TOBB: İlerleme Raporu cesaret verici
Raporun genel anlamda, Türkiye'nin yaptıkları, yapamadıkları ve yanlış yaptıklarını, yapıcı bir yaklaşımla ele aldığı belirtildi
ANKARA - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Avrupa Komisyonu 2008 yılı Türkiye İlerleme Raporu'nu cesaret verici olarak değerlendirdi.
TOBB'dan yapılan yazılı açıklamada, Avrupa Komisyonu Genişleme Strateji Belgesi ile Türkiye'nin artık "işleyen piyasa ekonomisi" olarak görülmesinden memnuniyet duyulduğu, ancak İlerleme Raporu'nda, Türkiye'nin tam üyelik perspektifinin netleştirilmesinde çekingen davranılmasının ise rahatsızlık verici olduğu ifade edildi.
Avrupa Komisyonu Genişleme Strateji Belgesi ile 2008 yılı Türkiye İlerleme Raporu'nun genel anlamda, Türkiye'nin yaptıkları, yapamadıkları ve yanlış yaptıklarını, yapıcı bir yaklaşımla ele aldığı belirtilen açıklamada, "bu yönüyle, raporun cesaret verici olduğunu söylemek mümkündür" denildi. TOBB'dan yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi;
"Avrupa Komisyonu'na göre Türkiye, artık 'işleyen piyasa ekonomisidir'. Özellikle, küresel krizin etkilerinin giderek yayıldığı bir ortamda, Strateji Belgesindeki bu yaklaşım çok önemlidir.
Hatırlanacağı gibi, 2007 yılında Avrupa Komisyonu, 'Türkiye işleyen piyasa ekonomisi kabul edilebilir' tespitinde bulunmuştu. Diğer taraftan, raporda Türkiye'nin başta güney Kafkasya ve Ortadoğu olmak üzere, çeşitli uluslar arası sorunlara getirdiği çözüm önerileri övgüyle söz edilmektedir.
Raporun en önemli eksikliği, Avrupa Komisyonu'nun Türkiye'ye, müzakerelerin tamamlanabileceği bir tarihi telaffuz etmemesidir. Türkiye'nin tam üyelik perspektifini netleştirmekte çekingen davranmıştır. Oysa, Hırvatistan'ın gerekli hazırlık adımlarını atması halinde, 2009 yılı sonuna kadar, müzakerelerin son aşamasına ulaşmasının beklendiği belirtilmiştir. Diğer taraftan, Kıbrıs konusunda, İlerleme Raporunda Avrupa Birliği, Rumların pozisyonunu savunmaya devam etmektedir."
Açıklamada, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile katılım müzakerelerini hızlandırmak için gerekli gayreti göstermesi gerektiği, bunun için Ulusal Programın süratle kabul edilerek, katılımcı bir anlayışla uygulamaya geçirilmesinin önemine işaret edildi.