Suriye, barışçıl bir çözüme ulaşabilir
DMD üyeleriyle buluşan İran Büyükelçisi Bigdeli, "İran'ın Cenevre-2'ye katılması, kesinlikle bu konferansın ve elde edilecek neticenin ciddiyeti konusunda gösterge olacaktır. Suriye, 2014 başında barışçıl bir çözüme ulaşabilir" dedi
ANKARA - İran'ın Ankara Büyükelçisi Ali Rıza Bigdeli, ülkesinin Cenevre-2 Konferansı'ndan beklentilerine ilişkin olarak, Suriye'de 2014 başında barışçıl bir çözüme ulaşabileceğine inandıklarını belirterek, "İran'ın Cenevre-2'ye katılması, kesinlikle bu konferansın ve elde edilecek neticenin ciddiyeti konusunda gösterge olacaktır" dedi.
Diplomasi Muhabirleri Derneği (DMD) üyelerinin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan İran'ın Ankara Büyükelçisi Ali Rıza Bigdeli, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun İran ziyareti sırasında yapılan ateşkes çağrısı hatırlattı. Bigdeli, İran'ın Cenevre-2 Konferansı'ndan beklentilerine ilişkin olarak, ziyaret kapsamında Türkiye ve İran'ın Suriye sorununun çözümüne ilişkin ortak görüşlerine vurgu yaptıklarını, fikir ayrılıklarını ise en aza indirmek için çaba sarf ettiklerini söyledi.
Bigdeli, ortak hedef olarak üzerinde konuşulan üç hususu, Suriye'de ve bölgede güvenlik ve istikrarın sağlanması, Suriye'nin bütünlüğü ve terörist unsurlarla mücadele olarak sıraladı. Görüşmeler çerçevesinde ele alınan çözüm yollarına da değinen Bigdeli, "(Taraflar), Suriye'de iç savaşın durdurulması ve ateşkesin yapılması, Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönmelerinin sağlanması ve Suriye halkına insani yardım yapılması, öte yandan Suriye sorununa barışçıl bir çözüm bulunmasını desteklemişler, asla bir askeri çözüm yolunun bulunmadığını, Suriye'de güvenliğin tesis edilmesinin ve terörizmle mücadelenin önemini vurgulamışlardır" diye konuştu.
"Cenevre-2 Konferası'yla ilgili şuna inanıyoruz, Suriye 2014 başında barışçıl bir çözüme ulaşabilir" ifadesini kullanan Bigdeli, bu başarıda Türkiye ve İran'ın büyük rolü olabileceğini belirterek, konferans öncesinde iki tarafın birkaç kez daha konuya ilişkin müzakerelerde bulunmasını umduklarını söyledi.
Bu kapsamda, Dışişleri Bakanları ve Bakan Yardımcıları düzeyinde bir araya geleceklerini kaydeden Bigdeli, "Cenevre-2 Konferansı, hem bölgemizde hem Suriye'de siyasi bir çözüm yolu bulmak için büyük fırsat olacaktır. Terörizm ve aşırıcılıkla da mücadele için büyük bir adım sayılacaktır" dedi.
İran'ın herhangi bir ön koşul olmadan toplantıya katılabileceğini belirten Bigdeli, "İran'ın Cenevre-2'ye katılması, kesinlikle bu konferansın ve elde edilecek neticenin ciddiyeti konusunda gösterge olacaktır" ifadesini kullandı. Cenevre-2'ye katılmak üzere resmi bir davet alıp almadığının sorulması üzerine Bigdeli, bu aşamada konuya ilişkin kesin bir bilgisi olmadığını belirtti
Londra Konferansı'nda alınan, Esed'in Suriye'nin geleceğinde yer almamasına ilişkin karar anımsatılarak, İran'ın görüşünün sorulması üzerine Büyükelçi, şunları kaydetti:
"Suriye ile ilgili bir dizi konu hakkında karar verme hakkı Suriye halkına aittir. Suriye'nin geleceğini ve bir sonraki hükümetini belirleme hakkının Suriye halkının elinde olması lazım. Bütün ülkelerde olduğu gibi Suriye'de de seçim sandığının belirleyici olması lazım. Dolayısıyla, Londra'da Suriye'nin geleceğiyle ilgili alınan kararı, ancak Suriye halkı tarafından onaylandığı takdirde biz değerlendirmeye alırız."
"Hizbullah pozitif rol oynayacaktır"
Bigdeli'ye, Cenevre-2'ye giden süreçte, ateşkes için Suriye içindeki Hizbullah ve İran ordusuna bağlı olarak Esed güçlerine yardım eden bazı kesimlerin faaliyetlerini durdurup durdurmayacakları da soruldu.
İran Büyükelçisi bu soruya, "Hizbullah bizim bölgemizde halkın desteğini alan, halkçıl bir gruptur. Dolayısıyla, bölgemizde barış ve istikrarın sağlanması hususunda da kesinlikle pozitif rol oynayacaktır. Biz de İran olarak bölgemizde barış ve istikrarın sağlanması için kendi nüfuzumuzu olabildiğince kullanacağız" yanıtını verdi.
"Türkiye, iyi ve kötü gün dostu"
İran ile 5+1 ülkeleri arasında nükleer konusunda varılan mutabakata değinen Bigdeli, Türk halkının tüm kesimleri ve siyasetçilerinden, Türk milletvekilleri ve siyasi parti başkanlarından bu konuda tebrik aldıklarını belirtti. Bigdeli, "İran'a sevgi ve ilgi gösteren bütün arkadaşlarımıza teşekkür etmek istiyorum" dedi.
Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki İran Büyükelçiliği'ne yönelik saldırının ardından da Türkiye'den en üst düzeyde başsağlığı mesajları geldiğini hatırlatan Bigdeli, "Türkiye bir kez daha şunu ispatladı ki, İran halkı ve devletinin iyi ve kötü gününde dostudur. Türkiye, zor günlerimizde yanımızda olmuştur" ifadesini kullandı.
"İran'ın barışçıl nükleer enerjiye sahip olma hakkı vardır"
Nükleer mutabakatın içeriğini değerlendiren Bigdeli, İranın nükleer dosyasının hukuki, teknik ve siyasi olmak üzere üç boyutu bulunduğunu, sorun yaratanın siyasi boyut olduğunu hatırlattı. Bigdeli, "İran'ın barışçıl nükleer enerjiye sahip olma hakkı vardır. Halihazırda 40'dan fazla ülke uranyum zenginleştirmeyle meşguldür, İran da bunlardan biridir" diye konuştu.
Cenevre'de sağlanan anlaşma kapsamında karşı tarafın siyasi olarak önemli bir değişikliğe uğradığını ve bu durumun da yeni bir atmosfer yarattığını kaydeden Bigdeli, "İran halkı için önemli olan ilkeler bu anlaşmada önemsenmiştir, anlaşma ona göre hazırlanmıştır. Görüşmelerin devamını sağlayacak güvenin de sağlandığını düşünüyoruz. Dolayısıyla elde edilen anlaşma, İran'ın nükleer sorunun barışçıl şekilde çözülmesi için önemli bir yol haritası niteliğini taşıyor" dedi.
Anlaşmanın önemli eksenlerinden birinin, İran'ın barışçıl nükleer enerjiye sahip olma ve onu kullanma hakkına yapılan vurgu olduğunu ifade eden Bigdeli, "Bu anlaşmadan sonra dünyanın bizi tebrik etmesine neden olan İran'ın ispatladığı husus şu oldu; İran'la anlaşma sadece ve sadece saygı yoluyla olabilir, asla dayatma ve yaptırım yoluyla buna ulaşılamaz" şeklinde konuştu.
Bigdeli, İran'daki zenginleştirme merkezlerinin hiçbirinin kapatılmayacağını ifade etti.
Önümüzdeki aylarda Türkiye ile ilişkiler artacak
İran'a yönelik yaptırımların kaldırılmasının Türkiye ile ekonomik ilişkileri nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine Büyükelçi, anlaşmaya göre önümüzdeki 6 ay içinde İran'a yeni yaptırımlar uygulanmayacağını, var olanların bir kısmının da ortadan kalkacağını belirtti. Bigdeli, "Bu anlaşmanın İran ile Türkiye arasındaki ilişkilere etkisi pozitif olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
İran'ın, dış politikasında komşularıyla özellikle de Müslüman komşu ülkelerle ilişkilerine önem verdiğini vurgulayan Bigdeli, "Dış politika komşu ülkelerden başlar, komşularla gelişir ve güçlenir" dedi. Tüm komşularla, özellikle de Türkiye ile ilişkilerin gelişmesi için çaba sarf edeceklerini kaydeden Büyükelçi, yaptırımların iki ülke ilişkilerinde fırsatlar yarattığı kadar engeller doğurduğunu da hatırlattı.
Türkiye ile İran arasındaki altın ticareti tekrar başlayacak
Bazı yaptırımların para transferi ve değerli metaller gibi alanlarda olumsuz etki yaptığını kaydeden Bigdeli, "Önümüzdeki aylarda, İran'ın dış ticaretinin ve Türkiye ile ilişkilerinin artmasını öngörüyoruz" diye konuştu.
Büyükelçi, yaptırımların yumuşatılmasının ardından Türkiye'den İran'a tekrar altın ithalatı başlatılıp başlatılmayacağına ilişkin soruya, "Türkiye ile İran arasındaki altın ticareti doğal olarak tekrar başlayacaktır, ancak 2012 yılındaki ticaret, özellikle para transferindeki sıkıntıdan dolayı altına yönelmişti. Artık o seviyeye kadar altın ticareti yapmamızı gerektirecek bir durumda olmadığımızı düşünüyorum" yanıtını verdi.
Çağlayan 15-16 Ocak'ta İran'ı ziyaret edecek
Önümüzdeki günlerde İran'dan bir heyetin tercihli ticaret konusunda görüşmeler yapmak üzere Türkiye'ye geleceğini belirten Bigdeli, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın da 15-16 Ocak'ta İranlı muhatabının davetiyle İran'ı ziyaret etmesinin öngörüldüğünü aktardı.
Para transferinde yaşanan sıkıntılara bağlı olarak Türkiye'de biriken ve aktarılmayı bekleyen gelirler ve bugüne kadar transferi yürüten Halk Bankası'nın durumunun sorulması üzerine Bigdeli, Halk Bankası'nın başarılı yönetiminin, hem ikili ilişkilerin geliştirilmesine katkı sağladığını hem de bu işbirliğinin banka için karlı olduğunu ifade etti. Bigdeli, "Halkbank, ekonomi alanındaki bir Türk kurumunun İran ile başarılı işbirliğinin bir örneğidir. Risk azaldıkça, Türkiye'nin diğer bankaları da İran ile işbirliği için ellerini uzatacaklardır" ifadesini kullandı.