Türkiye ve Sivas'ta doğaltaş sektörünün sorunları

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Zeki ÖZDEMİR / Sivas Doğaltaş ve Madenciler Derneği

Dünyada doğaltaş sektörü her geçen gün daha cazip bir sektör haline geliyor.  Kendinden desenli, çevreyle uyumu, estetik, hijyenik, zamana dayanıklı ve geri dönüşümlü malzeme olması, farklı mekânlarda kullanıma uygun olması, ayrıca atık ve artıklarının çeşitli alanlarda kullanılması doğaltaş üretimini önümüzdeki yıllarda giderek artıracak.

Doğaltaş konusunda önemli bir rezervi elinde bulunduran Türkiye zengin rezervlerinin yanı sıra doğaltaşlarının renk ve çeşitliliği ile dikkat çekici bir konumdadır. Türkiye'de 80'in üzerinde değişik yapıda ve 120'nin üzerinde değişik renk ve desende mermer rezervi belirlenmiştir. Süpren ,  Elazığ vişne, Akşehir siyah, Manyas beyaz, Bilecik bej, Burdur bej, Bursa bej, Amasya bej, kaplan postu, Sivas traverten, Denizli traverten, Ege bordo, Milas leylak, Gemlik diyabaz ve Afyon şeker uluslar arası piyasada tanınan  çeşitlerimizden bazıları.

Dünya doğaltaş  üretiminin yüzde 9'u Türkiye'de yapılıyor.  Ülkemizde 2 bin500 civarında ruhsat altında çalışan bin 500'ün üzerinde aktif doğaltaş ocağı var. Henüz işletmeye alınamamış ruhsata bağlanmamış, devreye alınacağı vakit yüzyıllar boyu ürün verebilecek kapasite ve rezervlerde birçok doğaltaş masifleri bulunuyor. Bu da ülkemize çok net ve göreceli bir üstünlük sağlıyor.

Türkiye doğaltaş ihracatında Çin ve İtalya'nın ardından üçüncü sırada. Ülkemizde üretilen doğaltaşlar 179 ülkeye ihraç ediliyor.  Diğer sektörlerden üstün yönü ithalata düşük bağlılığıdır. Sektörde kullanılan ocak ve fabrika makinelerinin tamamı ülke içinde üretiliyor. Mamul ürün haline getirilene kadar geçen safhalarda ithal ara ürün kullanımı yüzde 5 civarında.Emek yoğun bir sektör. 2009 yılı itibarikyle 150 bin kişi istihdam ediliyor. Yan sanayi ile bu rakam 250 bin kişiye ulaşıyor.  2030 yılında doğrudan 500 bin, yan sanayi ile birlikte 800 bin kişiye istihdam yaratılacak.

Sektörde sermaye yetersizliği ve yüksek maliyetler,  Ar-Ge faaliyetlerine yeterince bütçe ayrılamaması, marka ve kurumsallaşmada yeterince yol alınmaması, direkt ve en direkt vergi yükünün yüzde 65 lerde seyretmesi, tanıtım ve pazarlama  konusunda yeterli çalışmaların yapılmaması, kalifiye eleman,  mevzuat ve organizasyon konusunda ilgili mercilerin çokluğu gibi sorunlar öne çıkıyor. Bu konuda sektör firmaları olmak üzere ilgili kamu kuruluşları, ilgili sivil toplum örgütleri ve eğitim kurumlarının ortak çalışması gerekiyor.  İşbirliği içinde Türk doğaltaşının tanınırlılığı artırılarak talep yaratılmalıdır. Çevreye duyarlı biçimde üretim geliştirilmeli ve sektörün katma değeri yüksek ürünlere doğru yönelmesi sağlanmalıdır.  Mevzuat sektörün ekonomisini artıracak şekilde düzenlenlemlidir.  Üniversitelerin mühendislik ve mimarlık fakültelerinde doğaltaş malzeme dersleri konusunun yer alması  ayrıca doğaltaşa münhasır yüksek öğretim programı düzenlenmesi gerekir. Vergi yükü lyüzde 65' lerin aşağısına çekilmelidir.

Sektörün ülke genelindeki gelişimi Sivas ilimizde de paralel bir yönde. Sivas ihracatının yüzde 30'unu doğaltaş sektörü karşılıyor.  Sivas doğlataş üretiminin yüzde 70'ini oluşturan sarı travertenin yanı sıra, noche traverten, onyx ve bej tanınan ve tamamı ihraç edilen doğaltaş ürünleridir. Sivas'ta 31 adet doğaltaş sahası tespit edilmiş olup bunun 16 adedi traverten, 8 adedi mermer, 4 adedi kireç taşı, 1 adedi bazalt, 1 adedi gabrodur. Yöremizde bulunan 16 adet traverten sahası yüzde 40 blok verimliliği ile toplam görünür  muhtemel rezervi 200 milyon metreküp olarak belirlenmiştir. Fabrika üretiminde toplam 12 fabrika ile yılda 1 milyon 850 bin metrekare tam mamul ve yarı mamul üretilerek bin insanımıza yerinde istihdam sağlıyor. . Türkiye deki duruma paralellik arz eden Sivas doğaltaş sektörü gerek üretim miktarı ve istihdam gerekse ihracat pastasındaki oranın daha da yukarı çıkacağı şüphesizdir. Ancak bu gelişimin hızını belirleyecek faktörler, ülke genelindeki sorunları aşılmasıyla orantılı olacaktır.