Torba Yasa'dan kredi borcu olan öğrencilere hayal kırıklığı çıktı
Orhan ALTUNKAYA / Pwc Vergi Hizmetleri (SMMM - SP Bağımsız Denetçi)
6552 sayılı Kanun (Torba Yasa) 11 Eylül 2014 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yasayla öğrencilerin üniversite öğrenimleri esnasında kullanmış oldukları krediler de kapsama alınmıştır. Mali İdare bu kapsamda olan kredilere ilişkin kredi anaparasında bir indirim yapmamış, bunun yerine gecikme zammından vazgeçmiş ve Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarına göre bulunacak tutarın tahsilini öngörmüştür. Ayrıca ödemenin vadesine göre de katsayılar belirlenmiş olup, vade arttıkça katsayının da artması öngörülmüştür.
Krediler ile ilgili Torba Yasa'da yer alan düzenlemeler
Öğrenim ve katkı kredileri ile ilgili düzenleme uyarınca; kesinleşmiş olup bu kanunun yayımlandığı tarih itibariyle vadesi geldiği halde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan alacakların ödenmemiş kısmının tamamı ile bunlara bağlı faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi feri amme alacakları yerine bu kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın bu maddede belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla alacaklara bağlı faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi feri amme alacaklarının tahsilinden vazgeçilir.
Bu madde hükümlerine göre hesaplanan tutarın (anapara+Yİ-ÜFE) taksitle ödenmek istenmesi halinde ise yapılandırılan tutar;
- 6 eşit taksit için (1.05),
- 9 eşit taksit için (1.07),
- 12 eşit taksit için (1.10),
- 18 eşit taksit için (1.15),
katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler halinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır. Ancak, tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması halinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilir.
Bu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların maddede öngörülen şartların yanı sıra bu kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar (Kasım 2014 sonu) başvuruda bulunmaları ve madde kapsamında ödenecek tutarları, ilk taksiti bu kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan başlamak üzere (Aralık 2014 sonu) ikişer aylık dönemler halinde azami 18 eşit taksitte ödemeleri şarttır.
Ülkemiz şartlarına genel bir bakış
Anayasamızda, Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal bir hukuk devleti olduğu belirtilmiştir. Eğitim ve öğrenim ile ilgili olarak; Devlet, maddi imkanlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapmakla mükelleftir.
Yine ülkemiz şartlarında;
- Üniversite mezunu gencin ailesine olan sorumluluk duygusu,
- Evlilik nedeniyle ortaya çıkabilecek masraflar,
- İşsizlik sonucu psikolojik etmenler,
- İş arama maliyetleri,
- İş tecrübesinin olmaması,
gibi faktörlere mezuniyetten iki sene sonra ödenecek kredi borcu eklenince, öğrencilerin bu masrafların altından kalkması son derece zorlaşmaktadır.
Kredinin veriliş amacı öğrencinin öğretim sonrası hayatını zorlaştırmak olmamalıdır.
Yukarıda anlatılan konular dikkate alındığında benim kişisel önerilerim;
1) Ülkemiz şartları dikkate alınarak ödemenin mezuniyet tarihinden 5 sene sonra başlatılması,
2) Ödeme taksitinin net asgari ücretin yarısını geçmemesi ve vadenin de buna göre daha uzun süreye yayılması,
3) Mezuniyet tarihinden sonraki 5 yıl içinde evlenilirse, ödenecek tutarda 1/3 indirim yapılması, yine aynı dönemde çocuk sahibi olunması durumunda bu 1/3 indirim yerine yine kredi tutarının yarısının terkin edilmesi,
4) Ailevi ve ekonomik gerekçelerle mezuniyetten sonraki dönemde zora düşenlerin (örneğin, ağır kaza, hastalık, tutukluluk, iflas gibi haller) durumlarını belgelemeleri koşuluyla kredi borcunun tamamının terkini şeklinde olabilir.
Diğer taraftan Torba Yasa kapsamında yapılandırılan alacakların taksitlendirilmesi durumunda en azından öğrencilerimizin sırtındaki yükü biraz olsun hafifletebilmek adına, yapılacak bir düzenleme ile katsayı tutarının sadece Yİ-ÜFE ile bulunan endekslenmiş tutara uygulanmasının önü açılabilir. Böylece yapılandırma sonucu öğrencilere bir nebze olsun katkı sağlanabilir.
Unutmamalıyız ki bu kredinin veriliş amacı öğrencinin öğretim hayatını kolaylaştırmakken, öğretim sonrası hayatını zorlaştırmak olmamalıdır.
Katsayı uygulamasının öğrencilere getirdiği yük
Söz konusu katsayı (faiz olarak da düşünülebilir) öğrencilerin ödeyemediği anapara üzerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının endekslenmesi yoluyla tespit edilen tutara uygulanmaktadır. Böylelikle bu uygulama zaten kredilerini ödemekte zorluk çeken öğrencilere ek bir külfet getirmektedir.
Örnek Olay: Daha önce hiç ödemesi yapılmamış olan 10 bin 750 TL tutarındaki öğrenim ve katkı kredisi borcuna 1.500 TL gecikme zammı hesaplandığını düşünelim. Bu borç yapılandırılmak istendiği zaman Mali İdare 1.500 TL gecikme zammının tahsilinden vazgeçmektedir. Bunun yerine 650 TL (Yİ-ÜFE ile bulunan tutar) endeksleme yapılmıştır. Torba Yasa ile borç yapılandırıldığında, yapılandırılan tutar 11 bin 400 TL (anapara+Yİ-ÜFE) olarak bulunmaktadır. Söz konusu tutara 18 ay için katsayı uygulandığında ise 1.700 TL katsayı tutarı belirlenmiştir. Toplam borç ise 13 bin 100 TL olarak bulunmaktadır.
Diğer bir ifadeyle;
- Bu borç 2014 sonuna kadar tek seferde ödenebilirse şu andaki toplam borç olan 12 bin 250 TL yerine 11 bin 400 TL ödenecek olup, söz konusu durumda öğrenci için 850 TL’lik bir avantaj ortaya çıkmaktadır.
- 18 taksit seçeneği seçilirse 12 bin 250 TL yerine 13.100 TL ödenecek olup, öğrenci için 850 TL’lik bir dezavantaj ortaya çıkmaktadır. Netice itibariyle 31 Aralık 2014 tarihinden başlayarak öğrencinin 730 TL (13 bin 100 TL/18)’yi 2 ayda bir 18 eşit taksitte ödemesi beklenmektedir.
(Not: Örnek olaydaki rakamlar fiili bir yapılandırmadan alınmış olup, rakamlar yuvarlanmıştır. 6183 sayılı Kanun’un 48. maddesi dikkate alınmadan sadece düz mantıkla karşılaştırma yapılmak istenmiştir.)