”TSK üniter devletin koruyucusu”
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, Genelkurmay Karargahı’nda düzenlenen madalya törende konuştu
ANKARA - Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, "Türk Silahlı Kuvvetleri bize emanet edilen Cumhuriyet ve devletimizin ulus devlet, üniter devlet ve laik devlet yapısının her zaman savunucusu ve koruyucusu olmuştur. Bundan sonra da olmaya devam edecektir" dedi.
Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'nda "Türk Silahlı Kuvvetleri Şeref ve TSK Üstün Hizmet Madalyası Tevdi Töreni" düzenlendi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, törende yaptığı konuşmada, içinde bulunulan Zafer Haftası'nda Büyük Zafer'in 87. yıldönümünün büyük bir coşkuyla kutlandığını ifade ederek, Büyük Taarruz'un, Büyük Zafer'in Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu ve gelişimine yol açan devrimin başlangıcı olduğunu söyledi.
Orgeneral Başbuğ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk, Büyük Taarruz'u şu şekilde anlatır: 'Türk milletinin burada kazandığı kadar kesin neticeli yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yön vermesi kesin tesirli böyle bir meydan muharebesini hatırlamıyorum.'
Buradan da görüleceği gibi Atatürk Büyük Zafer'i, Kurtuluş Savaşı'nı Türk milletine mal etmektedir. Zafer, milletin zaferidir. Bu husus gerçekten önemlidir, üzerinde durulması gerekir."
Büyük Taarruz'dan yaklaşık bir yıl önce, 15 Ekim 1921'de, 1. Ordu Komutanı'nın cephe komutanına gönderdiği rapordan örnek aktaran Orgeneral Başbuğ, raporda yer alan hususları okuduktan sonra şunları kaydetti:
"Ordu yoksuldu, millet yoksuldu, memleket yoksuldu ama çıkılan yolun dönüşü yoktu. Ne olursa olsun bütün bu yoklukların üstesinden gelinecek ve ordu, düşmanı yenecek bir kudrete ulaştırılacaktı. Bunun başka çaresi yoktu.
İşte toplu iğne yapamaz, sanayisiz, barutsuz, parasız, çorak Anadolu bozkırından bir ordu yaratmak savaşmanın çok ötesinde bir başka beceridir, bir mucizedir. İşte gerçek mucize elindekini, avucundakini vererek, gerektiğinde cephaneyi sırtında yaşayarak, Türk milletinin katlandığı fedakarlıklardan pırıl pırıl bir ordu yaratmaktır. Aslında bu nokta yeterince kavranmadıkça Kurtuluş Savaşı'nın ruhunu ve aslını anlamak zordur."
Türk milletinin fedakarlıklarla yarattığı bu ordunun 26 Ağustos 1922 günü 225 bin kişiyi bulan Yunan ordusunun karşısında 207 bin kişilik bir güce ulaştığını belirten Orgeneral Başbuğ, "Bu ordu, Büyük Taarruz'da dünya tarihine eşsiz bir örnek olarak geçen bir imha muharebesini gerçekleştirmiştir" dedi.
Son çatışma
Anadolu'da son çatışmaların Erdek bölgesinde cereyan ettiğini ve son Yunan askerinin Erdek bölgesinde 18 Eylül 1922'de gerçekleştiğini anlatan Orgeneral Başbuğ, 26 Ağustos 1922'den 18 Eylül'e kadar geçen 24 gün sürede Büyük Taarruz'un meydana geldiğini ifade etti.
Orgeneral Başbuğ, bu 24 günlük muharebelerde Türk ordusunun verdiği şehit sayısının 2 bin 543 yaralı sayısının ise 9 bin 855 olduğunu bildirerek, Yunan ordusunun kayıp sayısının 100 binin üzerinde olduğunu, 20 bin kişinin esir düştüğünü, yaklaşık 80 binin de Anadolu'yu terk ettiğini söyledi.
Böyle bir imha muharebesinin dünya tarihinde olmadığını vurgulayan Orgeneral Başbuğ, "2 bin 500 şehide karşı, karşıdaki orduya 100 binlerin üzerinde kayıp verdiriyorsunuz ve kesin kati sonuç alıyorsunuz" diye konuştu. Orgeneral Başbuğ, sözlerine şöyle devam etti:
"Bugün bizler, bize eşsiz zaferi kazandıran ve devrimin yolunu açan başta Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşları olmak üzere hayatlarını kaybeden ve bugün o eşsiz zaferin kazanımlarını yurdumuzun her karış toprağında canlarını vererek koruyan aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin önünde tekrar saygıyla eğiliyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri bize emanet edilen Cumhuriyet ve devletimizin ulus devlet, üniter devlet ve laik devlet yapısının her zaman savunucusu ve koruyucusu olmuştur. Bundan sonra da olmaya devam edecektir"
"Güçlü ordu demek Türkiye demek"
Orgeneral Başbuğ, bugün görevlerinde gösterdikleri üstün başarı nedeniyle TSK Şeref Madalysı ve TSK Üstün Hizmet Madalyası kazanan komutanlara madalyalarını tevdi etmek üzere biraraya gelindiğini belirterek, "Böyle değerli bir komuta heyetiyle birlikte çalışmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle buradan ifade etmek isterim" dedi.
Orgeneral Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner ile Jandarma Genel Komutanı Atila Işık'ın ifa ettikleri seçkin ve özgün hizmetlerle temayüz ederek, Kara Kuvvetleri Komutanlığına ve Jandarma Genel Komutanlığına atanmalarından sonra bu görevlerindeki birer yıllarını üstün başarıyla tamamladıklarını ve TSK Şeref Madalyasıyla ödüllendirilmeye layık görüldüklerini söyledi.
Korgeneral Bilgin Balanlı, Korgeneral Hüseyin Nusret Taşdeler, Korgeneral Bekir Kalyoncu ile oramiralliğe yükselen Koramiral Emin Murat Bilgel'e de TSK'nın çeşitli kademelerinde özverili ve başarılı çalışmalar yaptıklarını ve orgeneralliğe yükseltilerek TSK Üstün Hizmet Madalyası ile ödüllendirilmeye layık görüldüklerini ifade eden Orgeneral Başbuğ, "Kendilerini yürekten kutluyorum" dedi.
Orgeneral Başbuğ, sözlerini "Unutulmamalıdır ki, Atatürk'ün dediği gibi 'Bir ordunun değeri subay ve komutanlarının değeri ile ölçülür.' Şüphesiz ki güçlü ordu demek güçlü Türkiye demektir" diye tamamladı.
Madalya töreni
Törende, TSK Şeref ve TSK Üstün Hizmet Madalyası alan komutanların özgeçmişleri ile madalya beratları, çeşitli askeri faaliyetlerden seçilen video görüntüleri eşliğinde okundu.
Daha sonra, Orgeneral Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner ile Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atila Işık'a, üstün hizmetleri ve yürüttükleri komutanlık görevindeki başarıları dolayısıyla, Türk Silahlı Kuvvetleri Şeref Madalyası ve beratlarını tevdi etti.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, 30 Ağustos itibariyle orgeneralliğe yükselen Korgeneral Bilgin Balanlı, Korgeneral Hüseyin Nusret Taşdeler, Korgeneral Bekir Kalyoncu ile oramiralliğe yükselen Koramiral Emin Murat Bilgel'e TSK Üstün Hizmet Madalyası ve beratlarını verdi.
Orgeneral Başbuğ'un konuşmasının ardından madalya alan komutanlar eşleriyle birlikte tebrikleri kabul etti.
Törene, Orgeneral Başbuğ, Orgeneral Koşaner ve Orgeneral Işık'ın yanı sıra, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay üst düzey komutanlar ve eşleri katıldı.