TÜRKAK Yönetim Kurulu Üyeleri atandı
ANKARA - Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türk Akreditasyon Kurumu'nun (TÜRKAK) yenilenen kanunu ve yapısıyla bundan sonra sanayicilerin artan ihtiyaçlarına daha hızlı ve etkin bir hizmet sunacağını belirtti.
Avrupa Birliği Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, 10 Nisan 2012 tarihinde Cumhurbaşkanlığı tezkeresi ile Avrupa Birliği Bakanlığı'nın ilgili kuruluşu olan TÜRKAK'ın, çağın gereklerine göre gelişmekte olan akreditasyon uygulamalarına uyum sağlayabilmesi amacıyla kabul edilen kanunun 5 Temmuz 2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği anımsatıldı.
Söz konusu kanun ile gıdadan sanayiye, tarımdan hizmetlere kadar çok geniş bir yelpazede hemen her sektörde faaliyet gösteren TÜRKAK'ın, değişen dünya koşulları ve kurum hedefleri çerçevesinde yeni bir yapıya kavuştuğu belirtilen açıklamada, kanun değişikliği ile kamu ve özel sektörün dengeli bir şekilde temsil edildiği yeni bir TÜRKAK Yönetim Kurulu yapısının oluşturulduğu kaydedildi.
TÜRKAK Yönetim Kurulu üyeliklerine Maliye Bakanlığından Müsteşar Yardımcısı İsa Coşkun, Kültür ve Turizm Bakanlığından Genel Müdür Abdurrahman Çelik, İstanbul Ticaret Odasından Meclis Üyesi Mehmet Akif Özyurt, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nden Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Keleş ve Konya Ticaret Odası'ndan Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Öztürk'ün atandıkları bildirilen açıklamada, Yönetim Kurulu Başkanlığı'na ise Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Yücel'in getirildiği belirtildi.
Yeni Yönetim Kurulu ile birlikte TÜRKAK'ın vizyonunun daha da genişleyerek akreditasyon ve dolayısıyla uygunluk değerlendirme alanında yeni bir dinamizm getirileceği vurgulanan açıklamada, "TÜRKAK, yenilenen kanunu ve yapısıyla bundan sonra sanayicilerimizin artan ihtiyaçlarına daha hızlı ve etkin bir hizmet sunacaktır. TÜRKAK, ayrıca helal gıda standartlarının belgelendirilmesi faaliyetlerinin uluslararası kabulü için bir akreditasyon mekanizması kurulması çalışmalarını önümüzdeki dönemde daha da yoğunlaştıracaktır" denildi.
Açıklamaya göre, TÜRKAK'ın değişen yasası ve yenilenen kadrosunu değerlendiren AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, yeni atanan arkadaşlarını tebrik ederek onlara başarılar diledi.
Yönetim Kurulu'ndaki her bir ismin alanında yetkin, başarılı ve saygın kişiler olduğunu vurgulayan Bağış, her birinin TÜRKAK'a ve TÜRKAK'la birlikte Türkiye'nin AB sürecine yeni bir dinamizm ve güç katacağını belirtti.
TÜRKAK'ın uluslararası düzeyde akredite olmuş, güvenilirliğini, ehliyetini ve liyakatini kabul ettirmiş saygın bir kurum olduğuna işaret eden Bağış, TÜRKAK'ın başarılarının Türkiye'nin de sınırlarını aştığını, Orta Asya Cumhuriyetleri'nden, Balkan Ülkeleri'nden, Körfez Ülkeleri'nden TÜRKAK'a akreditasyon alanında eğitim taleplerinin gelmeye başladığını kaydetti.
Gelen talepler üzerine, bu ülkelerin milli akreditasyon kuruluşlarını oluşturmaları konusunda teknik destek de verdiklerini ifade eden Bağış, bugüne kadar kısıtlı bir kadro yapısıyla faaliyetini sürdürmesine rağmen, TÜRKAK'ın kendisine tevdi edilen görevleri başarıyla sürdürdüğünü belirtti.
Bağış, "TÜRKAK'ın akredite ettiği her bir kurum esasen Türkiye'nin AB üyeliğine atılmış da bir adım demektir. O yüzden böylesine önemli bir kurumumuzu günün gereklerine göre yeniden dizayn etmemiz ve bir hücre yenilemesi yapmamız şarttı" dedi.
Helal gıda standartları
AB müktesebatı açısından da böyle bir düzenlemeye ihtiyaç bulunduğuna işaret eden Bağış, şunları kaydetti:
"Biz de Sayın Başbakanımızın talimatıyla TBMM tatile girmeden hemen önce TÜRKAK yasamızı çıkarmayı başardık. Şimdi artık önümüze daha rahat bakabiliyoruz. Özellikle TÜRKAK'ın uluslararası alandaki başarılarına yeni başarılar eklemek, ayrıca TÜRKAK'ın çalışma alanlarını genişletmek konusunda kararlıyız.
Helal gıda standartları da bunların başında geliyor. Bu konu artık dünya gündeminin bir unsuru haline geldiyse, burada Türkiye olarak bizim en ön sırada bu tartışmaları yönlendirebilmemiz, belirleyici rolümüzü göstermemiz gerekiyor. Özellikle bu konuda yaşanabilecek istismarların önüne geçme konusunda üzerimizde büyük bir sorumluluk hissediyoruz. Bu açıdan şuna özellikle dikkat edilmesi önemlidir. Helal gıdada aranan tek şart İslami usullere göre üretim değil, aynı zamanda dinimizin de gerektirdiği gibi kaliteli üretim de olmalıdır. Üreticilerimiz bu konuda hassasiyet ve özen göstermelidir. O yüzden helal gıda meselesine salt dini bir mesele olarak değil, aynı zamanda ahlaki bir mesele olarak da bakmak gerekiyor."
TÜRKAK'ın yeni dönemde yenilenen mevzuatı ve kadrosuyla helal gıda konusunda azami bir özen içerisinde olacağını, helal gıda standartlarında dünyadaki muadillerine de örnek düzeyde çalışmalar yapacağını belirten Bağış, "TÜRKAK, kurulduğu günden bu yana akredite ettiği her ürünle nasıl AB sürecimizde mesafe almamızı sağlıyorsa bundan sonra da genişleyen ve güçlenen vizyonuyla anamızın ak sütü gibi helal olan AB üyeliğine giden yolu kısaltacaktır" dedi.