TÜİK'in turizm verisi noksan!

Kriz sonrası yeni atılım stratejilerini İstanbul'da düzenlenen Türkiye 2012 Turizm Zirvesi'nde tartışan sektör, daha yüksek gelirli turisti hedefliyor. Sektör temsilcileri okyanus ötesi pazarlara açılma iradesini kararlı bir şekilde ortaya koyarken, butik

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Mehmet FİLOĞLU-  Sayime BAŞÇI
İSTANBUL - Yatırım sırasında çevreci ve enerji verimliliği yüksek turizm yatırımlarına destek vereceklerini ve yeni bir belgelendirme yapacaklarını anlatan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, çevreci projelere 100 milyon TL destek sağlayacaklarını açıkladı. "Türkiye'nin doğasını, tarihini korumazsak bir 10 yıl daha turizm yaparız ama sonrasını göremeyiz. Mutlaka kentsel dokuyu, suyu, tarihi ve doğayı korumamız gerekiyor" ifadelerini kullanana Bakan Günay, "yeşil yıldız"  belgesi ile bu tür tesislerin ayrımına gidileceğini söyledi. 
Türkiye Turizmini Tanıtma Dairesi tarafından İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen ve gazeteniz DÜNYA'nın da iletişim sponsoru olduğu "2012 Türkiye Turizm Zirvesi"nde konuşan Bakan Günay, turizm tesisi yatırımlarına yeni kriterlerle yaklaşılacağının sinyallerini verdi. Önümüzdeki süreçlerde enerjiyi ve suyu doğru kullanan ünitelere destek vereceklerini ileten Günay, "Çevre kıstaslarına uyan kuruluşlara yeşil yıldız belgesi veriyoruz. Biz Türkiye'nin doğasını, tarihini korumazsak belki 2023'ü görürüz ama sonrasını göremeyiz. Mutlaka kentsel dokuyu, suyu, tarihi ve doğayı korumamız gerekiyor. Bu konuda hepimizi rahatsız eden uygulamalar maalesef var. Biz bu rant hırsına Türkiye'yi teslim etmeyeceğiz. Bu yanlış anlaşılmasın biz yatırımcının önündeki engelleri de kaldırmayı görev edinmiş bir bakanlığız. Bunu yaptığımız zaman sürdürülebilir turizmin gereğini yerine getirmiş oluyoruz" diye konuştu. 
"Orta ve üst gelirli turist istiyoruz"
Günay, turizmde de en büyük pazar olan Avrupa'daki küçülme üzerine yeni pazar arayışlarına girdiklerini açıkladı. Özellikle teşvik edilmek istenen Çin, Hindistan, Güney Amerika gibi okyanus ötesi pazarlara açılmanın bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Günay, Biz uçuşlarının artmasını istiyoruz. Orta ve üst gelir grubunun gelmesini istiyoruz. Charter yanında tarifeli uçuşların ülkemize artarak devam etmesi gerekiyor. Latin Amerika'da müşavirliğimiz yok. İspanya'dan burayı halletmeye çalışıyoruz. Üstelik onlar Portekizce konuşuyor" ifadelerini kullandı. Günay, Rusya ve Çin'de oluşan pazar potansiyeli üzerine bu ülkelerde ikinci müşavirliklerin de açılacağını açıkladı. 
Turizm'e hayatın içinden modeli
Bu strateji çerçevesinde butik ve "hayatın içinden" diye tanımlanabilecek işletmelere ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Bakan Günay, Türkiye'den ayrı bir marka haline gelen İstanbul ve İzmir gibi illerin bu durumu değerlendirmesi gerektiğini aktaran Günay, " Bizim toplumla turizmi nasıl yakınlaştırmamız gerektiğini düşünmemiz lazım. Daha küçük işletmeler ile hayatın içinde turizm çözümleri yaratmamız lazım. Türkiye'de yeni gelişen turizm noktaları var. Karadeniz'de, Anadolu'nun çeşitli noktalarında şehirlerde hareketler başladı. Toplumla bağlar kurabilecek olan yeni açılımlara ihtiyacımız var" dedi. 
Turizm geliri TÜİK rakamlarının üzerinde
Geçtiğimiz yıl 23 milyar doların üzerinde bir gelir elde edildiğine dikkat çeken Günay sözlerine şöyle devam etti: "Turizme Türkiye'de sınırlı konaklama, altyapı ve yetişmiş insan sıkıntısıyla başladık. Şimdi İngiltere ile başa baş rakamlara geldik. Bunu başarırken bir başka önemli sorun olan terörle mücadele ettik. 25 yıl terörle mücadele edip turizmde bu rakamlara ulaşan başka bir ülke yoktur. Son üç yılda dünya ortalamasının üzerine çıktık. 2010'da artışımız sürdü ama gelirimizde bir düşüş oldu. Türkiye'nin turizmden elde ettiği gelir resmi rakamların çok üzerinde. TÜİK'in sınır kapılarında yılda 4 defa anket uygulaması ile belirleniyor. Bunun içinde marinalar, CIP'ler yabancıların aldığı gayrimenkuller, vb. yok. Net hata payının birçoğu turizmden kaynaklanıyor. Biz Türkiye'nin en yüksek katma değer katan sektörüyüz."
Cari açığın çaresi zengin turist
Türk Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Ümit Boyner, Avrupalı turistte beklenen azalma ile sektörün farklı alternatif arayışlarına girdiğini hatırlattı. TÜİK'in 2011 yılı son çeyrek rakamlarında turist sayısındaki artışa rağmen, yüksek gelir düzeyine sahip turist sayısındaki azalma ve kişi başına harcamalarında bir gerileme görüldüğünü anlatan Boyner, "Bu duruma sebep olan en büyük etkenin yine ekonomik krizin etkisiyle fiyat indirimine giden Güney Avrupa ülkeleri olduğu tahmin edilmektedir. Cari açıkla baş etmeye çalıştığımız bu dönemde hem konjonktürel resmi doğru analiz etmemiz hem de turizm sektöründe rekabet gücümüzü kaybetmemek açısından  hedeflediğimiz daha yüksek gelirli turistin Türkiye'yi öncelikle tercih etmemesinin nedenini iyi tespit etmemiz gereklidir" dedi. 
Yüzde 4'lük pay için markalaşma atağı 
Türkiye'nin dünya turizmindeki payının yaklaşık yüzde 3 olarak açıklandığını hatırlatan Boyner, turist sayısındaki artışa paralel olarak bu rakamın kısa vadede yüzde 4'e çıkabileceğini belirtti. Boyner, burada kilit rolün markalaşma sürecinde olduğunun altını çizerek, "Bu kapsamda öncelikli olarak belirlenen turizm türleri desteklenerek gelişmeleri sağlanmalıdır. Yine benzer şekilde, uluslararası pazarda turist sayısı ve turizm geliri bakımından ilk beş ülke arasında önemli bir varış noktası ve uluslararası bir marka haline getirilmesinin hedeflendiği 2023 Türkiye Turizm Stratejisinin de sonuç odaklı eylem planlarıyla desteklenerek güncellenmesi sektör için yol gösterici olacaktır" diye konuştu.
Zirveden Görüşler....
Şimdi tanıtım zamanı
Kayı Group Yönetim Kurulu Başkanı Talha Görgülü: 
2012 yılında 33 milyon turisti aşarız. Ama asıl sayıları değil, turizmi tüm yıla yaymayı planlamalıyız. Bu sadece kış turizmini geliştirmek olarak algılanmamalı. Bu Bakanlar Kurulu'nu da ilgilendiriyor. Bununla ilgili Başbakan Erdoğan hedef koyarsa söylem daha ciddi hale gelir. Ortadoğu problemli mantığıyla kalmamalı. Kış uykusuna yatmışlık söz konusu. Bundan vazgeçmek lazım. Tanıtım ile ilgili parayı da kısmamak lazım. Sayı arttıkça tanıtım parası da artmalı. BMW, Coca Cola reklamları gibi. Ayrıca Avrupa Birliği'nde derinleşen kriz, İspanya, Yunanistan, Portekiz gibi ülkeler turizm fiyatlarını aşağı çekerek bizi olumsuz etkileyebilir. Bu anlamda tanıtım harcamalarına dikkat etmek lazım. Şu an Avrupa'nın Mısır ilgisi, İspanya ve Yunanistan ilgisi tekrar canlandı. Mısır 4'te 1 fiyatına satış yapmaya başladı. Bu tehlikeleri bertaraf etmek için sektör özeli ve kamusu ile reklama ağırlık vermeli.
Devlet önümüzü kesmesin
TURSAB Başkanı Başaran Ulusoy: 
1980'lerde uçak koltuk kapasitesi 5,200 olan Türk havayolu endüstrisi, bugün 40 bin koltuğa ulaştı. Bir zaman İstanbul'da 2 oteli konuşurduk, yatak kapasitesi 110 bini aştı. Yat limanlarına özenirdik, 33 tanesine sahip hale geldik. Kısacası Türkiye büyümeye devam ediyor. İhracatçı ithalatla ihraç yapıyor ama turizm sektörü tamamen yerli büyümesini hızlandırıyor. Sektör, 25 yıldır terör belasına rağmen büyüyor. 2012'de dünya, Avrupa daralacak ama biz büyüyeceğiz. Zoru başaracağız. Kongre turizminde İstanbul ilk 10'lara girdi. Bankalar artık bize itibar ediyor. Patronlar artık sektöre itibar ediyor. Devletten teşvik filan istemiyoruz, önümüzü kesmesin yeter.
Avrupa'ya en çok turisti getirdik
Tanıtma Genel Müdürü Cumhur Güven Taşbaşı: 
Türkiye, 2011 yılını 31 milyon 400 bin turist ile kapattı. 2009'dan beri, sürekli dünya ortalamasının üzerinde büyüyoruz. Dünya yüzde 4 büyüdü geçen yıl. Seyahat eden kişi sayısı 980 milyona ulaştı. Avrupa yüzde 6 büyüdü. Türkiye ise yüzde 9,86 büyüdü. Avrupa'ya en fazla turist getiren ülke Türkiye oldu. Ardından Hırvatistan sonra da İspanya Avrupa'ya en fazla turisti getirdi. Bu başarı, işbirliği ederek artacak. Uluslararası tur operatörleri 2012 ve sonrasında iki ülkeye odaklanıyor. İspanya ve Türkiye. Bu sebeple biz de reklam çalışmaları ve ağırlamalarla sektörü sübvanse edeceğiz.
Turizm gelirleri en az 5 milyar $ daha fazla
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 2011 yılı için açıklanan turizm gelirlerinin doğru olmadığını söyledi. Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2011 yılı turizm gelirlerini zar zor 23 milyar dolara çıkardığını hatırlatarak, "TÜİK bu rakamları yılda 4 kez sınır kapılarında anket ile elde edilen verilerden ortaya çıkarıyor. 20 küsur soruyu soruyorlar. Gelişigüzel sorulardan yapılan akıl yürütme ile bu kadar sonuç elde ediliyor. Ancak ne VIP ne CIP yolcuları ne çarşı alışverişleri ne gayrimenkul satışları bu hesaba katılmıyor. Biz, Maliye Bakanı Şimşek'le bir hesap yaptık. Gelirler en az 5 milyar dolar daha fazla çıktı. Yani Türk turizm sektörünün geliri 30 milyar dolara yakın" dedi.
Soldan Sağa: TYD Başkanı Turgut Gür THY Satış ve pazarlama Müdürü Faruk İzmecioğu TM Başkan Yardımcısı Mustafa Mete Öger Tur Yönetim Kurulu Başkanı Vural Öger
Kitle değil butik turizm dönemi
Zirve kapsamında düzenlenen "Türkiye'nin Yükselen Gücü ve Global Yansımaları" başlıklı panelde turizmcilere, yapısal değişiklik mesajı verildi. Özellikle Antalya bölgesinde yerleşmiş olan kitle turizmi anlayışının butik tarzı değiştirilmesinin gelir ve turist kalitesi açısından büyük önem taşıdığına vurgu yapıldı.
TYD Başkanı Turgut Gür: Türkiye turizmi artık geri dönülemez bir gelişme büyüme içinde. Artık fren yapsanız bile balatalarınız yetmez. Türkiye müthiş bir büyüme içinde. Türkiye'nin nereye geleceğini çok iyi biliyoruz.  Turizm sektöründe büyüme devam etti. Türkiye'nin istikrarı ekonomisinin yürümüş ve büyümüş olması Orta Doğu ülkelerinden sermaye akışının buraya dönmüş olması TÜİk turizmini geliştirdi. Sektör bugün 31 milyon 400 bin yabancı pasaportlunun girdiği 28 milyar dolarlık gelir getirdi."
Okyanus ötesi ülkeler yeni gözde 
TİM Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Mete: Turizm ve ihracat gündemleri birbirine çok benziyor. İkisi de hemen hemen aynı pazardan besleniyor. Türkiye ihracatının yüzde 46'sını AB ülkelerden, yüzde 9'unu da AB'ye üye olmayan ülkelerde yapıyor. Türkiye'ye gelen turistin de yüzde 55'i AB ülkelerinden. Yalnız bir sorun var AB ülkeleri büyüyemiyor.  THY ve dış işlerinin Afrika çalışması başarı getirdi.  Avrupa krizi gibi bu bölgedeki kriz de bizi etkileyecek. Yeni pazar çalışmaları yapmak gerekir. Şu anda Çin, Hindistan, Avustralya, Endonezya, Arjantin gibi yeni pazarlar öne çıkıyor.
Fakir ile zengin aynı yerde kalmaz
Öger Tur Yönetim Kurulu Başkanı Vural Öger: Türkiye'de turizm Kuşadası'nda başlamıştır. Rodos Adası'na gelen ABD askerlerinin Efes'i gezerken pansiyon arayışları ve ve yerel belediyelerin çabaları ile başlamıştı. Türkiye'de merkezden başlayan bir mega turizm projesi yok. Bugün, Toscana'ya gidip 3 yıldızlı otele 500 dolar veren Antalya'ya gelmiyor. Bugün dünyanın zenginleri İstanbul dışında Türkiye'de bir yere gelmiyor. Mass turizmine girip 25 euroya fakir Almanları yatırıyorsunuz. Zengin Almaların gelip aynı yerde kalmasını bekliyorsunuz. Bizim otel kalitesi ne İspanya'da ne de İtalya'da var. Ama otelden çıktıktan sonra ne sunuyorsunuz. Birinci şeridi yaptınız ikinci şerit programınız ne. Gelen turisti 2 hafta otele hapsedeceksek; bir kahve içmeyecekse, balık yemeyecekse, yanlış bir şey yapıyoruz. Türkiye'nin bin, 2 bin yataklı rakamları bir kenara bırakması gerekir. 
THY lokomotif etkisi yaratıyor
THY Satış ve Pazarlama Müdürü Faruk Çizmecioğu: THY denince akla gelen Türk kimliği ve Türkiye. Biz doğuda sanayiyi kalkındırabilirsek, butik oteller yaratırsak, ufak işlemelerin kalkınmasını sağlayacak ulaşımı sağlamalıyız. Biz THY olarak Türkiye'nin 41 noktasına uçuyoruz. 32.5 milyon yolcu taşıdık, 2012 hedefimiz 38 milyon yolcu. Biz aynı zamanda lokomotif etkisi yaratıyoruz. THY olarak bizim geçen yıl transit dışında Türkiye'ye getirdiğimiz yolcu sayısı 8 milyon. Bunun büyük ksmı iş adamı ve turist. Son girdiğimiz destinasyonlar da önemli katı sağladı. Bangladeş'e çok yakın zamanda uçmaya başladık, 3 bin yolan yıllık yolcu sayısını 23 bine çıkardık. Eskiden Brezilya'dan 53 bin kişi gelirken, başlayan uçuşlarımız ile birlikte bu sayıyı 89 bine çıkardık.  
Bu konularda ilginizi çekebilir