Türkiye plastikten 10 ayda 8.7 milyar dolar elde etti

 
İSTANBUL - Avrupa'nın en büyük üçüncü üretim kapasitesine sahip Türkiye plastik sektörü olumsuz koşullara rağmen büyümesini ve Türkiye ekonomisine katkısını artırarak sürdürüyor. PLASFED İzleme Raporu'na göre, Türkiye plastik sektörü; yılın 10 ayında doğrudan 4 milyar 162 milyon Dolar, dolaylı olarak ise 4 milyar 579 milyon Dolar ihracat yaptı ve Türkiye'ye 8 milyar 741 milyon Dolarlık döviz kazandırdı.
 
Ocak-Ekim gelişmeleri:
Türkiye plastik sektörünün Ekim ayı sonu itibariyle miktar bazında üretimi 5,7 milyon tona ulaştı ve sektör cirosu 23,1 milyar TL olarak gerçekleşti. Sektörün Türkiye ekonomisine sağladığı katma değer ise 9,2 milyar Dolar olarak gerçekleşti.
 
Türkiye plastik sektörü yılın 10 ayı sonunda miktar bazında, 1 milyon 130 bin ton mamul ve 500 bin ton hammadde olmak üzere 1,6 milyon ton ihracat gerçekleştirdi. Bu ihracat sonucunda,  direk mamul ihracatından 3,3 milyar dolar, hammadde ihracatında 800 milyon dolar olmak üzere 4 milyar 162 milyon dolar döviz sağlandı. Sektörün, mamul ve yarı mamul imal ettiği diğer ihracatçı sektörler kanalı ile yapılan dolaylı ihracatından oluşan 4,6 milyar Dolarlık ihracatla Türkiye'ye sağlanan döviz katkısı 10 ayın sonunda 8 milyar 741 milyon Dolara ulaştı.
 
Ocak-Ekim döneminde 203 ülkeye ihracat gerçekleştiren Türkiye plastik sektörü, toplam ihracatın yüzde 50'sini 10 ülkeye gerçekleştirildi. En fazla ihracat yapılan ülkeler sırasıyla; Irak, Rusya, Almanya, Azerbaycan, İngiltere, İran, Fransa, Gürcistan ve Romanya oldu.
 
Miktar bazında ithalat 4,7 milyon ton plastik hammadde, 400 bin ton mamul olmak üzere 5,1 milyon ton olmak üzere toplamda 5,1 milyon ton olarak gerçekleşti. Değer bazında ithalat ise 8,3 milyar Dolar hammadde, 2,1 milyar dolar mamul olmak üzere 10,4 milyar Dolar olarak gerçekleşti.
 
 
Ekim ayı sonu itibariyle mamul bazında 1,2 milyar dolar dış ticaret fazlası, hammadde dış ticaretinde ise 7,4 milyar Dolar açık veren Türkiye plastik sektörü, Ocak-Ekim 2012 döneminde 120 ülkeden ortalama ithal fiyatı ton başına 5 bin 226 Dolar olan plastik mamul ithal etti. Çin'den ithal edilen mamullerin ortalama fiyatı ise 3 bin 929 dolar olarak gerçekleşti. Toplam ithalatın yüzde 75'ini oluşturan, en fazla mamul ithal edilen ülkeler sırasıyla, Almanya, Çin, İtalya, Fransa, Güney Kore, İngiltere, ABD, Belçika ve İspanya oldu. Sektörün ton başına ihracat fiyatı ise, ithalat fiyatının yüzde 57'si olarak gerçekleşti.
 
2012 yıl sonu tahminleri:
 
PLASFED İzleme Raporu'nda, sektörün 2012 yılı sonunda doğrudan ihracatının yüzde 14 artarak 4 milyar 995 milyon Dolara ulaşacağı tahmin edildi. Sektörün ihracat artışı, Orta Vadeli Program'a göre yüzde 10,8 oranında artması beklenen Türkiye ihracat artışından daha yüksek oranda gerçekleşecek.
 
Sektörün dolaylı olarak ihracata vereceği katkının 2012 sonunda 5 milyar 494 milyon Dolara ulaşacağı, böylece Türkiye'ye plastik sanayiinden gelen toplam döviz katkısının 10 milyar 489 milyar olacağı tahmini yapıldı. Yıl sonunda sektörün plastik mamul üretiminin miktar bazında 7 milyon 162 bin ton, değer bazında ise 29 milyar 220 milyon Dolara ulaşacağı tahmin edilirken, katma değerin ise 11 milyar 688 milyon Dolara ulaşacağı tahmin edildi. 2012 sonunda üretim miktar bazında yüzde 7, değer bazında ise yüzde 3 büyüyecek.
 
 
Plastik sektöründe yatırımlar, genel sanayi yatırımlarına paralel olarak yüzde 13 gerileyecek. Sektörün makine-teçhizat yatırımları yılın 10 ayı sonunda 640 milyon Dolar olarak gerçekleşirken, 2012 yılının 768 milyon Dolar ile tamamlanması bekleniyor.
 
Hammadde tedariki sorunu devam ediyor:
 
PLASFED İzleme Raporu sonuçlarına göre, sektörün Ocak-Ekim dönemi performansı ile yıl sonu gerçekleşme tahminlerine yönelik değerlendirmelerde bulunan PLASFED Başkanı Selçuk Aksoy, hammadde tedarik ve fiyatının sektörün öncelikli sorunlarından biri olmayı sürdürdüğünü kaydetti. Türkiye plastik sektörünün olumsuz şartlara, küresel krize rağmen büyüme ve gelişme trendini devam ettirdiğini belirten Aksoy şunları söyledi:  “Son açıklanan 2012 üçüncü çeyrek büyüme oranı yüzde 1,6 ile, Orta Vadeli Programda değiştirilerek 3,2'ye indirilen büyümenin dahi gerçekleşmeyeceğini gösterdi. Plastik sektörü bu şartlarda bile % 7 büyüme hızına sahip olabiliyor. Daha çok büyümeye, bunun için de daha çok yatırıma ihtiyacımız var. Ancak, plastik sektörünün de büyümesinin önünde bazı engeller var. Hammadde tedariki sorun olmaya devam ediyor. Türkiye'de üretilen hammaddenin tamamı yurt içinde satılsa bile sektör ihtiyacının 15'ini bile karşılamaktan uzak seviyede.  Dolayısıyla ithal hammaddeye şu anda bağımlıyız. Gelişme yolundaki ülkelerden hammadde ithalinde alınan vergilerin artırımı sonucu ek maliyet oluştu. Finansal kiralama yöntemiyle yapılan makine ithalatında % 18 KDV uygulanmaya devam ediliyor. Sektörün rekabet gücü için bu alanlarda düzenlemeye ihtiyacımız var. Ayrıca, sektörün katma değeri yüksek ürünlere geçişi ve böylece miktar - fiyat dengesinin iyileşmesi için, teknoloji yatırımlarına,  AR – GE ve ürün geliştirme yatırımlarına ihtiyacı var. Bütün bunların sağlanması için hammadde ve makine-teçhizat konusunda sanayicimizin istikrarlı, rekabet gücüne destek verecek bir fiyata ihtiyacı var."