”Talepler karşısında eğilip bükülemeyiz”

Hizmete alınan "Beykoz" adlı vapurla kısa bir gezinti yaptıktan sonra Beşiktaş İskelesi'nde inen Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ermenistan'ın zaman içerisindeki talepleri çok önemli. Bu talepler karşısında biz tabii ki eğilip bükülemeyiz" dedi.

Hizmete alınan "Beykoz" adlı vapurla kısa bir gezinti yaptıktan sonra Beşiktaş İskelesi'nde inen Başbakan Erdoğan, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Erdoğan, bir gazetecinin, "Türkiye açısından önemli bir protokole imza atılacak. Azerbaycan'dan 'Yukarı Karabağ ile ilgili olarak güvenimiz tam' açıklaması geldi. Ne diyeceksiniz?" sorusu üzerine, Ermenistan-Türkiye ilişkileri noktasında Azerbaycan'ı sıkıntıya düşürecek hiçbir adımı asla atmayacaklarını vurguladı.

İmzalanacak metnin içerisinde de buna yönelik bir içerik olmadığını ifade eden Erdoğan, Moldova'daki gelişmenin aslında kendilerini biraz rahatsız ettiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Çok daha olumlu bir adım atılabilirdi. Azerbaycan-Ermenistan arasında atılacak olumlu bir adım, bu sürece çok daha olumlu katkı yapardı. Tüm bunlara rağmen iyi niyetimizi korumak suretiyle Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin Azerbaycan'ı rahatsız etmeyecek surette yerine getirilmesinden yanayız. Ermenistan'ın zaman içerisindeki talepleri çok önemli. Bu talepler karşısında biz tabii ki eğilip bükülemeyiz. Kendileri burada bir defa adalet, hakkaniyet ölçülerinde davrandıkları sürece biz Türkiye olarak bunu her zaman yerine getirdik."

"Süreci devam ettireceğiz"

Başbakan Erdoğan, Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarıyla ilgili olarak Ermenistan'dan talepleri olduğunu hatırlatarak, o toprakların işgal altında olduğunu dünyanın zaten kabul ettiğini vurguladı.

Bu noktada da Türkiye'nin, soydaşlarının bir haksızlığa uğramasına asla "evet" diyemeyeceğini dile getiren Erdoğan, Azerbaycan Parlamentosu'nda yaptığı konuşmanın, bundan sonraki hareket süreçlerinin de çerçevesi olduğunu aktardı.

Erdoğan, "Bu çerçevenin dışına çıkmak asla benim ilkelerimle bağdaşmaz. Türkiye'nin de ilkeleriyle bağdaşmaz diye düşünüyor ve inanıyorum. Bu istikamette süreci devam ettirmeye kararlıyız" şeklinde konuştu.

Bir gazetecinin, "Sınırların açılması, Yukarı Karabağ ile bire bir paralel bir süreçtir diyebilir miyiz?" sorusunu da Başbakan Erdoğan, "Bir yerde diyebiliriz. Şu anda bu anlaşmanın metni içerisinde değil, ama diyebiliriz" şeklinde yanıtladı.

Burada çok basit şeylerin kaldığını vurgulayan Erdoğan, "Azerbaycan-Ermenistan arasında, yani burada anlayış göstermiş olsalar, diasporanın baskısından kurtulmuş olsalar, ben inanıyorum ki bu süreci rahatlatacaktır ve bir neticeye varılacaktır diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan, "Moldova'daki toplantı, Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerinde bir noktaya gelinmesine katkı sağladı mı?" sorusuna da "Moldova toplantısı önce iyi başladı, ama sonra arzu edilen şekilde gelişemedi" yanıtını verdi.

Baykal'a gönderilen mektup

Başbakan Erdoğan, "Demokratik açılım süreciyle ilgili olarak CHP liderine gönderdiğiniz mektubun sonucu ne oldu?" sorusu üzerine de "Cevap bekliyorum. Mektubumu gönderdim. Sayın Baykal nasıl bir cevap verecek bilemiyorum" dedi.

Mektubu aldıktan sonra kendilerinin de o cevaba göre kararlarını vereceklerini anlatan Başbakan Erdoğan, "Bu noktada medya üzerinden görüşmeyi de doğru bulmuyorum. Mektubumda arzuhalim ortadadır. Sayın Baykal'ın arzuhalini de gönderdiği mektupta göreceğiz. Ona göre ben de MYK ile bir araya geleceğim ve kararımızı ona göre vereceğiz" şeklinde konuştu.

İstanbul'daki eylemler

Organizasyona gölge düşürmek isteyenler olduğunu belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bunlar demokratik eylem yaptılar, hayır. Bunlar saldırdılar. Kime? IMF'ye mi Dünya Bankası'na mı? Hayır. Bunlar benim halkıma saldırdılar. Benim vatandaşıma saldırdılar. İstiklal Caddesi'ndeki benim mağdur ve mazlum esnafımın dükkanlarının camlarını indirdiler ama bütün bunları yaparken de sıkılmadan 'demokratik eylem' yaptıklarını söylüyorlar. 14 ayrı nokta verdik onlara, gidin oralarda bağırın, çağırın, pankartınızı asın, ne diyeceksiniz orada deyin. Sizin gidip de orada vatandaşın camını, çerçevesini indirmeye hakkınız var mı? Bunun adı protesto mu olur, eylem mi olur? Bunun adı fiili saldırıdır, başka bir şey değil. Demokraside böyle bir şey yok, kimse kimseyi aldatmasın. Kimse de bunun hesabını gelip, demokratik parlamenter sistem içerisinde yer alan iktidara soramaz. Sükunet içerisinde, suhulet içerisinde 186 ülkeden, 14 bine yakın insan geldi. Bir hafta-10 gün boyunca IMF ve Dünya Bankası toplantıları yapıldı. Sorsan 'IMF nedir', onu da bilmezler. 'Dünya Bankası ne işe yarar?' diye sor, onu da bilmezler ama bellemişler bazı şeyleri. Kafalarında şablonlar var. O şablonların içinde dönüp dururlar. Tüm dünyanın gözü o süre içinde İstanbul'da oldu. Ekonominin nabzı İstanbul'da attı, alınan kararlar tarihe 'İstanbul Kararları' diye geçti."

Başbakan Erdoğan, Harbiye Açık Hava Tiyatrosunu tekrar elden geçireceklerini, yaz ve kış kullanılır hale getireceklerini belirterek, Muhsin Ertuğrul Sahnesi ile ilgili yıkım çalışması başladığında kıyametlerin koparıldığını, "sanat ve tiyatro düşmanı" olarak eleştirildiklerini anlattı. Erdoğan, "Acaba şu anda Muhsin Ertuğrul'u gördüğü zaman benim İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımdan özür dileme nezaketini gösterebilir mi? Hakaret et, hakaret et. Olsun be olsun. Balık bilmezse halik bilir" diye konuştu.

"Marmaray ete kemiğe büründü"

Başbakan Erdoğan, dün Marmaray Projesi çalışmalarında incelemelerde bulunduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:

"Marmaray Projesi İstanbul için olduğu kadar, dünya için de son derece büyük ölçekli bir proje. İnşallah 2013'te Marmaray'a kavuşacağız. Marmaray'ı tüm İstanbulluların değil, dünyanın hizmetine sunacağız. Şu anda Halkalı'dan Gebze'ye yolculuk, Sirkeci'den Haydarpaşa'ya feribotla geçiş dahil olmak üzere normal şartlar altında 185 dakika sürüyor. Marmaray'ın tamamlanmasıyla birlikte bu yolculuk 105 dakika sürecek. Yani İstanbullular bu güzergahta tam 80 dakika kazanacaklar. Gebze ve Halkalı arası 105 dakikaya düşerken, Bostancı ve Bakırköy arası 37 dakika, Söğütlüçeşme ve Yenikapı arası 12 dakika, Üsküdar ve Sirkeci arası sadece 4 dakikada alınabilecek. 1860 yılında bu proje konuşulmaya başlandı, tam 149 yıl boyunca adeta Türkiye'nin, İstanbul'un bir hayali olarak kaldı. Bugün ise 11 tüp, boğaza yerleştirildi. Artık elle tutulur, gözle görülür şekilde proje ete kemiğe büründü, Marmaray diye göründü."

Topbaş: Medeniyet ölçüsü insanların toplu taşıma kullanma oranına bağlı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, şehirlerin medeniyet ölçüsünün insanların toplu taşıma araçlarını kullanma oranına bağla olduğunu belirterek, "Bunun için de kaliteli, konforlu, güvenlikli ulaşım araçlarını ortaya koyuyoruz" dedi.

İstanbulluların "Haydi İstanbul Vapurunu Seç" kampanyasıyla 8 model arasından belirlediği şehir hatları vapurundan "Beykoz" ve "Sarıyer"in hizmete giriş töreninde konuşan Topbaş, Venedik'in gondolu gibi İstanbul'un simgesinin de vapurlar olduğunu ifade etti.

Kentin, önemli sorunlarından birinin ulaşım olduğunu, bu bilinçle master plan hazırlayarak, kentin geleceğini tasarladıklarını söyleyen Topbaş, "Şehirlerin medeniyet ölçüsü insanların toplu taşımı kullanma oranına bağlıdır. Bunun için de kaliteli, konforlu, güvenlikli ulaşım araçlarını ortaya koyuyoruz" dedi.

"İstanbul deniz kenti ama geçmişinde olduğu gibi bu imkanı dolu dolu kullanamıyoruz" diyen Topbaş, İstanbul'un günlük hareketliliğinin 23 milyonu yakaladığını bildirdi.