Türk futbolunun içine düştüğü çukur
İhap SUBAŞI / Subaşı Gümrükleme
Bir ülke, döviz gereksinimi nedeniyle, ihracat yapmak için bütün ticari imkanlarını seferber ederken, bu eylemiyle, yabancı para girdisini Türk Hazine'sine gelir sağlamaya çalışırken, yanlış ve mesuliyetsiz beyinlerin başka telden çalmaları, çok büyük tehlikeleri gündeme taşıyor. Bu ahval ve şeraitte, ülke ihracat yapmak için, her türlü imkanlarını, çalışmalarını çok yoğun olarak, bu noktaya yoğunlaştırmaya çalışıyorken, sorunsuz davranışlarla, bu gözlemlere bigane kalmak hakikaten acı veriyor. Döviz endeksli, kriz darboğazından ülkeyi çıkarmaya gayret gösterirken, siz kulüplerin yönetici ve reis takımı; siyah, sarı renk ayırımı yapmaksızın yabancı futbolcu transferlerine trilyonlar ödemenize akıl sır ermiyor. Ülkenizi düşünmeden bir strateji üreterek, ülkeyi dışarıya döviz ödeyerek sıkıntıya sokmaktan kendinizi alamıyorsunuz. Bu hareketlerde, takımın iyi futbol oynamasının dışında acaba başka sebepler mi aramamız gerekiyor? Bizim, güzide futbolcu çocuklarımız, yokları oynarken, bizim güzide genç hocalarımız işsiz gezerken, yabancı hoca sevdalılığıyla, dışa trilyonlar ödenirse, vay benim maliyeme ve Hazineme, vay benim, futbolcu ve teknik adam potansiyelime ve vay benim, futbolcu ve teknik adam yoğunluğundaki sosyal darboğaza, vay benim ülkemin döviz gereksinimine hiç aldırmadan, paraları havada uçuran yönetim kadrolarına.
Bu kadar döviz bolluğu içinde miyiz ki bu savurganlığı yapıyoruz. Sonra da işadamlarımız ve tabii ki reis ve yöneticiler, bar bar bağırarak 'battık, yok olduk' diye döviz darboğazımızın imkansızlığına bakıp yakınmalarına şaşmamak elde değil. Tükendik, bittik diye gazete sütunlarında her Allah'ın günü bu nevi isyanlara rastlıyoruz. Basın medyası ve diğer ekonomik yazar takımı, bu hususlara eğilip, yabancı transferlerindeki karmaşık, tutarsızlıklar için, seslerini bir türlü çıkarmıyorlar. Bu kötü gidişin önlemini nasıl alabiliriz yönlü bir öneri sunmuyorlar. Normal uluslararası dış ticarette, bir malın ithalatı nasıl yapılır, türlü türlü fasıllardan geçerek mal ithal edilir ve parası ihraç olarak memlekete gönderilir. Acaba bu yabancı futbolcu, insan olarak, ithal malı mıdır. Döviz ödenekleri dışarıya hangi fasıldan yapılır. Tabii ki, normal prosedür işletilerek bankalar vasıtasıyla bu işlevler yapılır. Bir vatandaş olarak sormak istiyorum, bu futbolcu ve hoca transfer paraları dışarıya, hangi fasıldan, transfer edildiğinidir? Sonra ne gariptir ki, yapılan mukavele gereği kulüplerimiz transfer muvaffakiyetsizlikleri dolayısıyla işine son verilen, yabancı futbolcu ve teknik adamlara trilyonluk tazminat cezalarını hangi fasıldan dışarıya gönderiyor. Yanlış yapanlara, bir cezai yaptırımı yok mudur? Tabii ki kulüplerimiz amatör, ama trilyonluk transfer yapmaları yolunda bir engel yok. Sonra, kongrelerde el kaldırma yoluyla yönetimler aklanıyor. Yaşa, varol nidalarıyla, kongreler başlayıp bitiyor.
Yıllar önce, rahmetli "Şükrü Gülesin" ve arkadaş grubumuzla, futbolcu ve teknik adamlarla, beraber "Futbol-İş Sendikası"nı kurduk. Faaliyete geçirdik. "Türk-İş" bünyesine rahmetli başkan "Seyfi Demirsoyun" tasvipleri ile girdik. Fakat futbol kulüpleri amatör olduğu için sendikayı yaşatamadık. Belki de bugün yaşanan başıbozukluk ve kaos sendikal düzenin, kurulmasıyla önlenebilirdi, diye düşünüyorum.
Tabii ki günümüzde yaşatılamayan ideal sendikal düzeni, futbolumuza bugün ne yapardı, ne fayda sağlardı bilemiyorum. O nedenle, kulüpler artık şirketleşmelidir, amatör statükodan çıkarılmalıdır. Kulüplerin, yan şirketleriyle, kulüp şirketleşmesi karıştırılmamalıdır. Trilyonların havada uçuştuğu, günümüzde, mutlu azınlıktaki futbolcular trilyonlarla örtüşen bir düzen, içinde yaşamalarında gözümüz yok. Ama futboldaki bozuk düzene son verilmelidir. Yokluk içindeki futbolculara, futbolu bırakmışlara ne gibi yeni bir uygulamayla sosyal bir düzen sağlayabiliriz, düşünülmelidir. Bu hususta çok derin detaylara inerek çare üretmeliyiz. Tok, açın halinden anlamazsa yaşamımızda olduğu gibi spor camiasında bu görüntüler iç yakan bir düzende işler ki, ülkeye ve insana zarar verir.
ülkemizde nice, yokluk içinde futbolcumuz var. Sayısal çokluğunu hangi gazetenin, sütunlarında gördük. Bu bozuk, futbol düzeni, daha ne kadar devam edecek bilinmezliği devam ediyor. Spor Bakanım Sayın Faruk Özak'tan, yabancı transfe hususunda bir beyanatı ve girişimi oldu. İçimde bu hususta, bir umut ışığı yakmıştır, hakikaten umutluyum. Sayın Özak, konuya eğilerek çare olacaktır, inanıyorum. Onun futbolcu kimliği, bu husustaki becerisi, bu karmaşık düzeni düzeltir umudumu yeşertmiştir.
Sporun içinden gelmiş bir insandan, Bakan olarak bunu istemek ve beklemek bir nevi hakkımız olduğunu var sanmaktayım.