Tarihi tartışmanın tüm detayları
AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ile CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis'te Uğur Dündar'ın yönetteği canlı yayında tartıştı. Çeşitli televizyon kuruluşlarına ait 20 canlı yayın aracı da tartışmayı seyircilere naklen aktardı.
İşte 1,5 saati aşan tarihi tartışma:
Kontrolör iddiası
KILIÇDAROĞLU: Hayatım boyunca kimseye iftira atmadım. Şaban Dişli olayını ortaya koyduğumda bana yine iftira atıyor dediler. Deniz Feneri olayını ortaya attığımda bana yine iftira atıyor dediler.
Şimdi size bir belge gösteriyorum. bir ihbar dilekçesi. "Adı geçen kontrolör mesleğe giriş tarihteki servet beyanıyla bugünkü serveti karşılaştığında servetinin büyüklüğü haksız bir şekilde görülecektir." diye bir iddia var. O iddiayı yapan da Fırat'tır.
Bu dilekçe Ukrayna Hükümeti MENAS'ın gönderdiği dilekçelerinin sahte olacağını Türk Hükümetine bildiriyor. Onun üzerine bu kontroler de 7 sülalesine kadar inceleniyor. Müfettişler de inceliyor ve kontrolörün suçlandığı bütün olaylardan aklanıyor.
Fırat bununla da yetinmiyor. Bu arkadaşımızı görevini kötüyü kullanmaktan mahkemeye veriyor. Kararın bir bölümünü okuyorum. "Müşteki Dengir Mir Mehmet Fırat'ın iddialarının iddiadan öteye gitmediği anlaşılmakta, atılı suçtan beraatine karar verilmiştir"
Şimdi soruyorum: Kim müfteri kim değil? Benim söylediğim her şey doğru çıktı.
Bir politikacı halkın önüne çıkarken her söylediği düzeltilecekse itibarını yitirir.
Bana yönelik muhbir suçlamasının doğru olmadığını sizlerin takdirine bırakıyorum.
FIRAT: Ben sayın Kılıçdaroğlu'na hiçbir zaman muhbir demedim, müfteri dedim. Muhbir ihbar edendir.
Müfteri iftira atandır. Ben siyasetçi olmanın ötesinde TC vatandaşıyım. TC'nin verdiği her hakkı kullanırım. Bu tahkikatı yürüten kişi Diyarbakır CHP aday adayı mıydı? Eğer aday idiyse bir kere organik bağı vardır CHP'yle...
Doğrudur, ben şikayet hakkımı yetkili merciler hakkında kullandım ve bundan sonra da kullanırım. Belli bir kısmını okuyor, tümümü okumuyor. Ne diyor bu belge "mal beyanı yönünden bir suç oluşmuyor.
Fakat haksız yere beni suçladığından dolayı mahkemeye sevkine karar veriliyor. Demek ki benim söylediklerimden birisi uygun bulunmuyor, diğeri uygun bulunuyor ve mahkemeye sevk ediliyor. Ama adı geçen sahış bu kez kendisi, eşi, çocuğu ve kardeşiyle birlikte Ankara Asliye mahkemesine başvuruyor. "Fırat bizim şahsiyetimizi zedeledi" diye tazminat davası açıyor. Sonuç mahkeme reddine karar veriyor.
Ama asıl mesele benim şirketimin hayali ihracat yaptığı iddia ediliyor. Bu iddiayı ispatlasın önce. Hangi belgeyle suçluyorsa ispatlasın istifa mektubumu vereceğim.
Hayali ihracat iddiası
KILIÇDAROĞLU: İddiam şuydu. Dengir Mir Mehmet Fırat'ın ortağı olduğu MENAS hayali ihracat yaptı mı yapmadı mı? Fırat hayır dedi.
MENAS Mersin'de ihracat yapıyor. Devlet teşviği alınıyor. Bir olay oluyor. Yapılan ihracattan sonra beklenen dövizler Türkiye'ye gelmiyor. Bir kontroler olayı inceliyor. Diyor ki ihracat yapılmış gibi gösteriliyor. Ama dışarıdan döviz gelmiyor. Dışardan gelmiş gibi gösterip ihracat teşviki alıyorlar. Daha sonra bir inceleme daha yapılıyor.
Soruyorlar: Sizin hakkınızda bir soruşturma açılmış. Aldığınız teşvikleri Merkez Bankasına geri verdik ama dava açacağız. Dava açılıyor. Davanın son paragrafını okuyorum. Paranın haksız olarak geldiğinde bir şüphe yoktur.
Şirket temyiz ediyor. Dilekçede MENAS AŞ'nin eksik inceleme sonucunda hayali ihracat yapılmış konumuna getirildi. İtiraz nereye gidiyor. Danıştaya. Danıştayın istemi şöyle: İhracata ödenen paranın haksız olarak edinildiği sabit olduğundan paranın geri istenmesine....
Temyiz nedenleri kararının bozulmasına gerek bırakmamıştır. Hayali ihracat kesinleşti mi? Evet... Danıştay hayali ihracat kararını onayladı. Bu dönemlerde Fırat o şirketin yönetim kurulu başkan vekili.
FIRAT: Bu soruşturma raporu devletin tüm kademelerine gidiyor. Bu arada Mersin Cumhuriyet Başsavcığı bunu inceliyor. Ve kovuşturmaya yer olmadığına karar veriliyor.
Türk yargısına inanıyorlar mı, inanmıyorlar mı? Bunu bana nasıl soruyorlar. Onu neden şikayet ettin diye? Bu benim vatandaşlık hakkımdı.
Siyaset yapıyoruz. Siyaset dürüstlük sanatıdır aslında. Delillere dayanmadan bir kişiye iftira atılmaz... Ben milletvekiil olduğum andan itibaren yönetim kurulundan çekilmişimdir. Eğer ben bu olayın olduğu tarihte yönetim kurulu üyesiysem haklılılığı kabul edeceğim. O tarihte ben sadece bir anonim şirketin ortağıyım.
Bu konuda yapılan iddia asılsızdır. Hukuken geçersiz iddia olmaktan öteye geçmemektedir. Ben bir özür bekliyorum.
KILIÇDAROĞLU: Birimiz elmadan birimiz armuttan bahsediyoruz. Ben Fırat'ın açıkladığı raporla ilgili birşey demedim. Yargı kararlarına saygılıyım. Onunla ilgili dosya kaçakçılıkla ilgili dosya. Savcılık kovuşturmaya gerek yok dedi. Neden? Dosya zaman aşımına uğradığı için.
Geriye dönüp o dosyaları zaman aşımına uğratan bürokratlara hesap sormaz mısınız? Zaman aşımına uğratanlar terfi ettiriliyor. Müfettişlerin raporuyla benim söylediklerimin alakası yok. Benim dediğim Orhan Tur'un yazdığı rapordur. Ben size raporun tarih ve numarasını vereyim. 24 Ekim 2000 144/9 sayılı rapor.
Siz iktidardasınız, bu raporu da gazetecilere dağıtın. Orada hayali ihracatın tüm boyutlarını göreceksiniz. Ben size kesinleşmiş kararı okuyorum. Savcılığa gönderilip zaman aşımına uğratılan rapordan bahsediyorum. Bu elimdeki CHP'den aday adayı olan kişinin raporu değil. İki raporu hazırlayan arkadaşın da CHP'yle alakası yok.
Gümrük Müfettişi İngiltere'ye giden malları soruyor. İngiltere memurları ihracatın yapıldığı firmaya bakıyor. İlgili firma hakkında inceleme yapıldığı ama böyle bir firmanın olmadığı. Söz konusu firmanın yerinin boş olduğunu söylüyor.
Ali Ortabulan soruşturmayı yapıyor. Ona söylüyorlar. Özellikle raporu düzenleyen arkadaşın o dönemde yapılan ihracat dolayısıyla Fırat'ın o dönemde yönetim kurulu 2. başkanı olarak gözüküyor. 1998'de ayrılmış Fırat. O dönemden önce yapılan hayali ihracatlar var. O dönemde Dengir Fırat yönetim kurulu üyesi. Ben size Danıştay'ın kararlarını okudum. Daha ne desin mahkeme?"
FIRAT: Ben üzgünüm. Sayın Kılıçdaroğlu'nun böyle birşeye girdiğini tahmin etmemiştim. Bahsettiği mal Ukrayna'ya gitti. Şimdi neredeyiz döndük, İngiltere'ye. Danıştay kararlarını gösterdim. 2003'te olmuş o hayali ihracat. 2003 tarihindeki ihracatı Danıştay nasıl karara bağlamış? Biz bu kararın da fotokopisini yapalım dağıtalım. Bana yöneltilen suç ayrı. Söylenenler ayrı. Bir de zaman aşımı meselesi var. Bu çok ayıp. Okuma ihtiyacını söyleyelim.
Dengir Fırat'ın suç tarihinde görevde olmaması, Abdülkadir Dürüst ile fatura üzerinde alıcı adresi olarak Dürüst'ün adresi gösterilmesi yazıyor bu raporda. Burada zaman aşımından bu davanın düştüğüne dair bir ibare var mı? Bu belgenin aynısını kendilerine sunduk. Zaman aşımından hayali şeylerle, şu dava diyecekseniz, başka kararı göstereceksiniz sonra da kalkıp bu kaçakçılıktan değil zaman aşımından dava kapatıldı, bürokratlar hakkında nbe yapılmalı diye sor.
Özür borcunuz varsa kalkar gidersiniz. Biz o konuyu tartışıyoruz. Hangi konuyu daha sonra getirmek isterseniz serbestsiniz. Lütfen sahte belge göstermeyin, yalan belge de göstermeyin. Cumhuriyet Savcılığı KoVuşturmaya yer olmadığından dolayı karar veriyor.
90'lardaki kararları çıkartın tartışalım. Onlar da yargıya gitmiştir. Ki neticelenmiş de olması lazım. Takdiri size bırakıyorum. Sakın ola bana böyle evrak sallamasın. Evrak sallayacaksa, fotokopiler dağıtılır daha rahat konuşuruz. Birazdan Danıştay kararını ve bölge idare mahkemesi kararlarını ve benim elimdekileri inceleyin."
KILIÇDAROĞLU: MENAS şirketiyle ilgili 3 rapoır var. Biri 24 Ekim 2007, 2004, 2006'da raporlar var. Benim hayali ihracat dolayısıyla tespit ettiğim rapor başka. Bu rapor gizleniyor. Bu rapor MASAK'a gitti. Ama onu ne yaptılar bilmiyorum.
Benim iddiam, Fırat'ın ortağı olduğu MENAS A.Ş. nin ürünlerini yurtdışına götürdüğü bu şirket hayali ihracat yaptı mı yapmadı mı? Elimdeki rapor yaptı diyor. Ben Ukrayna ihracatıyla ilgili birşey demedim. İhracat 30 senede bir yapılmaz ki. Muhasebe kayıtlarına girer. Ben hesap uzmanıyım. Hayali ihracat raporları inceledim 24 Ekim 2007 raporunda MENAS'ın hayali ihracat yaptığı yazıyor. 3. raporunu da bilmiyorum Fırat'ın elindeki. Orada da mahkeme kararı var. Ona itirazımız yok. Ben yargının kesinleştirdiği raporu, raporu düzenleyen kişiyi de açıkladım. Daha ne açıklayayım?
"Bayram Çolak'ın bu raporu düzenlediğini bilmediğini söylesin inanırım"
FIRAT: Biraz önce ilk sorusu vardı ya Başbakan'ın imzasıyla yalanlayacaktı ya? Kimdi o? Bayram Çolak'ın bu raporu düzenlediğinbi bilmediğini söylerse ben inanırım.
Biraz sonraki rapora bir kez daha bakın. 3 rapor gelecek. Bu raporların birbiriyle ilntisi var mı yok mu bakın. Alacağınız esas olan gümrük müsteşarlığının düzenlediği kovuşturmaya yer olmadığını yazan karar var mı yok mu?
Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun raporunu gündeme getirdi. Mersin Belediyesi herhalde fazla evrak bulamamış bunu göndermiş. Bu konularla da ilgili ayrıca toplanalım. Oradaki belgeler gerçek olsun. Ben ne kadar belge gösteriyorsam takdim ediyorum. Siz de bunu yapın. Böylece meseleleri kolayca hallederiz.
Ben yine 24 Ekim 2000 tarihli raporun Hazine Müsteşarlığı'ndan alıp basına dağıtacağına dair Fırat'tan söz istiyorum. Söz versin her ortamda tartışırım.
Eroin kaçakçılığı iddiası
KILIÇDAROĞLU: Benim iddiam şuydu, ikinci iddiam şuydu. Dengir Fırat'ın MENAS A.Ş.'nin ürünleri gönderilirken 89 kilo eroin yakalanmış mıydı? 28 Şubat 2008'de! Bu olay Vatan gazetesinde yayınlandı. Bu 10 Mayıs 2008'de yayınlandı.
Bu haberi okudum. Sayın Fırat'ın da açıklamaları vardı. "Ayrıldıktan sonra bu oldu" dedi. Bir süre sonra elime belge geçti. Gümrükler Genel Müdürlüğü'ne yazılmış.. Belgenin altında az önce sayın Fırat'ın söylediği Bayram Çolak'ın raporunda beraat ettiğini söylüyor, idaremizden her türlü işlemin durdurularak tarafıma bilgi verilmesini istiyorum.
Bizim ürünlerimiz sınırdan geçerken arama yapılıyor. Biz beraat ettik. Bu çerçevede bizi, engellemeyin diyor. Yazının altında Abdülkadişr Gürüz'den sonra Dengir Fırat diyor. Vekili olarak da avukat arkadaşımız imzalıyor. İktidardaki paritnin genel başkan yardımcısı isem MENAS'ın yönetim kurulunda değilsem gümrük müsteşarlığındaki yazıya benim adım nasıl yazılır demez mi? İncelenmez mi?
MENAS olsaydı sadece tereddüt yoktu. Sayın Fırat siyasi nüfuzunu kullanmıştır. Biz araştırdık. Fırat, "Ben, 1 Eylül 2007'de ayrıldım" diyor. Ayrılma yazısı da burada. Daktiloya da yazlımış. Hisselerimi satacağım diyor. Sonra yönetim kurulu toplanıyor. Onlar da 1/7/2007'de ayrılmıştır diye karar alıyorlar. Aradan 8 ay geçiyor. Bir gün Vatan gazetesi, 10 Mayıs'ta yazıyor: 9 Mayıs'ta gazeteci arkadaş Fırat'a soruyor. Böyle bir tır yakalandı ne oldu diyor. Fırat: "Ben oradan ayrıldım" diyor.
Ayrıldığınız neden 8 ay geçtikten sonra notere gider? Siz tereddüt etmez misiniz? Vicdanımızın sesini dinleyelim. Ticari Sicil Gazetesi'nde de yayınlanmış Ne zaman? 4/Haziran/2008'de. Şimdi, sayın Fırat diyor ki "Ben oradan ayrıldım. Bu iki belgenin eğer ayrıldıysanız da 8 ay bekleyip, uyuşturucu olayı basına yansıyınca notere gidiyorsunuz? Bu işin suçluları bulundu diyor Fırat, şoför itiraf etti, hapiste diyor. Değerli arkadaşlar siz uyuşturucu baronlarının yakalandığını gördünüz mü? Van'da uyuşturucu baronlarının karakolu basıp polise saldırdığını görmediniz mi?
Şoför ne yapsın? Hapise gir, biz ailene bakarız. Çıkınca işin hazır diyorlar. TBMM Uyuşturucu Komisyonu'nun raporu elimde.
Soruyorlar neden yakalayamıyorsunuz? Bizim yakadıklarımız sadece kuryeler, taşıyıcılar. Onların üzerindekilerin bu olaylarla bağlantısı yok gibi gözüküyor. Delil elde edemiyorsunuz. Geri planda işi yürütüyorlar. Bu insanlar varlıklı. Baba filmini biliyoruz. Biz endişemizi dile getiriyoruz. MENAS'a ait ürünleri götürüyorlardı. Gümrükte kırmızı, sarı ve yeşil hat vardır. Yeşil hattaki firmalar incelenmez. Sarıdakiler incelenir, belgelerine bakılır. MENAS kırmızı hatta olan bir firma. Bu firmalar incelenir. Firmayı kırmızı hattan çıkarın diye Fırat'ın imzası olan bir belge var.
Neden o zaman adı yazılır? Bu bir baskı anlamına gelir. İddiamı gene okuyayım. Fırat'ın en büyük ortağı olduğu MENAS şirketinin ürünlerini götüren tırda 89 kilo eroin yakalandı. Sayın Fırat'ın söylediği açıklamalar vardı. Kılıçdaroğlu'nun iddialarını ispat etmesine gerek yok. Ön deliller ortaya koyarsa siyasetten çekileceğim, yalanlar ortaya koyarsa 'müfteriyim, aşağılık adamım' desin affeteceğim dedi. Benim söylediklerim belgeye dayanıyor. 89 kilo eroin bulundu mu? Bulundu. 1 09'da ayrıldım diyor, uyuşturucu olayı yansıyınca 8 ay sonra notere götürdüm diyor. Bu kuşku uyandırmaz mı?
FIRAT: Şimdi bu firmaya ortak idim. Ben şu tarihte hissemi sattım. Bunun notere gitme sebebi şu. Vatan'dan bana ulaştılar ve sordular. bende Şirkete telefon ettim ve noter tarafından tasdik ettirilirek gönderilmesini istedim. Noter onayının sebebi odur. Ben ayrıldım. Velevki ayrılmasaydım. Ben avukatım. Ama önce size Menas'ın hikayesini anlatyım..
Öğrenciyiz ama çiftçilikle uğraşıyoruz. Bu ürünleri ihraç etmek istiyoruz. Öğrenci arkadaşımla birlikte bu şirketi kurduk. Sonra da Menas Kooperatif'ini satıl aldık. Ben seçimlere girdikten sonra ortaklıktan ayrıldım. Sonra geçen sene ortağımı çağırdım. Benim ismimden dolayı senin adın zarar görüyor. Ben hisselerimi satacağım. Tabi oğlumun kızımın da hisseleri var, onlar konusunda da anlaştık. durum budur. "
"Bir şey söylerken ayağınız yere basmalı. Ben bir defa Baron değilim ben Mir'im siz de iyi bilirsiniz Mir, bey demek. Hayatımda hiç bir zaman baron olmadım.B ir lokma da haram lokma girmedi. Menas AŞ'den herhangi bir kişi bile ifade vermeye çağrılmamıştır. Ancak 4 ayrı parmak izi çıktı oryata ancak bu parmak izleri de şirket çalışanları el örtüşmedi. Şimdi düşünün Finlandiya'dan kağıt getiriyorsunuz. İçinde eroin çıktı. Basın patronları şimdi uyuşturucu kaçakçısı mıdır?"
Allahtan korkun ya, elinizi vicdanınaza koyun. Vatan gazetesi her satırında beni akladı. Şüphe yaratsanız doğru. Ama şüphe yaratmadınız. Bunun bir iftira mekanızması olduğnuu yer yerde söyleyeceğim.
FIRAT: Şoför şüpheli birisiydi dedi. düzgün çalışan bir firma neden o şoförleri çalıştırıyor. Menas'ı kırmızı hatta alan ben değilim. Menas'ın incelenmesini isteyen de bürokrasi değil. Son istek Ukrayna'dan geldi... Siyasette nasıl ahlak temel kuralsa, ticarette de öyle. Çift faturayı alenen telafuz ediyorsa sistem bitmiştir demektir.
Ben ortağı dahi olsam ne olur dedi Sayın Fırat? Japonya'da dağıtılan bir pirincin küflü olması nedeniyle istifa etmişti. Fırat diyor ki ben başında olsaydım da uyuşturucu çıksaydı bile ne olurdu? Doğru olmazdı.
Fırat'ın son sözü: Köyde analarımız hamur yoğurup ekmek yaparlar. Hanfendi hamur yoğururken gaz kaçırdı. Kocası "ayıp oldu" dedi. Kadın da "sen geçen sene bizim baltanın sapını niye kırdın" dedi.
Bu ona benzedi. Belge olmadan konuşmayın. İstifa gerekiyorsa, önce bence kendi partisini soyanların istifa etmesi gerekli diye düşünüyorum.
Kılıçdaroğlu'nun son sözü: Anayasa mahkemesinin verdiği kararı kastetti. Bu harcamaların yapılmadığını söylemedik. Uçak biletleri alınırken Anayasa mahkemesi CHP denilmediği için gider kabul etmiyor. Bunu böyle dile getirirsenizi bu ahlaki değil.