TSK: Karşılama, hiçbir şekilde kabul edilemez

PKK üyelerinin teslim olması sırasında yaşanan karşılamayla ilgili Genelkurmay'dan da tepki geldi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - PKK üyelerinin dağdan inmesi sonrası yaşanan karşılama törenlerine Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın ardından TSK'dan da tepki geldi.

Genelkurmay Başkanlığı karargahındaki basın bilgilendirme toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreteri Tümgeneral Ferit Güler, konuyla ilgili TSK'nın rahatsızlığını dile getirdi.

Basın mensuplarının terör örgütü mensuplarının teslim olması sırasında yaşanan görüntülerle ilgili soruları üzerine Tümgeneral Güler, terörle mücadelenin uzun soluklu, dinamik, karmaşık ve süreklilik gerektiren bir süreç olduğunu belirtti.

Güvenlik kuvvetlerinin bölücü terör örgütüyle mücadele ettiğine dikkati çeken Tümgeneral Güler, bölücü terör örgütüne katılımların önlenmesi ve örgütten kopmaların sağlanmasının terörle mücadelenin temel esaslarından olduğunu ifade etti. Tümgeneral Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ancak 19 Ekim günü ve müteakip günlerde yaşanan olayların hiç bir şekilde kabul edilmesi mümkün değildir.

25 Ağustos 2009 günü ifade ettiğimiz gibi ülkeyi kutuplaşmaya, ayrışmaya ve çatışma ortamına çekebilecek tutum ve davranışlardan kaçınılmalıdır. Demokrasiler savunmasız rejimler değildir. Gelişmeler terörle mücadeledeki azim ve kararlılığımızı etkileyemez."

Jandarma Kurmay Albay Alaaddin Katı'nın görevden alınması

Mardin'deki Bilge köyü katliamı sonrasında, o dönemde Mardin İl Jandarma Komutanı olarak görev yapan Jandarma Kurmay Albay Alaaddin Katı'nın görevden alındığına ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine Tuğgeneral Gürak, konuyla ilgili Jandarma Genel Komutanlığının bir açıklama yaptığını belirtti.

Tuğgeneral Gürak, açıklamada, Kurmay Albay Katı'nın, iki yıllık sıralı hizmet garnizon süresini tamamlaması nedeniyle 21 Mayıs 2009 tarihinde yayımlanan genel atama emriyle Ankara Garnizonuna atamasının yapıldığının ve söz konusu atamanın Mardin Bilge köyünde meydana gelen ''üzücü olay'' ile ilgisinin bulunmadığının ifade edildiğini kaydetti.

İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere'de bulunan Türk pilotların Berlin'in bombalanmasında yer aldığına ilişkin iddiaların anımsatılması üzerine Tuğgeneral Gürak, söz konusu pilotların o dönemde eğitim görmek üzere İngiltere'de olduğunu ve Hava Kuvvetleri Komutanlığının internet sayfasında da detaylı bilgilerin bulunduğunu söyledi.

Pilotlardan birinin İngiltere hava sahasında silahsız eğitim uçağıyla uçuşu esnasında Alman uçağının saldırısı sonucu, diğer bazı pilotların çeşitli kazalarda, bir kısmının eğitim sırasındaki kazalar sonucu şehit olduğunu belirten Tuğgeneral Gürak, şöyle devam etti:

''İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere'de eğitim alan pilotlarımız, Türkiye'nin tarafsızlığını ilan etmiş olması nedeniyle hiçbir şekilde aktif hava savaşlarında ve bombardıman uçuşlarında görev almamıştır.

Söylendiği gibi Almanya'yı bombalarken şehit olan kimsenin mezarı İngiltere'deki şehitlikte yoktur.'' 

Türkiye ile Suriye arasında planlanan tatbikatlar

Türkiye ile Suriye arasında yapılan ve yapılması planlanan tatbikatlarla ilgili bir soru üzerine Tuğgeneral Gürak, 2009 yılı içerisinde Türkiye-Suriye Sınır Birlikleri Değişim Tatbikatı'nın 27-29 Nisan 2009 tarihleri arasında yapıldığını hatırlatarak, iki ülke kara kuvvetleri arasında ilk kez gerçekleştirilen bu tatbikata, Türkiye ve Suriye'den yaklaşık 40 kişilik birer hudut takımının katıldığını ifade etti.

Bir diğer tatbikatın Türkiye-Suriye Birleşik Doğal Afetler Arama Kurtarma Tatbikatı olduğunu dile getiren Tuğgeneral Gürak, 5-9 Ekim 2009 tarihleri arasında Türkiye'nin ev sahipliğinde Ankara'da yapıldığını kaydetti.

İki ülke doğal afet arama kurtarma unsurları arasında ilk kez gerçekleştirilen bu tatbikata, Türkiye ve Suriye'den 6 ila 8 kişiden oluşan ikişer DAK timinin katıldığına dikkati çeken Tuğgeneral Gürak, ''Görüldüğü gibi Suriye ile yapılan tatbikatlar küçük çaplı tatbikatlardır. 2010-2011 yılı tatbikat esasları üzerinde çalışmalar devam etmektedir'' diye konuştu.

Teslim olan erkek terör örgütü PKK üyelerinin askerlik durumu ile ilgili bir işlem yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine Tuğgeneral Gürak, Milli Savunma Bakanlığı Askeralma Dairesi Başkanlığı tarafından gerekli incelemenin yapılacağını söyledi. 

Sigara kaçakçılığı suçlaması dolayısıyla tutuklanan Albay Çetin Çelik hakkındaki soruyu yanıtlayan Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, Albay Çelik ile ilgili soruşturmanın İstanbul Büyükçekmece Savcılığı tarafından sürdürüldüğünü belirtti.

Çubuklu, ''Bizim açımızdan da Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırma işlemi başlatılmış olup bugünlerde işlemleri tamamlanmak üzeredir'' dedi. 

İç güvenlik olayları

Tuğgeneral Gürak, 9 Ekim 2009 tarihinden bugüne kadar geçen dönem içerisinde meydana gelen iç güvenlik olayları hakkında da bilgi verdi.

Olaylarda 6 uzman çavuşun yaralandığını bildiren Tuğgeneral Gürak, şunları kaydetti:

"Burada bir konuya özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum. Dönem içinde 9-16 Ekim tarihleri arasında bölücü terör örgütünden kaçan 10 terörist gelerek güvenlik kuvvetlerine teslim olmuştur. Gerekli adli işlemin yapılmasını müteakip 9'u serbest bırakılmış, 1'i ise tutuklanmıştır. Ayrıca, bu dönem içinde 8 terörist de yakalanmıştır.

Diğer bir şekilde ifade edersek, kamuoyu gözü önünde cereyan eden olayların yanında örgütten kaçarak gelenler olduğu hususu da göz önüne alınmalıdır."

Bölücü terör örgütünün sivil vatandaşlara yönelik eylemlerinde, 1 vatandaşın yaralandığını belirten Tuğgeneral Gürak, son iki haftada, 5 el yapımı mayının bulunarak etkisiz hale getirildiğini bildirdi.

Tuğgeneral Gürak, "1 Kaleşnikof piyade tüfeği, 2 el bombası, 2 roketatar ve 4 mühimmatı, 1 telsiz, 1 gece görüş cihazı ve 1 dürbün, patlayıcı madde yapımında kullanılan 10 litre parlayıcı ve yanıcı madde, 1,1 kilogram A4 plastik patlayıcı, 95 kilogram amonyum nitrat olmak üzere çeşitli çap ve cinste mühimmat ile bol miktarda yaşam malzemesi" ele geçirildiğini de kaydetti.

Tuğgeneral Gürak ayrıca, 15 Ekim 2009 günü Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde, yolda yapılan mayın araması esnasında, mayın arama köpeği tarafından, yolun ortasında, toprağın 5-10 santimetre altına gömülü ve içerisinde amonyum nitrat bulunan 18 kilogramlık yağ tenekesi bulunduğunu söyledi.

Bulunan amonyum nitrat dolu tenekenin Patlayıcı Madde Keşif İmha Timi tarafından imha edilmesi neticesinde, 80-90 santimetre derinliğinde, 110-120 cm çapında bir çukur oluştuğunu belirten Tuğgeneral Gürak, bu olayla beraber ele geçirilen amonyum nitrat miktarının 113 kilogram olduğunu bildirdi.

TSK tarafından, dönem içinde 22 arama kurtarma faaliyeti yapıldığını, 171 kişinin sağ olarak kurtarıldığını, 2 kişinin ölü olarak bulunduğunu da ifade eden Tuğgeneral Gürak, Musul-Telafer'de bir camiye düzenlenen saldırıda yaralananlardan 12 kişi ve önemli rahatsızlıkları bulunan 14 kişi ile bunların 25 refakatçisinin, TSK'ya ait bir C-130 tipi askeri uçak ile tedavi edilmek amacıyla 20 Ekim 2009 tarihinde, Musul'dan Ankara'ya nakledildiğini kaydetti.