Türk-İş zammı, sendikalar Türk-İş'i beğenmedi

Dün belirlenen yeni asgari ücret sendikalar arasında tartışma yarattı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, yeni asgari ücret artış oranlarının beklentileri karşılamaktan uzak olduğunu bildirdi. Arslan, yazılı açıklamasında, asgari ücret artış oranlarının her yıl daha da geriye gittiğini belirtilirken "Türk-İş'in Asgari Ücret Tespit Komisyonu'ndaki etkinliği sürekli bir tartışma konusu olmaya devam etmektedir" denildi.

Türk-İş ise neden olumsuz oy kullandığını açıklarken, işverinin kayırıldığını öne sürdü. Ana muhalefet ise işçi sefalete mahkum edildi dedi. 

Anlamını yitirdi
 
Asgari ücret rakamları ve artış oranlarının bir kez daha büyük bir hayal kırıklığı yarattığını ifade eden Arslan, "Bu yılki artış oranlarına bakıldığında geçtiğimiz yıla oranla geriye gidiş olduğu bariz bir biçimde görülmektedir. 2012 yılında ilk 6 ay için yüzde 5,91, ikinci 6 ay için yüzde 6,09 oranında artış yapılmıştı. Bu artış oranları sosyal bir ücret olması gereken asgari ücretin anlamını ve değerini yitirdiğini göstermektedir" değerlendirmesinde bulundu.
 
Son dönemlerde milli gelirde ve istihdam oranlarındaki iyileşmelerin asgari ücret rakamlarına yansımadığını ve artışın yetersiz olduğunu savunan Arslan, şunları kaydetti:
"Belirlenen rakam Türkiye gerçekleriyle bağdaşmamaktadır. Hatırlanacağı üzere TÜİK Asgari Ücret Tespit Komisyonu'na sunduğu raporda bir işçinin geçinebilmesi için eline geçmesi gereken net ücretin Kasım ayı itibarıyla bin 25 lira olduğunu belirtmiştir. Bu rakam ile açıklanan asgari ücret arasında büyük bir uçurum vardır. Belirlenen bu asgari ücret rakamı ile çalışanların aileleri ile birlikte insan onuruna yaraşır bir yaşam sürmesinin imkansızdır.
Ortaya çıkan bu artış oranları Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda işçi kesiminin güçlü şekilde temsil edilemediğini bir kez daha ispatlamıştır. Türk-İş'in Asgari Ücret Tespit Komisyonu'ndaki etkinliği sürekli bir tartışma konusu olmaya devam etmektedir. Bu komisyonun yapısı ve konsepti acilen değişmelidir. Asgari ücretin belirlenmesinde çalışanın ailesi ile birlikte yaşamsal ihtiyaçlarının esas alınmasını öngören yeni bir konsepte geçilmelidir."
 
Türk-İş: İşvereninin durumu göz önüne alındı
 
 
Türk-İş, komisyondaki karşı oy gerekçesini açıkladı. Oy çokluğuyla belirlenen yeni ücretlere de yer verilen açıklamada, asgari ücretin, işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak, bilimsel, objektif yöntemler ve güvenilir verilerle tespit edilen taban ücreti olduğu belirtildi.
 
Asgari ücretin belirlenmesinde, diğer ücret çeşitlerinin aksine, işçinin emeği değil insan olma kimliğinin ön planda olduğu vurgulanan açıklamada, "Ücretin temel insan haklarının güvencesi altında bir sosyal hak niteliğini taşıması, asgari ücretin kaynağını ve temelini oluşturmaktadır. İşçiye, ailesiyle birlikte insanca yaşaması için yeterli bir ücretin garanti edilmesidir" denildi.
Anayasanın 55'inci maddesinde "Asgari ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur" denildiği hatırlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Asgari ücretin belirlenmesi çalışmalarında göz önünde tutulması gereken öncelikli husus, çalışanların karşı karşıya bulundukları geçim koşullarıdır. Çalışanlara insan onurunun gerektirdiği yaşama düzeyini sağlayamaya yetecek asgari ücretin belirlenmesi, bu işle görevlendirilen komisyonun gözetmesi gereken temel ilke ve anayasal zorunluluktur. Ancak asgari ücret belirlenirken çalışanların değil işverenlerin durumu dikkate alınmış ve talepleri belirleyici olmuştur. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, geçim koşullarını hesaplaması için TÜİK'e görev vermiştir. Devletin resmi kurumunun Kasım 2012 tarihi itibarıyla tek işçi için hesapladığı tutar net bin 25 lira 40 kuruştu. Yapılan bu hesaplamada çalışanın ailesi dikkate alınmamıştır. İşçi kesimi, öncelikle TÜİK tarafından belirlenen net tutarın temel alınmasını, sonradan öngörülen 2013 yılı enflasyon hedefi ile refah payı ilavesi gerektiğini, sonuç itibarıyla, bu yöntemle belirlenecek asgari ücretin önemli adım ve başlangıç olacağını komisyonda ifade ve talep etmiştir. Ancak devletin resmi kurumu TÜİK tarafından belirlenen tutar bile komisyonda görev yapan işveren-devlet kesimi temsilcileri tarafından pazarlık konusu yapılmış ve asgari ücret daha düşük belirlenerek, oy çokluğuyla kabul ve ilan edilmiştir."
Komisyonun işveren-devlet temsilcilerinin oy çokluğuyla belirlediği günlük 25,80 lira asgari ücret tutarıyla, zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden, minimum düzeyde bile olsa, karşılamasının mümkün olmadığı belirtilen açıklamada, "Günlük asgari ücrete yapılan yaklaşık 1 liralık artış sonucu çalışanlar, aileleri ile bir kez daha yoksulluğa, insana yakışmayan olumsuz yaşama koşullarına terk edilmiştir. Asgari ücretli çalışanlar, işveren-devlet temsilcileri tarafından sorumlusu olmadıkları ve fakat mağduru oldukları ekonomik ve sosyal politikaların bedelini yüklenmek durumunda bırakılmışlardır. Belirlenen asgari ücret, G20 ülkeleri arasında yer alan ve dünyanın 16'ıncı ekonomisi olmakla iftihar edilen ülkeye yakışmamaktadır" değerlendirmesinde bulunuldu.
 
"Çalışanlar arasında ayırım yapıldı"
 
Komisyona Maliye Bakanlığı'ndan gelen bilgi dahilinde, muhtemel enflasyon zammı hariç, 2013 yılı Ocak ayında en düşük brüt memur maaşının bin 836 lira 72 kuruş olduğu bilgisinin geldiği ifade edilen açıklamada, belirlenen asgari ücrette bu durumun da dikkate alınmayarak, çalışanlar arasında ayırım yapıldığı savunuldu.
Komisyon tarafından alınan karar sonucu 2013 yılının ilk 6 aylık döneminde asgari ücretli olarak çalışan bekar her işçinin asgari geçim indirimi sonrası her ay devlete 51,38 lira gelir vergisi ödeyeceği bildirilen açıklamada, "Asgari ücretli işçinin nafakasından kesilerek ödenen 51,38 lira vergi, devlet tarafından asgari ücretli işçi çalıştıran işverene 48,91 lira olarak geri dönmektedir. Devlet sosyal koruma görevini iktisaden zayıf olan işçiden yana kullanmamıştır" denildi.
Açıklamada, Türk-İş'in ücret belirleme çalışmalarında savunduğu görüşlere de yer verildi.
Bu görüşlerin komisyon çalışmalarında yeterince dikkate alınmadığı ve bu ilkeler temel alınmadan belirlenen asgari ücret düzeyinin yeterli ve insan onuruna yaraşır bir yaşam düzeyi sağlamadığının açık olduğu vurgulanan açıklamada, "İşveren-devlet kesimi temsilcilerinin oy çoğunluğuyla belirlenen asgari ücrete, gerek miktar ve gerek belirleme yöntemi açısından sıraladığımız gerekçelerle katılmıyoruz ve işçi kesimi olarak muhalif kalıyoruz" değerlendirmesinde bulunuldu.