Taş atan eller "Ebru" da buluştu
ADANA - Adana Emniyet Müdürlüğü hazırladığı "Biz Ebruyuz" projesiyle, aralarında yoğun göç alan mahallelerden seçilen ve geçmişte polise taş attığı belirlenen çocukların da yer aldığı 95 öğrenciden koro ve dans topluluğu oluşturdu. Anadolu Ateşi Dans Topluluğu'nun görevlileri tarafından profesyonel eğitim alan çocuklar, Türkçe'nin yanı sıra Kürtçe, Arapça ve Ermenice şarkılar söylüyor.
Emniyet Müdürlüğü, Adana'nın yoğun göç alan mahallelerinde, suç örgütleri tarafından istismar edilebileceği değerlendirilen çocuk ve gençlerin bu ortamdan olumsuz yönde etkilenmelerini en aza indirgemek amacıyla yapılan bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetleri kapsamında "Biz Ebruyuz" isimli projeyi hazırladı.
Projede, aralarında izinsiz gösterilere katılıp polise taş atan çocukların da bulunduğu farklı sosyal gruplarından 95 çocuk bir araya getirilerek çocuk korosu ve halk dansları topluluğu oluşturuldu.
Çocukların koro ve dans topluluğunda yer almasını hedefleyen Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, onlara sadece polis gibi yaklaşmayıp, bir aile ortamı oluşturmaya çalıştı. Çocukların ailesindeki hastalarla, işsiz babasıyla yakından ilgilenen ekipler, yaşadıkları sıkıntılarda yanında oldukları gibi, doğum günlerini de unutmadı.
Maddi durumu yerinde olmayan çocuklara da yine destek projede yer alan polislerden geldi. Ekipler, kendi aralarında topladıkları paralarla çocukları alışverişe, yemeğe, sinemaya götürdü.
-Farklı desenler ebruda buluştu-
Türk, Kürt ve Arap kökenli çocuklardan oluşan koroda, öğrenciler aile arasında kullandıkları dilin yanı sıra bilmedikleri dillerde de şarkılar öğrenip söyledi. Kürtçe, Arapça ve Ermenice şarkıları da anlamlarını öğrenerek söylemeye başlayan çocuklar, ailelerinin de onayı alınarak, her çalışma öncesi Emniyet Müdürlüğüne ait araçlarla polis memurları refakatinde alınıp, Seyhan İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde kendileri için hazırlanan eğitim salonunda çalışmalarını gerçekleştirdi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik'in himayesinde, Vali Hüseyin Avni Coş'un destekleri, İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan'ın da koordinesinde yürütülen proje kapsamında oluşturulan halk dansları topluluğu ile çocuklara; birlikte oynamak, beraber olmak, dayanışmayı artırmak kısacası "biz" kavramını anlatmak ve yaşatmak amaçlandı.
Halk dansları topluluğunun eğitmenliğini de Mustafa Erdoğan tarafından kurulan Anadolu Ateşi Halk Dansları Topluluğu'nun ekibi yaptı.
-Emniyet Müdürü Gürkan-
Seyhan Belediyesi Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen provaları izleyen Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan, müziğe, sanata ilgi konusunda detaylı araştırma yapmadan farklı okullardan çocukların seçildiğini, bunların arasında kendi evinde Kürtçe, Arapça konuşanlar bulunduğunu belirterek, "Bu coğrafyada konuşulan bütün dillerin, bütün ezgilerin oluştuğu bir çalışma yapalım istedik. 4 ay önce böyle bir çalışma düşüncemiz oluştu. 10 Nisan'da bunu sahne gösterimi şeklinde yapmayı planladık" dedi.
Anadolu Ateşi'nin kurucusu Mustafa Erdoğan'ın da projeye destek verdiğine değinen Gürkan, şöyle devam etti:
"Büyük fedakarlık göstererek, heyecanla önce asistanını gönderdi, son provaları da kendisi yapacak. Bizim bu çalışmada hedefimiz 10 Nisan'da bu çocuklardan bir koro ve dans topluluğu oluşturup gösteri yapmaktı. Ancak, şimdi hedefi büyüttük. Sayın valimizle görüştük, bunu devam ettirmek zorunda olduğumuzu belirttim. Sayın valimizin de talimatı, bunu gerekirse bir okul haline dönüştürmek olacak. Ancak, tek şartımız var. Derslerinde gerileme, aksama olursa, gruptan çıkaracağız. Bu nedenle belki derslerinde de başarının gelmesi mümkün olacak."
Çocukların sokaklarda değil de bu tarz sanat etkinlikleriyle zamanlarını daha güzel geçirmelerini amaçladıklarını aktaran Gürkan, ''Bu çocuklar söyledikleri bütün parçaların anlamını biliyorlar. Arapça bilmiyor ama Arapça söylediği parçanın anlamını biliyor. Ermenice belki bilmiyor ama ne anlama geldiğini çok iyi biliyor" diye konuştu.
Projeye "Ebru" ismini önemseyerek verdiklerine de işaret eden Gürkan, "Hep Anadolu bir mozaik diye bahsedilir. Mozaikte renkler birbirinden ayırabilirsiniz. Anadolu gerçek bir tabirle ebrudur. Ayırmak mümkün değil, renkler iç içe karışmış. Bu çocuklarımızın bir çoğu Türkiye'nin farklı yerlerinden göçle gelmiş. Farklı renkleri oluşturuyor" ifadesini kullandı.
-"Kültür farklılığını evrensel müziğin tınılarıyla kaldırmayı düşündük"
Anadolu Ateşi eğitmenlerinden Kemal Gemici ise dans topluluğunun eğitimine takviye olarak geldiklerini, çok bir şey yapmalarına gerek kalmadığını, çocukların başarılı olduğunu vurguladı.
Anadolu Ateşi'nin kıvılcım grubundan 34 dansçının geleceğini belirten Gemici, "Mustafa Hocamızla 34 küçük dansçımız gelecek. Projeye eğitimin yanı sıra bu şekilde de bir katkı sağlayacağız. Çalışıldı, yoruldular ama güzel şeyler ortaya çıktı. Zaten güzel şeyler üretebilmek için çabalamak, yorulmak gerekiyor. Çocukların hepsi pırıl pırıl. Buradan arkadaşlarımız bize gelmek isterse, kapımız açık" dedi.
Koro Şefi, Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğretim Görevlisi Uğur Sayınbatur da, proje kendisine getirildiğinde çok heyecanlandığını, çocukları özellikle müzik bilgisi olanlardan seçmediklerini, hepsine bu bilgileri sonradan verdiklerini belirtti.
Repertuvarı da çocukların kendileri belirlediğini anlatan Sayınbatur, "Bu çocukların arasındaki dil, kültür farklılığını evrensel müziğin tınılarıyla kaldırmayı düşündük. İlk parçamız da UNICEF'in milli marşıdır. Burada herkes Kürtçe, Arapça ve Ermenice şarkıları hep bir ağızdan söylemeye başladı. Öğrencilerimize bir eğitim programı uyguladık. Müziğin altyapısıyla, müzik teorisiyle eğitildiler. Kulak eğitimi gördüler. Ritm, melodi algıları yükseldi. Hepsi birer konservatuvar öğrencisi olma adayı haline geldiler" dedi.