”Tartışma Anayasa Mahkemesi'nde sonuçlanacak”
Baykal, askere sivil yargı yolunu açan yasayla ilgili Anayasa Mahkemesine başvurmanın demokrasiye karşı bir girişimmiş gibi takdim edilmeye çalışıldığını söyledi
SARIYAR - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, asgari bir hukuk kültürüne sahip herkesin askere sivil yargı yolunu açan yasanın Anayasa'ya aykırılığını görmemesinin mümkün olmadığını savunarak, "Bu tartışmanın en yetkili merci olan Anayasa Mahkemesinde sonuçlanmasını sağlayacağız" dedi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 29 Mart'ta seçim kazandıkları yerlere yaptığı ziyaretler çerçevesinde Nallıhan'ın Sarıyar beldesine gitti.
Sarıyar Meydanı'nda vatandaşlara seslenen Baykal, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün askere sivil yargı yolunu açan yasayı onayladığının hatırlatılması ve CHP'nin bu konuda bundan sonraki yol haritasının ne olacağının sorulması üzerine Baykal, CHP Grubu'nun pazartesi günü toplanacağını, bu konunun orada konuşulacağını belirtti. Baykal, "Anayasa Mahkemesine başvuru yapmak için gereken grup kararını orada alacağız. Bu bir zorunluluk olarak ortaya çıkıyor" dedi.
Bu konunun son zamanlarda çok tartışıldığını ve tartışılmaya devam ettiğini belirten Baykal, bu tartışmaların konuyu aydınlatmaktan çok bilgi kirliliği üretmeye yönelik olarak gerçekleştirildiğini savundu.
"Tartışmalar gerçeği saklamaya yönelik"
Baykal, gerçeği ortaya koymaya değil, gerçeği kapatmaya, saptırmaya, saklamaya yönelik tartışmalar yapıldığını savunarak şunları kaydetti:
"Asgari bir hukuk kültürüne sahip olan herkesin bu yasanın Anayasa'ya aykırı olduğunu görmemesi mümkün değildir. Bu kadar açık bir gerçeğin dahi gizlendiğine tanık olduk. Koca koca siyasetçiler, koca koca adamlar, nasıl bunları söyleyebilirler? Anlamak mümkün değil.
Şimdi de 'aman Anayasa Mahkemesine başvurmayın, Anayasa Mahkemesine başvurursanız, sizi şöyle suçlarız, böyle suçlarız' diye kampanya yapıyorlar. Çok şaşırtıcı bir manzara. Yani Türkiye'de demokrasi adına mücadele ettiğini söyleyenler, Anayasa'ya saygıyı bir kenara atmamızı resmen talep ediyorlar."
Anayasa Mahkemesine başvurmanın demokrasiye karşı bir girişimmiş gibi takdim edilmeye çalışıldığını ifade eden Baykal, bunun bir bilgi kirlenmesi olduğunu, Türkiye'nin buna sessiz kalmasının düşünülemeyeceğini belirtti.
Baykal, "CHP olarak görevimizi yapacağız. Bu tartışmanın, en yetkili merci olan Anayasa Mahkemesinde sonuçlanmasını sağlayacağız" dedi.
"AB'nin talebi yok"
Düzenlemenin Avrupa Birliğinin talepleri doğrultusunda getirildiği iddiasının tamamen gerçeklerden kopuk olduğunu belirten Baykal, böyle bir şey olmadığını söyledi.
Baykal, "Getirilen düzenlemeye yönelik AB'nin hiç bir talebi yoktur. Ne katılım ortaklığı belgesinde vardır, ne ilerleme raporlarında vardır. Hiç böyle bir zorunluluk yok" diye konuştu.
Konunun uzmanlarının da böyle bir talep olmadığını açıkça ortaya koyduğunu savunan Baykal, şunları kaydetti:
"Bu kadar gerçek dışı ifadelere niye ihtiyaç hissediliyor? Bu bir sıkıntıyı yansıtıyor. Yansıyan sıkıntı nedir? Getirilen düzenlemeyi haklı kılmaya, meşru kılmaya çalışıyorlar. Bunu, bu kadar büyük, gerçek dışı sözler söyleyerek yapmaya çalışıyorlar. Bu yasanın altında yatan anlayış, medyayı susturmak için o bilinen çabaların sergilenmesine yol açan anlayıştır. Yani medyayı susturmak, iktidara karşı muhalefeti güçsüz kılmak için ne gibi tertiplerin yapıldığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Bütün dünya bunu izliyor. Medyadaki mülkiyet yapısını değiştirmek için sergilenen oyunlar ortada. Yani 750 milyon dolar devlet bankalarından kredi kullanarak, bir önemli televizyon ve gazeteyi satın almak üzere Başbakan'ın gerçekleştirdiği girişim... Bu, çok açık ve net. Dünyanın hiç bir demokrasisinde böyle bir şey olabilir mi? Muhalefetini sürdürmeye çalışan basın organlarını yıldırmak için sergilenen manzara, herkesin bildiği olaylar bunlar. Bunun altında demokrasiye, muhalefete yönelik hazımsızlık var."
"Yargı üzerinde muazzam baskı olduğu açık"
Baykal, geçen günlerde bir hakimin "üzerimde kurumsal baskı var" dediğini ifade ederek, "Ne demek istedi hakim kurumsal baskı sözüyle? Kimmiş bu kurumsal baskıyı yapan? Hangi kurummuş bu? Bunu araştıran, soran oldu mu?" dedi.
Türkiye'de yargı üzerinde "muazzam bir baskı olduğunu" iddia eden Baykal, yargıya yönelik çok sistematik bir baskının sürdürüldüğünü öne sürdü.
"Darbeyi daima asker yapar diye bir şey yoktur" diye konuşan Baykal, darbeyi sivillerin de yapabileceğini söyledi. Baykal, şöyle devam etti:
"Darbe bir süreçtir. O süreci yaşarsanız bir süre sonra kendinizi darbenin kurbanı olarak bulursunuz. Şimdi Türkiye'de yaşanan olayları bu pencereden yeniden değerlendirmeye ihtiyaç var. Herkesin aklına, sağ duyusuna sahip çıkmasına ihtiyaç var. Türkiye'de medyaya, yargıya, devletin kurumlarına yönelik baskıların altında bir tahakküm projesi yatmaktadır. Bu tahakküm projesi, bizim devletimizin temel ilkelerine ters düşen bir tahakküm projesidir. Devletimizin temellerine yansımış olan anlayışa ters düşen, yani Atatürk Cumhuriyetini, Atatürk İlkelerini ortadan kaldırmaya yönelik bir tahakküm anlayışıdır."
Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki son olaylar
Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki son olaylara ilişkin bir soru üzerine de Baykal, Türkiye'nin bu konularda hızla bir ciddiyet kaybı içinden geçtiğini söyledi. "Olaylar karşısında inandırıcı, tutarlı, her an arkasında duracağımız bir tavrı bir türlü ortaya koyamıyoruz" diyen Baykal, bu tür bir tavrın daha önce Orta Doğu sorunları gündeme geldiğinde de gerçekleştirilemediğini, ciddi sıkıntılar ve tutarsızlıkların ortaya çıktığını savundu.
Baykal, "Ortada bir katliam uygulaması vardır. Buna sessiz kalmak dünya için ve Türkiye için kesinlikle mümkün olamaz. Maalesef dünya sessiz kaldı" şeklinde konuştu.
Herkesin büyük üzüntü içerisinde olduğunu dile getiren Baykal, Türkiye'nin de tutarlı bir tavır sergilemesini istedi.
Baykal, daha sonra Sarıyar Belediye Başkanı Halil Ünsal'ın makamına geçerek, Ünsal'dan beldenin sorunlarıyla ilgili bilgi aldı.
Kendisi için kurban kesilmesine izin vermeyen Baykal, gezisi sırasında vatandaşla sık sık sohbet etti. CHP Genel Sekreteri Önder Sav, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık da Baykal'a gezisinde eşlik etti.