Sürekli vergi afları yerine vergide zaman aşımı üç yıla inmeli
Şaban KÜÇÜK / KPMG Türkiye Vergi Bölümü Direktörü
Bu sorun mali uygulamamızda tartışılması gereken bir konu. Bize göre çok önemli, çünkü ülkemizde sık sık yapılan vergi afları ve matrah artırımları dolayısıyla “mali hafızamız” maalesef 3 yıl civarında. Aynı zamanda vergi incelemelerinde verimlilik ve hakkaniyet açısından geriye doğru 5 yılın vergi incelemesine tabi tutulması özellikle de inceleme oranları düşük olduğu için, incelemeye seçilen mükellefin ağır bir denetim baskısı altına girmesine sebep olmaktadır.
Neredeyse her üç yılda bir vergi affının ya da varlık barışının yapıldığı ülkemizde zaman aşımı süresinin uzunluğu mükellefleri, vergi idaresini ve vergi incelemesine yetkili olanları zorlamaktadır.
Tam da Vergi Usul Kanunu’nun yeniden yazılması gündemdeyken bu öneriyi enine boyuna düşünmek gerekir. Paydaşların, meslektaşların ve üstadların bu konuyu tartışması ortak akla ulaşmayı sağlayacaktır.
Vergi borcunun sona ermesi
Bildiğimiz gibi vergi borcu kural olarak ödeme ile son bulur. Ödeme dışında vergiyi sona erdiren hallerden bir tanesi de zaman aşımı. Zaman aşımı öngörülen sürenin geçmesi sonucu vergi alacağının ortadan kalkması olarak tanımlanıyor. Üstelik zaman aşımı, mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın uygulanıyor. Bu anlamda vergide zaman aşımı aslında bir hak düşürücü süre.
Zaman aşımının mahiyeti
Hukukta zaman aşımının çok temel bir sebebi var. Hukuk sistemleri hukuksal uyuşmazlıkların ve anlaşmazlıkların askıda kalmamasını amaçlar. Hukuksal alanda belirsizliği giderme zorunluluğu zaman aşımının birincil varlık sebebidir. Vergi Usul Kanunu'na göre tahakkuk zaman aşımı 5 yıldır.
Zaman aşımı süresinin kısaltılması Maliye Bakanlığı'nın 5 yıl geriye dönük inceleme yapmak yerine cari denetime, e-denetime, e-teftişe, çarpraz kontrol ve denetim teknikleri ile risk analizi çerçevesinde yapılan denetimler gibi çağdaş yöntemlere yönelmesini sağlayabilir. Bu da vergi ve cezaların öngörülebilirliğini artıracak ve mükellef 5 yıl önceki bir döneme ait tarh edilen bir vergi için çok yüksek tutarda gecikme faizi ödemek durumunda kalmayacaktır.
Zaman aşımı vergi incelemeleri için de önemlidir. İnceleme, neticesi alınmamış hesap dönemi de dâhil olmak üzere, tarh zaman aşımı süresi sonuna kadar her zaman yapılabilir. Bu süre 5 yıldır. Ayrıca vergi cezalarında da zaman aşımı uygulanmaktadır.
Bu şartlar dâhilinde ülkemizde vergi inceleme yetkisi olanların sayısı ve iş yoğunlukları göz önünde bulundurulduğunda zaman aşımı süresinin mevcut 5 yıldan 3 yıla indirilmesi önemli bir adım olabilir.
Gerçekten de ülkemiz gerçekleri ve kayıt dışı ekonominin boyutları göz önünde bulundurulduğunda inceleme oranları %2’ler civarındayken aynı mükellefin 5 yılının birden incelemeye alınmasının hakkaniyete uygun olmadığını söylediğinizi duyar gibiyim. Aynı şekilde vergi incelemesine yetkili olanlar matrah farkı tespit ettikleri bir hususla ilgili olarak 5 yıl öncesine kadar inebilmekteler. İncelenebilecek dönem açısından konuda objektif bir kriterin olmaması farklı ve sübjektif uygulamalara sebebiyet verebiliyor.
3 yıllık zaman aşımı uygulaması tüm paydaşları memnun eder
Vergi tahakkuk zaman aşımının ve vergi ceza zaman aşımının (usulsüzlük hariç) 3 yıla indirilmesi durumunda yukarıda yer alan sakıncaların büyük ölçüde giderilebileceği kanaatindeyiz. Damga ve Emlak Vergisi ile Gümrük Kanununda yer alan özel hükümler saklı kalabilir.
Vergi incelemelerinin 6 ay ila 1 yıl arasında bir sürede bitirilmesi gerektiği için zaman aşımı süresinin 3 yıla düşürülmesi mükellef odaklı Vergi İdaresinin 5 yıllık inceleme zaman aşımına dayanarak elindeki inceleme stoklarını eritmek yerine geçmiş 3 yıla ve geleceğe yönelik, cari denetim ve modern denetim yöntemlerini kullanabilmesine zaman ve imkân tanıyacaktır.
Bu açıdan bakınca 5 yıllık tahakkuk zaman aşımı süresinin 3 yıla düşürülmesi hususunu çok önemli buluyoruz. Bu değişiklik için Vergi Usul Kanununun zaman aşımına ilişkin hükümlerinde düzenleme yapılması gerekir. Vergi affından farklı olarak 3 yıllık zaman aşımı uygulaması herkese eşit olarak uygulanacağı için tüm paydaşları memnun edecektir.