TÜGİK: İstikrarı tehdit edecek emare yok

İş Dünyası Turu’nun bu haftaki konuğu, TÜGİK Genel Başkanı Erkan Güral oldu. Güral, mevcut konjonktür itibariyle, ekonomik istikrarı tehdit edecek herhangi bir emare bulunmadığını savundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Volkan ÖZSOY

Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK) Genel Başkanı Erkan Güral, şu an itibariyle ülkedeki ekonomik istikrarı tehdit edecek bir emare bulunmadığını söyledi.

İş Dünyası Turu'nda bu haftaki konuğumuz, Anadolu sanayiinin önemli gruplarından birinin de yöneticiliğini yapan, aileden sanayici Erkan Güral oldu.
Konfederasyonun kuruluş amacının, ülkedeki gençleri birbirleriyle diyolag ve tecrübeleri paylaştırmak suretiyle, iş hayatına hazırlamak olduğunu vurgulayan Güral, bu gençlerle iş dünyasına hem yeni bir katma değer yaratmayı hem de sosyal ilişkiler üzerinden yeni alanlar oluşturmayı hedeflediklerini dile getirdi.

Türkiye'deki genç iş dünyasında, bir düşüncenin, fikrin hayata geçirilmesi yönünde motivasyon eksikliği bulunduğunu iddia eden Güral, "Genel olarak baktığımızda, genç müteşebbislerin, bir düşüncenin bir fikrin hayata geçirilmesi yönünde cesaretlendirilmeleri gerek. Morale. cesarete ve fikir paylaşımına ihtiyaç var. Biz bunu gördük" diye konuşan Güral, TÜGİK'in, bu eksikliği tespit ederek, çevresi buna uygun olmayan girişimcilere destek ve katkı vermeyi misyon edindiğini söyledi.

'Platform' ile milyon dolarlık işler bağlandı

"Moral motivasyonun sağlanması yönünde, 'birlikten kuvvet doğar' atasözünü hayata geçirmek için faaliyetlerde bulunduklarını anlatan Güral şunları kaydetti:

"Biz bu ülkenin gençliğine inanıyoruz. Ancak birçok yerde, moral motivasyonla ilgili eksikleri görüp, bununla ilgili ne yapabilirize kafa yorduk. Çalışmalarımızı bu konu üzerine yoğunlaştırıp, fiili olarak da hayata geçirdik. Kendi üyelerimiz arasında 'ticaret platformu' oluşturduk ve bu ilişkiler sayesinde, milyon dolarlık işler bağlandı."

Türkiye'deki iş dünyasının, finansman sıkıntısının, gözardı edilemez olduğunu söyleyen Güral, son çıkarılan 'Çek Yasası'nın da, girişimci üzerinde olumsuz etki yarattığını dile getirdi.

Çek kullananların eski hassasiyetinin kalmadığı görüşünü ifade eden Güral, "İnsanlar çeklerini gününde tahsil edemedikleri için borcunu ödeyemez duruma düştü. Bankaya gittiler ama, bu kez de kredi kullanma ve teminat sıkıntıları baş gösterdi" ifadelerini kullandı.

Gezi Parkı olayları artık geride kaldı

Güral, Mayıs ayı sonlarında başlayan Gezi Parkı olaylarının, Türk ekonomisine uzun vadeli bir etki etmeyeceği görüşünü ilk dile getirenlerin başında kendisinin geldiğini hatırlatarak, şu an gelinen nokta itibariyle, bu gerçeğin hayata yansıdığını söyledi. Ülkedeki ekonomik gidişatla ilgili hiç bir kaygısının olmadığını belirten Güral, "Ülkeyi tehdit eden herhangi bir unsur yok. Önemli olan istikrar ve o istikrararı sağlayacak altyapı da mevcut olduğu gibi, sorun hissettirecek bir emare de yok" diye konuştu.

Odalar olmasa gönüllülük esasıyla işlev sağlanmaz

İş dünyasının bir kesiminde son günlerde 'oda ve STK' tartışması yaşandığını hatırlattığımız Güral, bu ikisinin işlevleri bakımından aynı olmadığı görüşünü dile getirdi. Odalar ile STK'ların misyon olarak farklı olduğunu savunan Güral şu şekilde konuştu: "Odalar ile STK'ların misyonu ayrı ve işlevsellikleri farklı. Ayrıca benim bu konuda yorum yapmam doğru olmayabilir ama gönüllülük esasıyla bu işlevi sağlayamazsınız. Bir kuruma resmi olarak bağlı olduğunuzda, sıkıntınız olduğunda, çalacak bir resmi kapınız olur. Biz STK'lar, gönüllü olarak çalışıyoruz. Fakat odalar kesinlikle lazımdır çünkü onların pozisyonu farklı.

TÜGİK'teki görevini çok severek yaptığını söyleyen Güral, şu anda herhangi bir özel projeleri olmadığını ve ülkenin gidişatı neyse ona göre planlamalar yapacaklarını söyledi. "TÜGİK'te bir dönem daha devam edecek misiniz, yoksa başka planlarınız var mı? sorularına ise Güral, "Bir yıl daha konfederasyondaki görevimin başındayım. Bu uzunca bir süre sayılır ve bu zamanın sonunda ne yapacağıma karar vereceğim" şeklinde yanıt verdi.

Çözüm sürecine katkı yapan ilk STK biziz Çözüm sürecine katkıyı, Türkiye'de ilk başlatan STK biziz. Bu çalışma sonrasında akil insanlar oluşturuldu ve sahaya çıktılar. Onların çıkmasıyla bizim görevimiz bitti. Hem bizim çalışmalarımızın hem de akil insanların çalışmalarını çok olumlu ve faydalı görüyorum. Bu süreç, ülkeye her anlamda oldukçaa büyük katkılar sağlayacak. Ekonomi olan yerde istihdam olur, huzur olur, terör yer bulamaz. O yüzden her açıdan, herkesin desteklemesi gereken bir projedir. Bakın 7 - 8 aydır teröre dair hiç bir şey duymadık. Bu ne büyük bir mutluluktur.

Doğru projeler yapılınca kamuoyu ilgi gösterir

Ben, 'Türkiye'deki STK'lar, Batı'daki gibi seslerini duyuramıyor' görüşüne katılmıyorum ama saygı duyuyorum. Eğer siz, doğru çalışma programları ortaya koyarsanız, hem basın hem de komuoyu nezdinde ilgi görürsünüz. Yapılanlar doğru olduğu sürece iletişim sıkıntımız yok. Bu şikayetler, bence projelerin yerinde olmamasından kaynaklanıyor. Biz, ne zaman ki işe yarar, elle tutulur doğru projelerle ortaya çıktık, hep yeterli ilgiyi gördük. O yüzden serzeniştte bulunacak bir durum yok.

Zamanı iyi kullanmaya büyük gayret gösteriyorum

Genelolarak sabah 7'de uyanıp, 8'de güne başlarım. Eğer Kütahya'da isem, rutin işlerime bakarım. Pazartesiden perşembeye Kütahya'dayım. Onun dışında diğer illerde ya da ülkelerdeki programlarıma gitmeye çalışıyorum. Zamanı iyi kullanmaya çok gayret gösteriyorum. çok sık seyahat ederim. 72 dernekli oldukça yaygın bir kurumuz. Hemen her derneğin programı oluyor ve mümkün olduğunca, katılmaya çalışıyorum. Şikayetçi değilim, çok mutluyum. en büyük avantajımız bu bizim. Son derece samimi ve özverili çalışıyoruz. Tüm üyelerimiz, işlerinden, eşlerinden ayırdıkları zamanı buraya ayırıyorlar. Hepsine gönül dolusu teşekkür ediyorum.

GİAD'LARIN  TEK ÇATI ALTINDA TOPLANMASINA İHTİYAÇ YOK TÜGİK

üyeleri, adından da anlaşılacağı gibi, genç girişimciler. 18 yaşından 45'e kadar üye olunabiliyor. Ondan sonra da fahri üye yapıyoruz. Türkiye'de birçok genç girişimci derneği (GİAD) var. Hepsinin bir çatı altında olmasına ihtiyaç yok. Eğer tümü tek çatı altında toplandığında, o zaman milyonları oluşturur ki, böyle bir kurumu organize etmek de, çok güç olur. Bunların neden aynı çatı altında toplanmadıkları sorusuna verilecek cevabım şu: "Çeşitlilik, zenginliktir."