TMMOB: İş gücüne katılım OECD ülkeleri ortalamasına çıkarılmalı
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Sanayi Kongresi 2009 sonuç bildirgesini yayımladı
ANKARA - Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Sanayi Kongresi 2009 sonuç bildirgesinde, iş gücüne katılım oranının OECD ülkeleri ortalamasına (yüzde 60) çıkarılması, yüzde 24 olan kadın istihdamının da mutlaka artırılması gerektiği belirtildi.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası tarafından yapılan yazılı açıklamada, TMMOB Sanayi Kongrelerinin 17'ncisinin "Dünya Ekonomik Krizi ve Türkiye Sanayinin Yeniden Yapılanması Planlamada Model Önerileri, İstihdam Öncelikli Bölgesel Refah ve Kalkınma" temasıyla, 11–12 Aralık 2009 tarihlerinde Ankara'da gerçekleştirildiği hatırlatıldı.
Türkiye sanayisinin "onlarca yıl IMF, Dünya Bankası, Gümrük Birliği, Avrupa Birliği, Dünya Ticaret Örgütü tarafından belirlenen politikalara bağlı olarak önemli dalgalanmalar geçirdiği" savunulan bildirgede, "1974–2008 arası yaşanan 8 kriz bu bağlamda değerlendirilmelidir" görüşü ifade edildi.
9. Kalkınma Planı'nın "plansız döneme geçişin ve AB'ye entegrasyon süreciyle sanayinin taşeronlaşmasının bir belgesi niteliğinde" olduğu öne sürülen bildirgede, şöyle denildi:
"Bugün sanayi sektörü, hizmet ve tarımdan sonra gelmekte ve sanayi istihdamı yıllardır yüzde 20'yi ancak bulmaktadır. İmalat sanayi yatırımlarının toplam yatırımlar içerisindeki payı 1980 yılındaki yüzde 28,5 düzeyinden günümüzde yüzde 14'lere; sanayide yatırım yoğunluğu ise yüzde 32'den yüzde 10'lara gerilemiştir. Bölgelerarası eşitsizlikler de çok büyümüş; 2008'de sanayi katma değerinin yüzde 75'ini Marmara ve Ege Bölgeleri, yüzde 2,5'unu ise Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri yaratmıştır. İşsizlik ve yoksulluk sorunu öncelikli sorunların başında yer almaya devam etmektedir.
Söz konusu olumsuzluklar dünya ölçeğinde krizden en olumsuz etkilenen ülkelerin başında yer almamıza yol açmıştır. Krizle birlikte birçok iş yeri kapanmış, sadece son bir yıl içinde 1,5 milyon kişi işsiz kalmıştır. Sanayide 750 bin insan işten çıkarılmıştır; toplam sanayi istihdamına göre işten çıkarılanların oranı yüzde 18'e ulaşmıştır.
Sanayide son bir yıllık üretim daralması yüzde 20, bazı alt sektörlerdeki küçülme oranı ise yüzde 40–45 seviyesindedir. İthalat girdi oranı yüksek olan alt sektörlerde sorun daha da büyüktür. Fason üretime dayalı, ithalatla büyüyen ihracat modeli can çekişmektedir. Fason imalat sanayi içinde özgün ürün geliştirilmesini önlemekte ve dışa bağımlılığı artırmaktadır."
"300 milyar liralık yatırım gerçekleştirilmeli"
Planlama, sanayileşme ve kalkınmayı birbirinden ayrılmaz bir üçlü olarak "toplumsal kalkınma" anlayışı içinde, tarım, çevre, enerji, bilim, teknoloji, istihdam, sağlık, eğitim, gelir, bölüşüm ve tüm diğer alanlara yönelik politikalarla bir bütünlük içinde tanımlamak gerektiği belirtilen bildirgede, şu önerilerde bulunuldu:
"Ülke ekonomisini dışa bağımlı ve kırılgan hale getiren, tam üyelik müzakere süreçleri tamamlanıncaya kadar, Gümrük Birliği anlaşması mutlaka askıya alınmalı.
Sanayide üretimin organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi sitelerinde yaygınlaştırılması ve KOBİ'lere rasyonel bir işletme yapısı ve ölçek getirecek düzenlemelerin yapılması zorunludur. Mühendislik alt yapısı, AR-GE ve teknolojik gelişmenin önemli bir planlama ögesi olarak değerlendirilmeli.
İş gücüne katılım oranı OECD ortalamasına (yüzde 60) çıkarılmalı, yüzde 24 olan kadın istihdamı mutlaka artırılmalı.
Kırsal göçün önlenmesi için bölgesel eşitsizlikleri giderecek biçimde öncelikli sektörlere ağırlık veren istihdam odaklı yatırımlar Doğu, Güneydoğu ve Karadeniz bölgelerine ağırlık verilerek yapılmalı.
Bölgesel kalkınma planları tüm sektörlerde yapılacak yatırımlarla, istihdamı bölgelerde sağlayan bir ağırlıkla yapılmalı, orta vadeli planlamada 1,5 milyon kişiye iş olanağı sağlayacak 300 milyar liralık yatırım gerçekleştirilmeli.
Doğu, Güneydoğu ve Karadeniz Bölgelerinde yerel kaynaklara dayanan, ithal girdisi düşük, istihdam odaklı KOBİ niteliğindeki firmalara teşvik ve destekler öncelikli olarak sağlanmalı.
Her türlü kayıt dışı ekonomik faaliyetin denetim altına alınması, çocuk iş gücünün çalıştırılmasının önlenmesi, kadınların ekonomik ve sosyal yaşama katılmasını sağlayacak projelerin gerçekleştirilmesi zorunludur."