Türkiye kararına oyçokluğuyla kabul
Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu, Taksim Gezi Parkı olaylarıyla ilgili Türkiye kararını oyçokluğuyla kabul etti.
STRASBOURG - Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'nda Hristiyan Demokratlar, Sosyalistler, Liberaller, Yeşiller ve Muhafazakarların uzlaşmasıyla hazırlanan ortak karar metninde Türkiye'de, şehir ve bölgesel kalkınma planlarında halka danışılması çağrısı yapıldı.
Oy çokluğuyla kabul edilen, bağlayıcı olmayan kararda, ekonomik kalkınmanın sosyal, çevresel kültürel ve tarihi faktörlerle dengelenmesi ve tüm projelerde çevresel değerlendirme analizlerinin yapılması istendi.
Gezi Parkı olaylarında polisin aşırı güç kullanmasından endişe duyulduğu belirtilen kararda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a birleştirici ve uzlaşmacı tutum takınması tavsiye edildi.
Kararda, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın ılımlı yaklaşımları ve göstericilerden özür dilemeleri memnuniyetle karşılandı.
Tavsiye niteliğindeki AP kararında, siyasi partiler arasındaki çatışmacı üsluptan ve kilit reformlarda uzlaşma iradesi eksikliğinden endişe duyulduğu belirtildi.
Türkiye'ye demokratik kurumlarını, hukukun üstünlüğünü ve temel özgürlükleri daha da güçlendirmesi çağrısı yapılan kararda, polis ve yargı mensuplarının bireysel hak ve özgürlüklerin önceliği ve işkence ve kötü muameleyle mücadelede uluslararası standartlar konusunda sürekli eğitime tabi tutulmaları gerektiği ifade edildi.
Kararda, Türk makamlarına tüm vatandaşların din ve inanç özgürlüğünü ve toplumsal zenginliği güvence altına almaları ve seküler yaşam tarzını korumaları tavsiye edildi.
İfade özgürlüğünün önemi vurgulanan kararda, Türkiye'de basın özgürlüğünün kötüleştiği ve medyanın artan oranda otosansüre yöneldiği iddia edildi.
AP kararında RTÜK'ün Taksim Gezi Parkı olaylarındaki yayınları nedeniyle bazı TV kanallarına ceza vermesinden derin üzüntü duyulduğu dile getirildi. Kararda, "medya kuruluşlarından çoğunun, çok çeşitli ekonomik çıkarları olan büyük holdinglere ait olmasından" endişe duyulduğu kaydedilerek yeni bir basın kanunu ile diğer meseleler yanında medya sahipliği, bağımsızlığı ve idari kontrol konularının düzenlenmesi de istendi.
Türkiye muz cumhuriyeti değil
Avrupa Birliği Bakanlığı'ndan, Avrupa Parlamentosu'nun kararıyla ilgili şu açıklama yapıldı:
"Türkiye’nin iç meseleleriyle ilgili bu kadar rahat ve cesur konuşmanın bedeli olduğunu bazı parlamenterlerin anlaması gerekir. Ulusal ve uluslararası kirli planlara alet olup bunların manipülasyonlarına, iftiralarına kanmasınlar. Bu yanılsamayla gaza gelip durumdan da kendilerine vazife çıkarmasınlar. Türkiye muz cumhuriyeti değildir.
Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir, neyi nasıl yöneteceğini de kendi devlet geleneği içerisinde gayet iyi bilir. Bu geçici durum karşısında gaza gelip bugün sadece hükümetimizi değil Türkiye Cumhuriyeti'ni de hedef almanın maliyetlerini umarım hesaplamışlardır."