”Türkiye anahtar ülke”
Sırbistan Dışişleri Bakanı Jeremiç barış ve istikrar söz konusu olduğunda Türkiye'nin anahtar bir ülke olduğunu söyledi
ANKARA - Sırbistan Dışişleri Bakanı Vuk Jeremiç, Türkiye'yi Balkanlar'da anahtar önemde bir ülke olarak gördüklerini belirterek, Kosova konusundaki görüş farklılıklarına rağmen iki ülke ilişkilerinin gelişmesinin önemine işaret etti.
Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile yaptığı görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Jeremiç, bir Sırbistan dışişleri bakanının ilk kez Türkiye'ye geldiğine dikkati çekerek, "bunun ayrıcalığını hissettiğini" söyledi.
Jeremiç, Babacan ile "kapsamlı ve yararlı" görüşmeler yaptıklarını, ikili ilişkileri ve bölgesel konuları ele aldıklarını bildirdi. Balkanlar'da barış ve istikrarın çok önemli olduğunu belirten Jeremiç, Balkanlar denildiğinde akla Türkiye'nin de geldiğini, bu bölge düşünüldüğünde Türkiye'nin ön plana çıktığını ifade etti.
"Barış ve istikrar söz konusu olduğunda Türkiye'yi anahtar önemde bir ülke olarak görmekteyiz" diyen Konuk Bakan, iki ülkenin ekonomik ilişkileri geliştirmek için yapabileceği daha çok şey olduğuna inandıklarını kaydetti. Jeremiç, bu çerçevede alt yapı çalışmaları yapılabileceğini, bu alanda ortak projeler üretilebileceğini söyledi. Görüşmelerde ayrıca iki ülke arasındaki ulaşımın daha da serbestleşmesini ele aldıklarını belirten Konuk Bakan, daha sonraki dönemlerde vize kolaylığı getirilmesinin gündemde olduğunu kaydetti.
Jeremiç, Türkiye ile Sırbistan'ın AB konusunda da benzer hedefleri paylaştığını, AB ile entegrasyonun konusunun iki ülkenin gündeminde üst sıralarda yer aldığını ifade etti. Görüşmelerde iki ülkenin farklı düşündüğü konuları da ele aldıklarını belirten Jeremiç, iki ülke arasındaki sürece bu farklılıkları açık bir şekilde değerlendirerek devam ettiklerini bildirdi. Jeremiç, Türkiye ile Sırbistan'ın ayırıcı değil, yakınlaştırıcı unsurlar ve ortak çıkarlar üzerine yoğunlaşacağını bildirdi.
"Kosova hakkıında fikir ayrılığı"
Kosova'nın bağımsızlığına ilişkin bir soruya karşılık Jeremiç, bu konuyu dostluk çerçevesinde ele aldıklarını söyledi. İki ülke arasında görüş farklılıkları olduğunu, birbirlerinin konuya bakış açılarını iyi bildiklerini ve anladıklarını kaydeden Konuk Bakan, "Bizim politikamız değişmeyecek" dedi. Jeremiç, tüm taraflarca kabul edilebilir bir çözüm bulunması için uluslararası toplumla görüşmelerin sürdüğünü ifade etti.
Babacan da aynı soruya karşılık, Kosova konusunda Sırbistan ile Türkiye'nin farklı pozisyonları olduğunu hatırlatarak, "Ancak pozisyonlarımızın farklı olması, iki ülke arasındaki işbirliğinin ilerlemesine engel olmamalı diye düşünüyoruz. Zaten bugünkü toplantının ana teması da buydu" dedi. Babacan, iki ülkenin nasıl daha fazla işbirliği yapılabileceği, kültürel, ekonomik ve askeri gibi pek çok alanda nasıl daha ilerlenebileceği, bölgede daha fazla neler yapılabileceği konularının ele alındığını bildirdi. Babacan, bundan sonraki dönemlerde de yakın işbirliği içinde olunacağını kaydetti.
Kosova ile ilgili bir başka soru üzerine Konuk Bakan, Sırbistan olarak barışçıl ve siyasi yollar üzerinden hedefe ulaşma kararı aldıklarını söyledi. Konuyu uluslararası yasal kurallar çerçevesinde ele aldıklarını ifade eden Sırbistan Dışişleri Bakanı, Uluslararası Adalet Divanında yasal bir süreç başladığını, devam eden bu hukuki sürecin ne zaman sonlanacağının bilinmediğini anlattı. Jeremiç, mahkeme kararını verdiğinde bu konunun daha açık şekilde ortaya konmuş olacağını, ancak bu süre zarfında ikili olarak yapılacak işler olduğunu belirtti.
Babacan da iki ülkenin Kosova konusundaki pozisyonlarının farklı olmasının işbirliğini geliştirmeye engel olmaması gerektiğini belirtti. Sırbistan tarafının da böyle düşündüğünü kaydeden Babacan, siyasi irade olduktan sonra bu konuyu ikili ilişkiler ve bölgesel işbirliğinin gelişmesi önünde engel olarak görmediklerini söyledi.
Fransa'nın NATO'nun askeri kanadına dönüşüne ilişkin bir soru üzerine de Babacan, Türkiye olarak NATO'nun güçlü bir kurum olmasını desteklediklerini belirtti ve Fransa'nın kararına pek çok üyenin destek verdiğini anımsattı. Bu kararın modalitelerinin konuşulacağını ifade eden Babacan, Fransa'nın kararını yazılı olarak üyelere bildirmesinin ardından konuyu yine değerlendireceklerini kaydetti. Babacan, "Genel anlamda NATO'da bu, olumlu değerlendirilen bir adımdır. NATO'yu güçlendirecek bir adım olarak değerlendirilmektedir. Ama modaliteleri neyse uygulanacak ve konuşulacaktır" dedi.
Osmanlı arşivleri
Osmanlı arşivlerindeki Filistin'e ait tapu kayıtlarının kopyasının Filistinlilere verildiği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine de Babacan, şöyle konuştu:
"Bizim tapu kayıtları açık, yani kim Osmanlı dönemiyle alakalı ne tür talepte bulunursa, biz bu talebi karşılıyoruz. Bizim genel politikamız bu. İsrail'e ya da bahsettiğiniz meseleye özel atılmış bir adım değildir bu. Tamamen farklı sonuç verecek davalar da olabilir, ama biz o noktada da açığız. Önemli olan adaletin yerini bulmasıdır.
Eğer bu geniş coğrafyada Osmanlı İmparatorluğu uzunca bir süre hakim olduysa ve bu kayıtlar düzenli şekilde tutulduysa, bu ancak Türkiye'nin övüneceği bir unsurdur. Bu tür talepler Orta Doğu'dan değil, başka bölgelerden de gelebilir. Bizim genel politikamız tapu kayıtlarıyla ilgili herhangi bir araştırma geldiğinde, biz kayıtlarımızı açıyoruz, gerçek neyse, adalet neyse, yerini bulsun diyoruz. Tabii o kayıtlardan alıp inceleyecek mahkeme ya da her kimse kendi kararını veriyor, bizim politikamız tamamen açık olma yönünde."