Taraf Gazetesi'nden 'yayın yasağı'na itiraz

İSTANBUL - Taraf Gazetesi avukatlarından Ergin Cinmen, gazetede önceki gün yayımlanan bir belgeye ilişkin Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nce verilen 'yayın yasağı'na itiraz etti.

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne gelen Cinmen, İstanbul Nöbetçi 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ne, "En yakın askeri mahkemeye sunulmak üzere Genelkurmay Askeri Mahkemesi'ne gönderilmek üzere İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Sayın Başkanlığı'na" ibareli bir dilekçe sundu.

Dilekçede, Taraf Gazetesi'nin karara konu olan yayınının Basın Kanunu, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin ilgili maddelerine uygun olduğu ve askeri mahkemece verilen "yayın yasağı" kararının esas açısından hukuka aykırı bulunduğu iddia edildi.

"Yasak önemli bir sorun"

Cinmen, gazetede yer alan bir haberle ilgili konulan yayın yasağını değerlendirirken, "Böylesi olaylarla ilgili yayın yasağı koymak riskli bir olay. Önemli bir sorun yaşanıyor" dedi.

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne gelerek, İstanbul Nöbetçi 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ne Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nin "yayın yasağı" kararına itiraz dilekçesi sunan Cinmen, adliye çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Söz konusu belgeyle ilgili "herhangi bir açıklama yapılmayacak" anlamına gelen karara mahkemede itiraz ettiklerini söyleyen Cinmen, bu kararın kendilerine göre hukuka aykırı bir karar olduğunu savundu.

Cinmen, "Böylesi olaylarla ilgili yayın yasağı koymak riskli bir olay. Önemli bir sorun yaşanıyor" diye konuştu.

Bir gazetecinin, "Genelkurmay'ın yetkisi yok diye mi itiraz ettiniz?" sorusunu yanıtlayan Cinmen, Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nin bu kararı vermeye yetkisi olmadığını ve söz konusu "yayın yasağı"nın hukuka aykırı olduğunu düşündüklerini söyledi.

Avukat Cinmen tarafından mahkemeye sunulan dilekçede, Taraf Gazetesi'nde karara konu olan yayının, Basın Kanunu'nun 3. maddesinde yer alan "basın özgürlüğü", Anayasa'nın 26. maddesinde yer alan "düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti" ile 28. maddesindeki "basın hürriyeti" çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği ve bu hakların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 10. maddesine göre düzenlendiği belirtildi.

Bu yasal düzenlemelere göre ulusal güvenlik, ülke bütünlüğü, suçun önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması gibi amaçlarla ancak demokratik bir toplumda gerekli bulunan formalitelere başvurulabileceği savunulan dilekçede, söz konusu özgürlüklerin nasıl ve ne şekilde kısıtlanabileceği konusundaki kriterlerin AİHM kararlarıyla hüküm altına alındığı ifade edildi.

Dilekçede, Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nce verilen kararın hukuka uygun olduğunu söyleyebilmenin hem esas, hem de görev açısından mümkün olmadığı öne sürülerek, Türkiye'nin yarınını da ilgilendiren söz konusu belgenin toplum tarafından bilinmesi gerektiği savunuldu.