”Türkiye çok ayrıştı”

İş Yatırım Genel Müdürü İlhami Koç, Türkiye'nin büyümede dolu dizgin yoluna devam etiğini belirterek, "Türkiye, bütün dünyada bunu sağlayabilmiş nadir birkaç ülkeden birisi olarak görünüyor" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yakup SAYAR

İSTANBUL - İş Yatırım Genel Müdürü İlhami Koç, Türkiye'nin Batı dünyasından olumlu anlamda çok ayrıştığını söyledi. Avrupa ile Amerika'nın kendine özgü o kadar çok hayati problemleri olduğunu ve bunlara çözüm bulamadıklarını belirten Koç, "Onların unuttukları bazı kavramlar var. Mesela büyüme. Büyüme gibi bir şey onlarda kalmazken, bizde ise tam tersi doludizgin gidiyor. Türkiye bütün dünyada bunu sağlayabilmiş nadir birkaç ülkeden birisi olarak görünüyor" diye konuştu.

İş Yatırım Genel Müdürü İlhami Koç, İstanbul'da düzenlenen Türkiye Türev Araçları Konferansı'nın ikinci gününde DÜNYA'nın sorularını yanıtladı. Konferansın Türkiye açısından çok önemli olduğuna değinen Koç şunları söyledi: "Her şeyden önce buranın bölgesel bir finans merkezi olması düşünülüyorsa böyle bir plan varsa bu konferanslarda bunun bir parçası. Çünkü bütün bu konferanslar sayesinde bir sektörün, dünyada önde gelen insanları ülkemize gelmiş oluyor. Ziyaret ettikleri zaman burada ne oluyor ne bitiyor anlamaya çalışıyorlar ve ilgileri artıyor. Bizim açımızdan da dünyada neler oluyor

bitiyor görüyor, öğreniyoruz."

Piyasalarda yaşanan durumu değerlendiren Koç, Türkiye'nin başka ülkelerle özellikle de Batı dünyasından çok ayrıştığını söyledi. "Batı dünyası dediğimizde de Avrupa ile Amerika'nın kendine özgü o kadar hayati problemleri var ki" diyen Koç sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunlara da çözüm bulamıyorlar. Onlar için unuttukları bazı kavramlar var. Mesela büyüme. Büyüme gibi bir şey onlarda kalmazken, bizde ise tam tersi doludizgin gidiyor. Türkiye bütün dünyada bunu sağlayabilmiş nadir birkaç ülkeden birisi olarak görünüyor."

Piyasalarımıza ilgi arttı

Türkiye sermaye piyasalarının gelişimine değinen İlhami Koç, "Bizim sermaye piyasalarımızın gelişimi ülkemizdeki yüksek faiz ve yüksek enflasyon ortamı ile yakından ilişkiliydi. Yüksek faiz ve yüksek enflasyon ortamı ortadan kalktıktan sonra piyasalarımıza yeni ürünler geldi ve piyasalarımızın derinliği arttı bununla birlikte ilgi de arttı. Düşük faiz ortamında insanlar biraz daha risk almaya başladı. Biliyorsunuz bizim hisse senetleri piyasamızda yerli yabancı oranı vardır. Şimdi yerlinin oranı artmaya başladı. Çok olumlu bir gelişme bu" diye konuştu.

Forexte çok aktif olmayacağız

Gündemde olan Forex ürünlere yönelik görüşlerini sorduğumuz İlhami Koç, kaldıraçlı FX'in farklı bir yere koyulması gerekli olduğunu belirterek şunları söyledi: "Çünkü biz yatırım dediğimizde bu tür ürünler gündemde ama kaldıraçlı FX bizim yatırım dediğimiz alan içinde değil. Daha farklı bir dünya. Daha spekülatif al-sat dünyası. Dolayısıyla o alanda sermaye piyasası faaliyetleri içine konuldu. Sermaye Piyasası izin verdiğinde bizde bu alanda faaliyette bulunmayı düşünüyoruz ama çok aktif pazarlayıcısı olmayacağız. Öte yandan kaldıraçlı Forexte SPK'nın uyarılarını doğru buluyoruz. O kadar yüksek kaldıraçlarla yapılıyor ki işlemler. Biraz reel ekonomiden tamamen uzak. Dolayısıyla para kaybedenlerin oranı para kazananlardan fazla. Ben yatırım sınıfı içinde almıyorum. Çok özel bir alan. Dikkat edilmesi lazım."

Merkez Bankası'nın politikasına yönelik görüşlerini sorduğumuz Koç, "Ben başarılı görüyorum ilk defa önceden bir tedbir alınıyor" şeklinde konuştu.

Biriktir konumundayız

İş Yatırım olarak piyasalara bakışını ve yatırım projeksiyonlarını sorduğumuz Koç, Türkiye'nin büyüme performansından dolayı ve buna bağlı cazibesinin yüksek olması nedeniyle İş Yatırım olarak hala Türkiye piyasasında biriktir konumunda olduklarını hatırlattı. Altının yükselişine yönelik ise Koç, piyasalarda belirsizlikler artıkça insanların altına doğru yönelmesinin doğal bir sonuç olduğunu ifade ederek , "Altın risklere karşı bir park yeri. Son dönemde spekülatif olarak artmışmıdır, yoksa bunun gerçek talebi varmıdır bunlar tartışılıyor. Ama her ne olursa olsun içinde bir nakit akışı içermediği için gerçek anlamda bir yatırım aracı değil" şeklinde konuştu.

Seçilmiş hisse senetleri cazip

Yatırım tercihinde Türkiye için düşünüldüğünde yatırımcıların mutlaka portföylerinde seçilmiş hisse senetleri olması gerektiğini öngören Koç, "Çünkü özellikle yoğun satış dönemlerinde insanlar hisse senetlerini herhangi bir seçim yapmadan doğrudan doğruya satarlar. Bu ortamda gerçekten ileriye dönük ciddi potansiyel içeren şirketler var. Nakit akımları belli hesaplanabilir temettü dağıtan şirketler alıp bir kenara konulabilir diye düşünüyorum. Çünkü öyle görünüyor ki dünyada düşük faiz dönemi bir müddet daha devam edecek.

Tamam dünyada sorunlar kısa vadede çözülmeyecek uzun vadeye yayılacak. Ama bu dönemde de faizler düşük kalacak. Fazla düşük kaldığı sürece de paranın kendisine bir yer bulması lazım ve çok fazla seçenek de yok. Dövize gelince kur serbest piyasada belirleniyor. Merkez Bankası spekülatif atak olmadığı

sürece doğrudan müdahale etmiyor. İhalelerle sadece sert hareketleri engelliyorlar. Gidişat doğru. Kurlar biraz daha  artabilirde ama çok da önemli değil. Sonuçta ülkenin gittiği yolun sağlıklı olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir" dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir