Tutuklu sanıklar tahliye edildi
İzmir'de “Gizli bilgi ve belge bulundurma” davasında mahkeme heyeti, adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağı şartıyla tutuklu sanıkların tahliyesine karar verdi.
İZMİR - İzmir'de 5’i muvazzaf asker, 10’u tutuklu 357 sanığın yargılandığı “Gizli bilgi ve belge bulundurma” davasında mahkeme heyeti, adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağı şartıyla tutuklu sanıkların tahliyesine karar verdi.
İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden duruşmaya tutuklu sanıklar Bilgin Özkaynak, Coşkun Başbuğ, Narin Korkmaz, Safiye Köten, Hakan Oğuzhan ile tutuklu muvazzaf askerler Bülent Acar, Bülent Akbaş, Engin Çırakoğlu, Engin Karatekin ve Onur Süer ile avukatlar katıldı.
Sanık yakınlarının yoğun ilgi gösterdiği duruşmada Mahkeme Başkanı Orhan Kızıltaş 101 maddelik ara karar metnini yaklaşık 1 saat 30 dakika okudu. Mahkeme Başkanı Kızıltaş’ın bir ara boynunun tutulduğu ve okumaya kısa ara verdiği gözlendi.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin kişi özgürlüğüne dair maddelerini hatırlatan Kızıltaş, "tutukluluk sürelerinin 2 yılı aşması, delillerin büyük oranda toplanması, mevcut delil durumu, sanıkların sabit ikametgah sahibi olmaları, adli kontrol tedbiriyle kaçma şüphesinin önüne geçilebileceği" gerekçeleriyle tüm sanıkların tahliyesine karar verildiğini açıkladı.
Kızıltaş, tahliyesine karar verilen sanıklara tüm duruşmaları takip etme zorunluluğu getirildiğini, yurtdışına çıkış yasağı konulduğunu ve haklarında adli kontrol hükümlerinin uygulanmasına karar verildiğini belirtti.
Salonda bulunan sanık yakınları ve izleyiciler, yanlarında bulunanlara sarılarak ve gözyaşı dökerek karar karşısındaki duygularını dışarı vurdu.
Akademisyenlerden bilirkişi heyeti oluşturulacak
Mahkeme heyeti, dijital materyaller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması amacıyla Dokuz Eylül ve Ege üniversitelerinden bilgisayar konusunda uzman öğretim üyelerinin listesinin istenmesine ve yeni bilirkişi raporu alınmasına hükmetti.
Heyet, davayla ilgili daha önce rapor hazırlayan Genelkurmay Başkanlığı ve TÜBİTAK’taki bilirkişi heyetinin dinlenmesini taleplerini kabul etmedi.
Sanık Bilgin Özkaynak’ın Sapanca’daki evinde ve diğer bazı sanıkların evlerinde yapılan aramaları gerçekleştiren polislerin dinlenilmesine karar veren heyet, avukatların dijital materyallerin kendilerine verilmesi ve görevsizlik taleplerinin reddine karar verildiğini açıkladı.
Sanık Onur Süer’in Başbakan, Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı ve “kumpas mağduru” olarak tanımladığı Hanefi Avcı’nın dinlenilmesi talebini reddeden heyet, sanık Safiye Köten’in Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele’nin eşi İnci Kösele’nin dinlenilmesi talebini ise kabul etti.
Heyet, AK Parti Ankara milletvekili Yalçın Akdoğan, CHP Muğla milletvekili Nurettin Demir’in dinlenilmesi talebini de reddederken, sanık Narin Korkmaz’ın Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ve diğer hastanelerde psikolojik tedavi görüp görmediğinin sorulmasına karar verdi.
Duruşmalara gelmeyen ve savunma yapmamış olan bazı sanıkların sonraki celse zorla getirilmelerini kararlaştıran heyet, 92 sanığın yurtdışına çıkış yasağı ve adli kontrol kararının “yaptıkları göreve engel oluşturması ve mağduriyete sebep olması dikkate alınarak” kaldırılmasını, 21 sanığın adli kontrol hükümlerine devamını kararlaştırdı.
Duruşma sonrası sanık avukatlarından Murat Ergün, mahkemenin verdiği tahliye kararıyla tarih yazdığını, ayrıca davanın gidişatını etkileyebilecek bir karar vererek akademisyenlerden oluşan yeni bir bilirkişi oluşturulmasına hükmettiğini söyledi.
Avukat Muzaffer Sevgi Sakarya ise sanıkların evlerindeki aramalara katılan polislerin verecekleri ifadeleri merakla beklediklerini belirterek, “Tahliye kararı çok sevindirici, ama biz beraat bekliyoruz” dedi.
Tahliye edilenler, sevinçlerini yakınlarıyla paylaştı
İzmir'de 5’i muvazzaf asker, 10’u tutuklu 357 sanığın yargılandığı “gizli bilgi ve belge bulundurma” davasında, adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağı şartıyla tahliye edilenler, sevinçlerini yakınlarıyla paylaştı.
İzmir 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde aileleri ve yakınları tarafından karşılanan Bilgin Özkaynak ile Coşkun Başbuğ, büyük mutluluk yaşadı.
Özkaynak, gazetecilere yaptığı açıklamada, haksız yere, 2 yıl 2 ay boşu boşuna cezaevinde kaldıklarını belirterek, "Şu anda kimler kazanıyorsa onlar sebeptir burada yatmamıza. Kimseyi suçlayacağımız da yok. Çıktık, özgürüz, ailemizle evimize gideceğiz" diye konuştu.
Tahliye coşkusunu oğlu Ozan ile yaşayan Başbuğ da son 10 yıldır hukukun seri cinayetler gibi katledildiği dönem yaşandığını savundu.
Bu davanın da onlardan biri olduğunu öne süren Başbuğ, "Davada çok şey söylendi, müdafiler, sanık yakınları, sanıklar, söylenecek çok fazla şey yok. Bu davanın boş olduğunu, 'paralel' denilen yapının işi olduğunu başından beri haykırdık. Sağ olsun, yüce mahkeme gerçek adaleti yerine teslim etti" şeklinde konuştu.
Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü
Davanın tutuklu sanıklarından Narin Korkmaz ile Safiye Kökan da Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nden tahliye edildi.
Korkmaz, cezaevi çıkışında gazetecilere konuşmak istemediğini söyleyerek, kendisini bekleyen yakınlarının otomobiline binerek uzaklaştı.
Kökan'ı ise annesi Gülnaz ve yakınları cezaevinin kapısında karşıladı.
Gazetecilerin soruları üzerine Gülnaz Kökan, "Bize bu zulmü yapanların da aynı şekilde yargılanacağını düşünüyoruz. Sağ olsunlar hakimlerin, savcıların kararından dolayı teşekkür ediyorum" dedi.
Safiye Kökan da yakınlarının otomobiliyle cezaevinden ayrıldı.