yaptı" dedi.