Teknoloji geliştirme bölgelerimiz
Korel AÇIKGÖZ
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Başmüfettişi
Ülkemizde, teknoloji geliştirme bölgelerinin (teknopark/teknokent) sayısı hızla artmaktadır. Bu yıl itibariyle toplam teknopark sayısı 50’ye ulaşmıştır; ancak, bunların 34’ü faaliyette olup, diğerleri henüz yatırım/tamamlanma aşamasında bulunmaktadır. Teknoparklarda 2 binden fazla firma faaliyette bulunmakta; 16 binden fazla Ar-Ge personeli ve yaklaşık 3 bin 500 destek personeli istihdam edilmektedir. Teknoparklarda geliştirilen teknoloji ve teknolojik ürünlerin ihracat rakamı ise 900 milyon dolara ulaşmıştır. Bu bölgelerdeki firmalar: yazılım, bilişim, elektronik, biyoteknoloji, ileri malzeme, kimya, medikal, tasarım ve savunma gibi sektörlerde faaliyet göstermektedirler. Dolayısıyla, teknoparklar ülke ekonomisi için umut vaat etmektedir.
4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında faaliyette bulunan teknoparklar; üniversiteler, araştırma ve sanayi kuruluşlarının, aynı ortam içerisinde, teknolojik bilgi üretmek, üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik geliştirmek, teknolojik bilgiyi ticarileştirmek, teknoloji yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek amacıyla araştırma ve geliştirme çalışmalarını sürdürdükleri akademik ve ekonomik yapının bütünleştiği iş merkezleri olarak tanımlanmaktadır.
Bu yıl birincisi gerçekleştirilen Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Zirvesi’nde, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Performans Endeksi” sonuçları da açıklanmıştır. Faaliyette bulunan teknoparkların 32’sinin değerlendirmeye alındığı performans endeksine göre: Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Teknopark 57.39 puanla birinci, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Teknoparkı 54.56 puanla ikinci, Batı Akdeniz Antalya Teknoparkı 53.03 puanla üçüncü olmuşlardır. Sıralama: Gazi Üniversitesi, Bilkent Cyberpark, Ulutek Bursa, Selçuk Konya, Erciyes Kayseri, Gebze OSB, TÜBİTAK MAM, Yıldız Teknik Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi Hacettepe Üniversitesi vd. şeklinde devam etmektedir. Sıralamadaki son dört teknoparkın ise: Kocaeli Üniversitesi, Düzce, Bolu ve Dicle olduğu görülmektedir. Söz konusu performans endeksinin; 3 kategoride (Girdiler-Çıktılar-Faaliyet/Katkı), 6 boyutta (Destekler, Ar-Ge Yetkinliği, İhracat ve Firma Kompozisyonu, Fikri Mülkiyet Hakları, Kuluçka ve Teknoloji Transfer Ofisi Hizmetleri, İşbirliği ve Etkileşim), 14 alt başlıkta 36 gösterge için toplanan verilerinin değerlendirilmesi yöntemiyle yapıldığı anlaşılmaktadır.
Teknoparklarla ilgili Performans Endeksi sonuçları incelendiğinde, dikkati çeken şaşırtıcı sonuçların da ortaya çıktığı görülmektedir. Zira en eski 2 teknopark olan ve 1990’lı yılların başında kurulan ODTÜ ve TÜBİTAK MAM’dan, ODTÜ birinci olurken, TÜBİTAK MAM onuncu sırada yer almıştır. Yıldız Teknik Üniversitesi 11., Boğaziçi Üniversitesi 12. ve Hacettepe Üniversitesi teknoparkı ise 13. sırada yer almışlardır. En dikkat çekici sonuç ise Ulutek Bursa, Selçuk Konya, Erciyes Kayseri ve Gebze OSB’nin ilk on arasında bulunmasıdır. Anılan teknoparklar sırasıyla 6-9 arası sıraları paylaşmışlardır. Bu sonuçlar, Bursa, Konya, Kayseri ve Gebze’de hızlı ekonomik gelişme ve sanayileşmenin üniversite-sanayi işbirliğine de önemli ölçüde yansıdığının ve teknolojik gelişim açısından bu şehirlerin olumlu bir ivme yakaladığının bir göstergesi olarak algılanmalıdır. Dikkati çeken diğer bir sonuçta, Ankara Üniversitesi teknoparkının 16., İstanbul Üniversitesi’nin ise 23.sırada bulunmasıdır.
Sonuçta, teknoloji geliştirme bölgeleri/teknoparklarla ilgili gelişmeler umut verici olmakla birlikte, arzulanan noktaya gelebilmesi için daha çok çabaya ihtiyaç bulunmaktadır. Zira, ülkemizin sanayi ürünleri ihracatında yüksek teknolojinin payı %2 iken, bu oran Güney Kore’de % 29’dur.