Türk ve Tuğluk suçlamaları kabul etmedi

Kapatılan DTP'nin eski milletvekilleri Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ifade verdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Kapatılan DTP'nin eski milletvekilleri Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, İstanbul 9. ve 13. Ağır Ceza Mahkemelerinin talimatları doğrultusunda Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ifade verdi. Tuğluk ve Türk, suçlamaları kabul etmeyerek, beraatlerini istediler.

Aysel Tuğluk

Tuğluk, üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyerek, 1999-2005 yılları arasında İstanbul'da Asrın Hukuk Bürosu'nda avukat olarak çalıştığını, terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan'ın da avukatlığını yapıp davalarına girdiğini ve kendisi ile değişik zamanlarda görüşmeleri olduğunu belirtti.

Aysel Tuğluk ifadesinde, ''Hukuksal problemleri ile ilgili açıklamalar yaptığım doğrudur. Ancak basın toplantısı düzenlemek, özel olarak demeç vermek gibi bir durum olmamıştır'' dedi.

İddianamede adları geçen diğer sanıkların da serbest avukatlık yapan arkadaşları olduğunu kaydeden Tuğluk, şunları ifade etti:

"Onlar da Abdullah Öcalan'ın avukatlığını yapmışlardır. Suçlamada konu edilen 'nasname' bir internet sitesi olup, benimle direkt bir ilgisi yoktur. Kaldı ki bu site Abdullah Öcalan'a, hatta Abdullah Öcalan'ın avukatlarına, dolayısıyla bana da küfür eden bir internet sitesidir. Buraya özellikle bir mail göndermem söz konusu değildir. Propaganda anlamına gelebilecek hiçbir eylemde bulunmadığım gibi, örgüt üyeliği olarak değerlendirilebilecek hiçbir eylemim de yoktur. Suçlamalar asılsızdır. Beraatımı talep ediyorum."

Ahmet Türk

Ankara Adalet Sarayı'ndan ayrılırken kısa bir açıklama yapan Türk, "Milletvekilliğimiz düştüğü için normal olarak gelip ifademizi verdik" dedi. Kesinlikle propaganda amacı taşımadığını ileri süren Türk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sadece düşüncelerimi açıkladım. Ülkede silahların susması için Hükümet de aydınlarla değişik sivil toplum örgütleri ile görüşmeler yapıyor. Bin bir siyasetçi olarak yaşanan bu süreçle ilgili suskun kalamam. Sustuğumda demokrasi olmadığından bahsedilir. Konuşunca propaganda yaptığım iddia ediliyor. Ayrıca 'sayın' kelimesi kullandığımdan ötürü suç işlediğim söyleniyor. Bu doğru değildir.

Uzun süredir siyaset ile uğraşıyorum. Genel olarak nazik bir üslup kullanırım. Kaldı ki 'sayın' kelimesi tek başına suç olarak değerlendirilemez. Bu ülke hepimizin, susarsak haksızlık edeceğim düşüncesindeyim. Bütün amacım demokratik ve çağdaş bir ülke için çabalamaktan ibarettir. Silahların susması için çalışmak suç değil, memnuniyetle karşılanması gereken bir durumdur. Kesinlikle suçsuzum. Beraatımı talep ediyorum."