TL'ye baskı arttı kur 1.65'in kapısını çaldı

Dolar/TL'de risk iştahındaki azalmanın da sürmesiyle birlikte yükselişin 1.7000, sepet bazında ise 2.0000 seviyelerine devam edebileceği öngörülüyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yakup SAYAR

İSTANBUL - Türk Lirası,  global risk alma iştahındaki azalma, cari açığa ilişkin endişeler ve kamu otoritelerinin aldığı önlemlerin etkisiyle değer kaybederken,  kur yeni haftanın ilk gününe 1.65 TL'nin kapısını çaldı.  Genel seçimlerden sonra başta cari açık olmak üzere ekonomide kırılganlık yaratan konularda alınması gereken önlemlerin arka planda kalacağı endişelerinin yanı sıra Yunanistan'a dair belirsizliklerin artarak sürmesi ve TCMB'nin parasal sıkılaştırmaya gitme noktasında olmadığını göstermesiyle son iki yılın en yüksek seviyelerine gelen dolar/TL ve döviz sepeti üzerindeki yukarı yönlü baskının TCMB'den faiz artırımı gelmeden hafiflemesi beklenmiyor.

Yunanistan'a yönelik artan endişelerle euro/dolar paritesindeki sert hareketleri de yansıtan dolar/TL'de risk iştahındaki azalmanın da sürmesiyle birlikte yükselişin 1.7000, sepet bazında ise 2.0000 seviyelerine devam edebileceği öngörülüyor.

Merkez Bankası'nın geçen haftaki PPK toplantısında politika faizini sabit bırakarak henüz parasal sıkılaştırmaya gitme noktasında olmadığını göstermesinin ardından dolar/TL hızlı bir şekilde yükselmeye başlamıştı. Döviz sepeti (0,5 euro + 0,5 dolar), son 7 ayda TL'ye karşı yüzde 18 değerlenerek 1.98 seviyelerine ulaştı. Bu seviyeler, global ekonomik krizin derinleştiği Mart 2009'dan bu yana görülen en yüksek seviyelere işaret ediyor.

Sepet bu dönemde  2.04'e kadar yükselmiş idi. Dolar/TL'de 8 Nisan'da bu yılın en düşük seviyesi olan 1.5005'in test edilmesinin ardından yükseliş eğilimi başladı ve kur seçim sonrasında 13 Haziran'da görülen 1.5663 seviyesinden bu yana ise yaklaşık yüzde 5.2 değer kaybederek dün gördüğü Nisan 2009'dan bu yana en yüksek olan 1.6475'e kadar yükseldi. Öte yandan TL/dolar 2009 yılından bu yana 1.60 kritik seviyesinin üzerinde 1 haftanın üzerinde tutunamamıştı. 

Euro/dolar paritesinin 1.41 seviyelerine gerilemesiyle birlikte dolar/TL'nin Asya piyasalarında 1.6475'e kadar yükseldiğini söyleyen bir uzman, "Bireysel müşterilerden uygun seviyeler olduğu için satış gelmeye başladı. Öte yandan kurumsal müşteriler ise alım tarafında. Hangisinin daha baskın olacağı piyasada yönü de belirleyecektir. Yunanistan ile ilgili gelişmeleri piyasalar yakından takip ediyor. Dolayısıyla bir süre dış gelişmeler ve euro/dolar paritesini takip edeceğiz, dolar/TL'de 1.6500/1.6360 bandında bir hareket görebiliriz" dedi.

Kritik seviyelerdeyiz

TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Atılım Murat, TCMB'nin geçen hafta faiz artırım sinyali vermemesine karşı piyasanın tepkisinin sürdüğüne dikkat çekerek "Dolar/TL'deki yükselişin ana nedeni bu. Oynaklığın yüksek olduğu, belirsizliklerle dolu bir haftada olmamız da kuru olumsuz etkiliyor. Ay sonunun çeyrek sonuna denk gelmesi sebebiyle, portföy yöneticileri ciddi ayarlamalar yapıyor. Büyük fonlar bu hafta piyasada aktif değiller. Tribüne çekildiler. Likidite az. Birkaç spekülatör piyasayı oynatıyor. Risk iştahındaki genel düşüşe ek olarak likiditenin azalması, zaten tek ayak üzerinde olan TL'yi daha da zayıflatıyor. Dolar/TL her açıdan aşırı alım sinyali veriyor. Özellikle dolar/TL'nin oynaklık (volatilite) seviyesi zirvede. Bu tip zirvelerden sonra düzeltme de gelebilir. 1.650-1.655 kritik bölge. Bu bölge geçilirse 1.675-1.680 görülebilir. Yabancılar, dolar/TL'deki yükselişleri dolar-satış fırsatı olarak kullanıyor. Yatırımcı, panikle Türk Lirası'ndan çıkıp dolara girmemeli. Portföydeki ağırlık TL'de olmalı. dolar/TL'deki yükselişlerden korunmak için vadeli kontratlar ve opsiyonlar kullanılabilir"şeklinde konuştu.     

Üçüncü çeyrek belirleyici olacak

Merrill Lynch tarafından yayımlanan bir raporda TL'nin seyrinde üçüncü çeyreğin belirleyici olacağı belirtilerek, otoritelerin ekonomiyi yavaşlatma adına alacağı önlemleri fazlasıyla geciktirdiği ve bir şey yapılmazsa zaten diğer gelişmekte olan para birimleri arasında yılbaşından bu yana en kötü performansı gösteren TL'deki olumsuz seyrin devam etmesinin beklendiği ifade edildi. Üçüncü çeyrekte Temmuz'da ilk faiz artırımı dahil olmak üzere mali ve para politikası önlemlerinin beklendiği kaydedilen raporda, "Borsada pozisyonların beş yılın en düşük seviyesinde, döviz piyasasının ise TL için kısa olduğu göz önüne alındığında, sıkılaştırma, bir politika kazası riski azaldığından TL'nin daha iyi performans göstermesini sağlayacaktır" denildi.

Rezerv MB'ye hareket alanı sağlıyor

Akbank tarafından hazırlanan raporda ise önümüzdeki dönemde TL'nin seyrinde yurtdışı piyasalarda risk alma iştahı ve yurtiçinde cari açığa ilişkin alınacak önlemlerin etkili olması beklenirken, TL'nin değer kaybının enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı yaratması durumunda, TCMB'nin döviz alım ihalelerinin miktarını azaltması olası gözüktüğü ve  100 milyar dolara yaklaşan döviz rezervinin, TL'nin değerinde aşırı bir oynaklığa karşı TCMB'ye hareket alanı sağldığı, ayrıca, petrol fiyatlarının son günlerde hızlı bir şekilde gerilemesinin de cari açık açısından olumlu olduğu belirtildi.

Döviz alım ihalelerine ara verilebilir

Bankacılar, diğer kurumlarca da önlem alınmasının, faiz artırım tarihini ötelediği, bu durumun ise TL üzerindeki baskıyı sürdüreceği görüşünde. Halihazırda 1.98 civarında olan sepet seviyesinin yüksek seyrini sürdürmesi halinde TCMB'nin döviz alım ihalelerine ara vermesi beklenirken, dünkü döviz alım ihalesinde MB, 92 milyon dolarlık teklifin 40 milyon dolarını karşıladı. İhalede oluşan en yüksek, en düşük ve ortalama fiyatlar sırasıyla 1.6430, 1.6426 ve 1.6429 lira oldu. TCMB 2011 yılında gerçekleştirdiği döviz alım ihaleleri ile toplam 5.8 milyar dolar aldı.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir