Tüm arzum haklı bir kararın çıkması
Erdoğan Balyoz Davası ile ilgili sorulara, 'Gerekçeyi bilmeden bu konuyla ilgili açıklama yapmam doğru olmaz. İlk derece mahkeme kararından sonra bir de Yargıtay süreci var" cevabını verdi.
ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Balyoz" davasında verilen karara ilişkin, "Gerekçeyi bilmeden bu konuyla ilgili açıklama yapmam doğru olmaz. İlk derece mahkeme kararından sonra bir de Yargıtay süreci var. Yargıtay kararını da takip etmek, görmek durumundayız. Bizim tüm temennimiz, arzumuz buradan haklı bir kararın çıkmasıdır" dedi.
Erdoğan, El Kudüs Üniversitesi'nden Fahri Doktora unvanı aldığı törenin ardından üniversite rektörü Sari Nusseibeh ile görüştü. Görüşmeye Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da katıldı.
Görüşmenin yapıldığı otelden ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, "Balyoz Planı" davasında açıklanan kararı nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, açıklanan kararı öğrendiğini, ancak gerekçeyle ilgili hiçbir bilgisi olmadığını söyledi.
Gerekçeyi bilmeden bu konuyla ilgili açıklama yapmasının doğru olmayacağını vurgulayan Erdoğan, "Bunun ilk derece mahkeme kararından sonra bir de Yargıtay süreci var. Yargıtay sürecini de takip etmek durumundayız. Bizim tüm temennimiz, arzumuz buradan haklı bir kararın çıkmasıdır" diye konuştu.
Yargılamaya şu anda nokta konulmadığına işaret eden Erdoğan, "Devam eden süreçten sonra ortaya ne çıkar onu bilemem. Gerekçeyi gördükten sonra ancak bunun yorumunu yapma imkanına kavuşabiliriz" dedi.
Başbakan Erdoğan, gazetecilerin, hükümeti cebren yıkmaya teşebbüs gerekçesiyle hüküm verildiğine ilişkin sözlerine, "Hayır, daha gerekçe yok ortada. Bazı şeylerle alakalı olanı söylüyorsunuz. Bu gerekçe değildir. Bu, sadece şu anda açıklanan kararla ilgili oradaki ifadedir. Gerekçe çok daha geniş olur. O gerekçeyi görmeden bir şey söylemek doğru olmaz" karşılığını verdi.
"Siyasi manifestosunu haftaya pazar günü açıklayacağız"
ABD ziyaretinin Başbakanlık tarafından AK Parti Büyük Kongresi nedeniyle iptal edildiğinin açıklandığının hatırlatılması üzerine Erdoğan, önündeki en önemli sürecin AK Parti'nin 30 Eylül'de yapılacak büyük kongresi olduğunu belirtti.
Parti tüzüğü gereği son dönem genel başkanlık yapacağını ifade eden Erdoğan, "Omurgaya dikkat ederek, güç katacak, adeta hücre yenilenmesini getirecek ve bayan arkadaşlarımıza da asgari, asil ve yedekte yüzde 30'u koruyacağımız, hanım kardeşlerimizle güçlendirilmiş bir parti yönetimi oluşacak" diye konuştu.
Erdoğan, bunların yanı sıra gerek siyasi reformlar konusunda gerek ekonomik anlamda gerek dış politikada 2023'e yönelik birinci 11 yılı tamamladıklarını dile getirerek, "Şimdi ikinci 11 yıla giriyoruz. İkinci 11 yılın adeta siyasi manifestosunu haftaya pazar günü açıklayacağız. Gerek Türk demokrasisi için gerek partimiz, gerekse milletimiz için 'hayırlı olsun' diyoruz" dedi.
Başbakan Erdoğan, başka bir soru üzerine, AK Parti'nin yeni bir parti olmadığını vurgulayarak, 10 yılı iktidarda geçen 11 yıllık parti olduklarını, gündemlerini güncelleyerek, güçlendirerek devam ettiklerini söyledi.
Arınç: Yargıtay gitme hakları var
[PAGE]Arınç: Yargıtay gitme hakları var
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Balyoz Planı" davasında kararın açıklanmasıyla ilgili olarak, "Bu, Türkiye'de demokrasi açısından, sivil asker ilişkileri bakımından son yıllarda yaşadığımız gelişmelerin ortaya koyduğu sonuçlar bakımından çok önemli bir davaydı. Sonuçlanmış olmasına seviniyorum ama şüphesiz kararı beğenmeyenlerin üst yargıya, temyize gitme hakları var" dedi.
Arınç, Salepçioğlu Cami'nin restorasyon sonrası yeniden ibadete açılması dolayısıyla düzenlenen törenin ardından Vakıflar İzmir Bölge Müdürlüğü'nü ziyaret etti.
Ziyaretinin ardından gazetecilerin "Balyoz Planı" davasında kararın açıklanmasıyla ilgili sorularını yanıtlayan Arınç, mahkemenin kararını, kendisinin de televizyonlardan öğrendiğini ifade etti.
Arınç, kararın her şeyden önce ilk mahkeme kararı olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Epeydir devam eden dava bugün sonuçlandı. Bu ilk mahkemenin kararı. Cezaları öğrendim, tahliye edilenler var, yakalama emri çıkarılanlar var. Bunlar yargı sürecinin evreleridir. Hiçbir mahkumiyete sevinilmez ama bu bir yargı kararı. Sanıyorum, bütün sanıklar, aleyhinde olan kararı temyiz edeceklerdir. Temyiz sonucunu da beklemek lazım. Ayrıca, mahkemenin hangi gerekçeyle hareket ettiğini görmek için de gerekçenin yazılması beklemek lazım.
Bu, Türkiye'de demokrasi açısından, sivil asker ilişkileri bakımından, son yıllarda yaşadığımız gelişmelerin ortaya koyduğu sonuçlar bakımından çok önemli bir davaydı. Sonuçlanmış olmasına seviniyorum ama şüphesiz kararı beğenmeyenlerin üst yargıya, temyize gitme hakları var. Her sanık hakkında ayrı şekilde değerlendirmek gerekir. Ben mahkemenin hangi gerekçeyle bu sonuca vardığını bilmiyorum. Sadece televizyonlardan sizin gibi izledim."
Bozdağ: Yargıtay süreci var
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Balyoz Planı" davası kararıyla ilgili olarak, "Mahkeme gerekçeli kararını açıkladığı zaman daha net bir şekilde öğrenmiş olacağız. Bu nihai bir karar değil. Sonuç itibariyle Yargıtay aşaması var" dedi.
Bozdağ, 1. Uluslararası Anadolu Şeker Pancarı Sempozyumu'na katılmak üzere geldiği Yozgat'ın Boğazlıyan ilçesinde, "Balyoz Planı" davasında verilen kararı değerlendirdi.
Bozdağ, "Şu anda ilk derece mahkemesi kararını açıkladı. Bütün Türkiye öğrenmiş oldu ama kararın gerekçesini henüz bilmiyoruz. Mahkeme gerekçeli kararını açıkladığı zaman daha net bir şekilde öğrenmiş olacağız. Bu nihai bir karar değil. Sonuç itibariyle Yargıtay aşaması var. Yargıtay aşamasından sonra karar kesinleşmiş olacak. Şu anda adli süreç devam ediyor. Adli sürecin ilk aşaması bitmiş durumdadır" dedi.
El Kudüs Üniversitesi'nden Erdoğan'a fahri doktora
[PAGE]
El Kudüs Üniversitesi'nden Erdoğan'a fahri doktora
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin halkının Türkiye'nin verdiği desteği asla unutmayacağını belirterek, "Filistin ile kucaklaşmadan kendini mutlu hissetmeyen Türkiye'den sesleniyorum; Filistin Kudüs olmadan, başkenti Kudüs olmadan bir anlam ifade etmez. İsrail'in işgali ne kadar ilerlerse ilerlesin biz davamıza devam edeceğiz" dedi.
Filistin Devlet Başkanı Abbas, Rixos Otel'de düzenlenen El Kudüs Üniversitesi'nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a İnsan ve Toplum Bilimleri alanında fahri doktora takdim töreninde konuşma yaptı.
Konuşmasında Kudüs'ün tarihini kısaca anlatan Abbas, "Kudüs Araplarındır, Araptır ve bu şekilde kalacaktır. 'Filistin'in başkenti Kudüs'tür' demezsek eksik konuşmuş oluruz" dedi.
Abbas, geçmişte işgallerle Kudüs'ün İslami kimliğinin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını ancak Osmanlı'nın kentin önemini fark ederek kenti geliştirdiğini anlattı. Abbas, Kudüs'ün üç Semavi dini de barındırdığını belirterek, Kudüs'ün zorla İsrail topraklarına katıldığını söyledi.
"Gerçekleri inkar etmek onların gerçek olduğunu değiştirmez" diyen Abbas, İsrail hükümetleri ne yaparsa yapsın, Kudüs'ün kimliğinin değiştirilemeyeceğini kaydetti.
Abbas, "Bizler Kudüs'ü tekrar elde edeceğiz demek boş. Kudüs hala var. Kudüs direniyor, tarihi mirasıyla direniyor. Biz Kudüs'e geri döneceğiz. Kudüs davası Filistin davasının eksenini oluşturmaktadır. Arap İslam kimliğinin temel taşını oluşturmaktadır. Biz Filistinliler için bir gelecek meselesidir" diye konuştu.
Abbas, Kudüs'ün dayanışmayla yaşatılması gerektiğini belirterek, şunları ifade etti:
"Filistin ile kucaklaşmadan kendini mutlu hissetmeyen Türkiye'den sesleniyorum; Filistin, Kudüs olmadan, başkenti Kudüs olmadan bir anlam ifade etmez. İsrail'in işgali ne kadar ilerlerse ilerlesin biz davamıza devam edeceğiz. İşgal ne kadar ilerlerse ilerlesin biz davamıza devam edeceğiz. İsrail işgaline ve yerleşim yerlerini genişletmeye devam ederse barış kapısını kapatacaktır."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a El Kudüs Üniversitesi'nin fahri doktora payesi vermesinin çok önemli olduğunun altını çizen Abbas, "Bu, Türkiye'nin Kudüs'te bıraktığı izlerin, parmağının ve etkisinin olduğunun bir itirafıdır. Kardeşim Sayın Erdoğan'a ilgisinden dolayı en içten takdirlerimi sunuyorum. Filistin halkı Türkiye'nin desteğini asla unutmayacaktır. Filistinliler Mavi Marmara şehitlerini asla unutmayacaklardır. Onlar Gazze'deki ambargoyu durdurmak için şehit oldular. Bizler İsrail cezaevlerindeki Filistinliler için yaptıklarınızı asla unutmayacağız. Gazze'de yaralananların Türkiye'de tedavi edilmesini asla unutmayacağız. Filistin halkına verdiğiniz maddi, manevi ve diplomatik desteği asla unutmayacağız" dedi.
Kudüs Üniversitesi Rektörü Nuseybe
Törende konuşan Kudüs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sari Nuseybe ise Başbakan Erdoğan'ın Gazze ambargosu konusundaki tutumu ve Filistin halkının yanındaki duruşu ile Filistin davasının haklılığını savunduğunu söyledi.
Erdoğan'ın İsrail ile ilişkilerin devamı için Gazze ambargosunun kaldırılması şartını öne sürmesinin onur verici bir tutum olduğunu belirten Nuseybi, Erdoğan'a hitaben, "İnsan canının ne kadar önemli olduğunu hep vurguladınız. Bir zulüm, soykırım, katliam varsa bunun karşısında durmak gerektiğini hep ifade ettiniz" dedi.
Erdoğan'ın insan onuruna önem verdiğini belirten Nuseybe, Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde de daha sonraki siyasi hayatında da Türkiye için çok önemli hizmetler verdiğini ve Türkiye'nin gelişmesine büyük katkı sağladığını kaydetti.
Nuseybe, "Siz attığınız adımlarla insanlara ümit vadeden bir kapı açtınız. Ülkenizi uluslararası göstergeler içinde temel özgürlükler noktasında ileri seviyeye getirdiniz. Bu savunduğunuz ilkeler Türkiye'de kalıcı olacaktır" dedi.
El Kudüs Üniversitesi olarak Erdoğan'a beşeri bilimler alanında fahri doktora vermeye karar verdiklerini ifade eden Nuseybe, "İnsana verdiğiniz önem dolayısıyla buna karar verdik" diye konuştu.
Konuşmaların ardından Mahmud Abbas ve Sari Nuseybe, Başbakan Erdoğan'a cübbe giydirip, doktora payesini takdim etti.