Türk Ticaret Kanunu tasarısı
Fatih Güner / SMM
Halen TBMM'de yasalaşmayı bekleyen Türk Ticaret Kanunu Tasarısı kurumsallaşma ve kurumsal yönetim ilkesini öne çıkarmış olup tasarıda bu konuyla ilgili çeşitli hükümlere yer vermiştir.
Kurumsal yönetim ilkesinin Türk Ticaret Kanunu Tasarısı'ndaki yansımalarına kısaca göz atmak istersek, bunları aşağıdaki başlıklar altında toplamamız uygun olur.
. İşletmeler ve özellikle sermaye ortaklıkları küçük-büyük biçiminde ayrıma tabi tutulmuştur. Bu ayrımın özellikle farklı muhasebe uygulamaları ve denetim anlayışı açısından faydalı olması beklenmektedir.
. Kamuyu aydınlatma ilkesi, özellikle anonim yapıdaki kuruluşlarda belirli sınırlar dahilinde bilgilerin şeffaflaşmasına hizmet etmektedir.
. Profesyonel yönetimi teşvik amacıyla ekonomik gerçeklik çerçevesinde yönetim kurulunda bağlı yöneticilerinde bulunabileceği kabul edilmiş, yönetim kurulunun daha verimli ve etkin biçimde aynı zamanda da hesap verebilir şekilde çalışması ön plana çıkarılmıştır.
.Yönetim kurulu üyelerinin en az yarısının, tek kişilik yönetimde ise yöneticinin yüksek öğrenim görmüş olması zorunlu hale getirilmiştir.
.Pay sahipliği (shareholder) anlayışı yerine menfaat sahipliği (stakeholder) anlayışıyla hareket edilmiş olup, kurumlarla ilişkide bulunan tüm gerçek veya tüzel kişilerin hakları (tahvil sahipleri, alacaklılar, finansal kurum temsilcileri vb.) daha güçlü bir şekilde teminat altına alınmıştır.
.Pay sahiplerinin hak kullanımı kolaylaştırılmış, hakları daha güçlü şekilde korunup genel kurulda temsili kurumsal bir anlayışla yeniden ele alınmıştır.
.Ülkemizde çok yaygın bir uygulama olan pay sahiplerinin şirketle borçlanma ilişkisine girmesi yasaklanmış, şirketin kaynaklarının haksız biçimde kullanılmasının önüne geçilmeye çalışılmıştır.
.Şirket yöneticilerinin şirkete vereceği zararların sigortalanması zorunlu tutulmamıştır. Fakat bu yöntem kullanılırsa kurumsal yönetim ilkelerine uygunluk değerlendirilmesinde dikkate alınacağı vurgulanmıştır.
.Hisse senetleri borsada kote olan şirketler açısından ''Tehlikelerin Erken Teşhisi Komitesi'' kurulması zorunlu hale gelmiştir. Özellikle şirketlerin devamlılığını tesis etmek ve gelişmesini teminat altına almak açısından yönetim kurulu uzman kişilerden oluşan böyle bir komiteyi kurmakla yükümlü kılınmıştır.
Yukarda belirtilen yansımalar çerçevesinde gelişen ve değişen dünya koşullarına çabuk adapte olabilen, istikrarlı, sermaye yapısı kuvvetli, global alanda iş yapmaya yatkın kurumların varlığının tesis edilmesi uzun vadede Türk ekonomisinin dünya devleriyle mücadelesinde en önemli etkenlerden biri olacaktır.