TBMM Genel Kurul Salonu'na "gerginlik" ayarı

TBMM Genel Kurul Salonu'nda, milletvekillerinin gerginliğe neden olan etkenler arasında saydığı ışık şiddeti ve yansımadan kaynaklanan problemler çözülecek.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 
TBMMM - TBMM Genel Kurul Salonu'nda, milletvekillerinin çalışmasını olumsuz etkileyen sorunlar gideriliyor. Genel Kurul salonunda yansıma ve ışık şiddetinden kaynaklanan problemler çözülecek.

AA muhabirine konuya ilişkin bilgi veren TBMM Genel Sekreter Yardımcısı Haydar Çiftçi, AK Parti Kütahya Milletvekili Vural Kavuncu, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Necdet Ünüvar ile CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in Genel Kurul salonuyla ilgili basına yansıyan kanaatleri ve isteklerini anımsattı.

Bunun üzerine ışık ve yansıma konusunda aralarında Prof. Dr. Turhan Alçelik ve Hilmi Or'un da bulunduğu uzmanlar tarafından  rapor hazırlandığını ifade eden Çiftçi, rapor çerçevesinde, "salondaki renk bütünlüğü, algılama ve akustik düzen" konularında bir çalışma yaptıklarını  kaydetti.

En fazla rahatsızlık veren sorunlar

Rapor kapsamında geçen seneden beri çalıştıklarını belirten Çiftçi, çalışma sonucunda ortaya çıkan ve  en fazla rahatsızlık veren hususlara ilişkin şunları söyledi:

"Gördük ki koltukların rengi konusunda herkes hem fikir. Masaların üzerinin cilalı olması sebebiyle yansıtma yapması ciddi bir sıkıntı. Aydınlatmanın  şiddeti problemli. Salondaki mermerlerin  cilalanması sonucu yansıma meydana geliyor. Başkanlık kürsüsünün arkasındaki mermerin yansımasının ciddi sıkıntıya sebebiyet vermesi, çiçeğin rengi, yapay çiçek olması, salonda yukarıda 44 tane kullanılmayan aydınlatma globunun görüntüsünün dikkat dağınıklığına yol açması, balkonlarda  bulunan 8 adet yeşil renkli camın yansıması, Genel Kurul salonu tavan ve duvarlarındaki  akustik boyanın yapıldığı andan itibaren bugüne  kadar boyanmamış olmasının hem kirliliğe hem de  akustik algılamadaki zaafiyete yol açması, halının yapıldığı yıldan itibaren değiştirilmemesi nedeniyle problemlerin bulunması, elektro akustik sistemle ilgili çalışma yapılması gerektiği, balkon altındaki  armatürlerin aydınlatma ve algılamada  sıkıntı yaratması...Bu hususların tamamını tetkik ettik."

Bu yıl yapılacaklar

Çiftçi, sorunların bir kısmını bu yıl Meclis açılana kadar, diğer kısmını da  köklü ve koordineli bir çalışmayı gerektirdiği için 2014 yılı yazında gerçekleştireceklerini bildirdi.

Bu yıl ilk etapta Genel Kurul salonundaki 16 avizenin  ışık şiddetinin yüzde 25 oranında azaltıldığını ifade eden Çiftçi, lensle de rahatsız edici yansımayı kırmayı hedeflediklerini söyledi.

Çiftçi, eylül ayında Başkanlık kürsüsünün arkasındaki mermer ile diğer mermer yüzeylerin matlaştırılmasını sağlayacaklarını belirterek, 44  adet aydınlatma  globunun yüksekliklerinin ayarlanacağını, bunların yukarıya çekilerek, rahatsızlığın kısmen ortadan kaldırılacağını bildirdi.

Çiftçi, yine bu yıl balkonlarda bulunan  8 adet yeşil renkli camın parlaklığını giderecek şekilde tedbir alacaklarını, balkon  altındaki armatürlerin değiştirileceğini ifade etti.

Koltuklar değişmeyecek

Çiftçi, gelecek yıl öncelikle milletvekillerinin masalarındaki parlaklığı üzerlerindeki cilayı kaldırarak gidereceklerini söyledi. Bunun denemesinin yapıldığını ifade eden Çiftçi, ancak bu çalışmanın masaların sökülüp, yeniden monte edilmesini gerektirdiği için seneye kaldığını kaydetti.

Genel Kurul salonunun tavan ve duvarlarının  akustik boyası ile zemin halısının değiştirilmesiyle  ilgili çalışmaların da gelecek yıl yapılacağını belirten Çiftçi, şöyle devam etti:

"Mikrofonlardaki statik  elektrik kaçağı olduğuna dair sık sık  gündeme gelen konu var. Bunun muhtemelen  elektrik kaçağından değil, zemin halısının  anti-statik özelliğini kaybettiği için olduğunu düşünüyoruz. Halıyı değiştirerek çözeceğiz. Anti-statik halı olması lazım. Enerjinin  oradan boşaltılması gerekir. Orada bir sıkıntı olduğu  kanaatindeyiz.  Öyle bir kaçak falan söz konusu değil."

Çiftçi, eski Meclis Başkanı Mustafa Kalemli döneminde yaptırılan turuncu renkteki koltuklara ilişkin milletvekillerinin önerilerini değerlendirdi. Çiftçi, mevcut koltukların imalatı itibariyle oldukça kaliteli olduğunu söyledi. Şu an itibariyle koltukları değiştirmeyi düşünmediklerini ifade eden Çiftçi, şöyle devam etti:

"Koltukların üstündeki  kaplamaları, deriyi değiştirelim dediğimiz zaman dahi ciddi manada  kayda  değer bir maliyete sebebiyet veriyor. Bundan dolayı açıkçası önümüzdeki sene de koltukları çok değiştirmeyi  düşünmüyoruz. Ayrıca koltuklar yıpranmış değil. Hali hazırda  kullanılabilecek koltuklar olduğu, değiştirilmesini  gerektirecek neden sadece renk zaruretinden  kaynaklandığı için, böyle bir şeyi şu an itibariyle düşünmüyoruz.  Koltuklar daha sonraki yıllarda muhtemelen yıpranma sürecine bağlı olarak talep edilen, olması gereken renge dönüşecektir. Koltukların olması gereken renk konusunda da çalıştık. Koyu yeşil, mavi gibi renkler... Yani eski rengi, orijinal rengi. Şu anda  bizim grup toplantı salonlarındaki orijinaldir. Eğer o renkte yapılmış olsaydı böyle bir sıkıntı olmayacaktı. O anlam ortaya çıkıyor. Dolayısıyla Başkanlık olarak önümüzdeki sene itibariyle de koltukların renginin değiştirilmesi çok elzem görülmedi."

Haydar Çiftçi,  ısıtma ve havalandırmayla ilgili problemlerin çözümü için gerekli ilave çalışmaları yaptıklarını bildirerek, "Önümüzdeki dönemde istediğimiz gibi tam farklı yapıda bir  Meclis Genel Kurul salonu olmayacak ama sıkıntıların belli  bir kısmı giderilmiş olacak" diye konuştu.

Demir'in daha önce sunduğu rapor 

CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, TBMM Genel Kurul Salonu’nda, milletvekillerinin çalışma sırasındaki gerginliklerinin sebepleri ile bunlara çözüm içeren önerilerini TBMM Başkanlığı'na sunmuştu.

Demir, raporunda, salondaki turuncu renk hakimiyetinin insanı "kime saldırayım" duygusuna kaptırdığını, bu nedenle salonda yumuşak ve sakinleştiren renklerin tercih edilmesi gerektiğini vurgulamıştı.

Milletvekillerinin Genel Kurul Salonu’nda sıralarındaki mikrofonlarda elektrik kaçağı olduğunu ileri süren Demir, bu durumun milletvekillerinin söz alırken negatif enerji yüklenmesine yol açtığını ileri sürmüştü.

Demir, salonun ses akustiğinin kötü olduğunu, hatibi duymayan vekillerin, kendi aralarında konuştuğunu, bunun da salonda sürekli uğultu ve gürültü ortamına neden olduğunu anlatmıştı.