Suriye tezkeresi Meclis'te
Hükümete TSK'nin "Yabancı ülkelere gönderilmesi ve buna imkan sağlayan gerekli düzenlemelerin hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için verilen yetkinin" bir yıl uzatılmasına ilişkin Suriye Tezkeresi TBMM Başkanlığı'na geldi.
ANKARA -Hükümete TSK'nin "Yabancı ülkelere gönderilmesi ve buna imkan sağlayan gerekli düzenlemelerin hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için verilen yetkinin" bir yıl uzatılmasına ilişkin Suriye Tezkeresi TBMM Başkanlığı'na geldi.
Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü'nce TBMM Başkanlığı'na gönderilen ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasını taşıyan Suriye Tezkeresi'nde, "Suriye'deki ihtilaf, bölgesel ve uluslararası barış, güvenlik ve istikrara yönelik giderek artan bir tehdit oluşturmaktadır. Ülkemiz bu tehdidi her geçen gün daha fazla ve yakından hissetmektedir" denilerek şöyle devam edildi:
"Nitekim, bugüne kadar Suriye kaynaklı saldırılarda hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı 71'e ulaşmıştır. Ülkemize yönelik geç baskısının boyutları giderek artmaktadır. Halihazırda Suriye halkıyla mevcut kardeşlik ve komşuluk hukuku çerçevesinde ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyelilerin sayısı 500 bini aşmaktadır. Suriye içinde yerlerinden edilmiş kişilerin sayısı ise 5 milyona yaklaştığı hesap edilmektedir. Rejimin izlediği şiddet ve zulüm politikaları çerçevesinde her an sınırlarımıza yönelik ve ülkemiz üzerinde baskı oluşturacak daha büyük bir kitlesel göç hareketiyle karşı karşıya kalınması muhtemeldir. Suriye kaynaklı kitlesel göç hareketi de muhtemel sonuçları itibarıyla ülkemiz yönünden dolaylı bir tehdit oluşturmaktadır.
Kimyasal saldırı tezkerede
Rejim, uluslararası hukuku hiçe sayarak halka yönelik balistik füzeler dahil, ağır silahlar ve ayrım gözetmeksizin havadan attığı bombardımanlara ilaveten, kimyasal silah da kullanmaya başlamış, son olarak 21 Ağustos 2013 günü Şam'da kimsayal silahlarla yaptığı saldırıda önemli bir çoğunluğunu çocukların oluşturduğu bin 400'ü aşkın Suriye vatandaşı hayatını kaybetmiştir. Bu saldırı insanlığa karşı işlenmiş bir suç olup, bu husus 16 Eylül 2013 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından yayımlanan '21 Ağustos 2013 tarihinde Şam'ın Gota Bölgesinde Kimyasal Silah Kullanımı İddialarına İlişkin Rapor'da da teyit edilmiştir.
Suriye rejiminin kimyasal silah da dahil uluslararası hukuk tarafından yasaklanmış silahları kullanması, başta ülkemiz olmak üzere Suriye'nin komşularına yönelik yakın ve ciddi tehdidi de azami düzeye çıkarmıştır. Suriye'deki gelişmelerin seyri, bu tarz silahların kullanılmasının engellenmesi ve caydırılmasının sağlanmasına yönelik tedbirlerin alınması, ulusal güvenlik çıkarlarımız açısından zaruret arz eden seviyeye ulaşmıştır.
Gelişmeler Suriye rejiminin uluslararası normlara aykırı her türlü yöntemi ve silahı kullanabileceği noktaya vardığını göstermektedir. Türkiye, rejimin yapabileceği her türlü saldırıdan ve Suriye'deki belirsizlik ve kaos ortamından en çok etkilenecek ülke konumundadır. Nitekim, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 27 Eylül 2013 tarihinde kabul ettiği 2118 sayılı Karar da Suriye'de kullanılan kimyasal silahların uluslararası barış ve güvenliğe tehdit oluşturduğunu teyid etmiştir."
Tedbirlerin alınması zorunlu
Belirtilen tüm gelişmelerin, ulusal güvenliğe yönelik Suriye kaynaklı açık ve yakın tehdit oluşturan her türlü eyleme karşı, uluslararası hukuktan kaynaklanan haklar doğrultusunda gereken tedbirlerin alınmasını zorunlu kıldığına işaret edilerek, "Bu mülahazalarla, ülkemizin muhtemel tehlikelere karşı güvenliğin idame ettirilmesini sağlamak, kriz süresince ve sonrasında hasıl olabilecek gelişmeler istikametinde Türkiye'nin yüksek menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak, hadiselerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut, şümul, miktar ve zamanı Hükümetçe takdir ve tayin olunacak şekilde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesi ve buna imkan sağlayan gerekli düzenlemelerin Hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için 4 Ekim 2012 tarihli ve 1025 sayılı TBMM kararıyla Hükümete verilen izin süresinin 4 Ekim 2013 tarihinden itibaren 1 yıl süreyle uzatılmasını Anayasanın 92. maddesi uyarınca arz ederim" denildi.