Tutukluluk süreleri fiili mahkumiyete dönüştürülmemeli
Gül, "Yeni bir anayasa tamamen sivil bir irade tarafından hazırlanmalı" dedi.
ANKARA - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Adaletin tecellisinin gecikmesi tutukluluğu fiili bir mahkumiyet durumuna dönüştürmemesi gerekir. Gerekli yasal düzenlemeler en kısa sürede hayata geçirilmeli" dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, TBMM'nin 23. Dönem 5. Yasama Yılı'nın başlaması dolayısıyla Genel Kurulda yaptığı konuşmada, milletvekillerini en içten duygularla selamladığını belirterek, yeni yasama yılının verimli ve hayırlı olmasını temenni etti.
"Adaletin tecellisinin gecikmesi tutukluluğu fiili bir mahkumiyet durumuna dönüştürmemesi gerek" diyen Gül şunları söyledi:
"Geride bıraktığımız sürece baktığımızda en sert tartışmalar yargının bağımsız ve tarafsız olması konusunda oldu. Tarafsızlığını ve adalet konusundaki titizliğini beyanlarıyla göstermek zorunda kalan yargı mensuplarından bekleniyor. Yargı mensupları hukukun üstünlüğüne olan inançlarını yeniden kuşanarak işlerini yapacaklardır.
Vatandaşlarımızın yargı sistemlerinin işleyişi ile ilgili olarak sorunlarına da değinmek gerekiyor.
Adaletin tecellisinin gecikmesi tutukluluğu fiili bir mahkumiyet durumuna dönüştürmemesi gerekir. Gerekli yasal düzenlemeler en kısa sürede hayata geçirilmeli."
"Yeni bir siyaset dili oluşturulmalı"
Gül, yeni bir siyaset dilinin oluşturulması gerektiğini de vurguladı.
Gül, yasama yılının, demokrasinin iki temel mekanizmasının işlediği bir zaman diliminin ortasına geldiğini, öncesinde Türkiye'nin siyasi tarihi açısından çok yönlü anlamları olan bir referandum gerçekleştirildiğini, yasama yılının sonlarında ise milletvekili genel seçiminin yapılacağını anımsattı. Gül, "Demokrasimizin temel kurum ve mekanizmalarıyla ne kadar olgunlaştığını, çoğulcu demokratik normlara uyum yönünde ne kadar mesafe alındığını gösteren bu süreç, yeni yasama yılının anlamlı ve önemli bir çalışma dönemi olacağını göstermektedir" dedi.
"Anayasayı sivil irade hazırlamalı"
Gül, yeni bir anayasanın, tamamen sivil bir irade tarafından hazırlanması ihtiyacının, bugün çok açık olduğunu bildirdi.
"Dünyanın en yetkin demokratik kurumlarını dahi kursanız, onlara eşlik eden, onları mümkün kılan ve değerini artıran bir kültür geliştiremezseniz o demokrasilerin, kalıcı bir ehemmiyeti ve değeri yoktur" diyen Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şüphesiz, demokrasi sadece seçimlerden ibaret değildir. Demokrasi bir şekil meselesi olduğu kadar, bir içerik meselesidir aynı zamanda. Kuşkusuz demokratik süreç seçimlerle başlar, halkın tercihlerine saygı duymakla başlar... Ve oradan itibaren, o seçimleri aşan vizyon, irade ve kurumlarla beraber, demokrasimiz genişleyerek ve derinleşerek yoluna devam eder. Bu yolda, açıktır ki henüz kat edilecek çok mesafemiz var.
Yetkin bir demokratik kültür ve uzlaşı ahlakını geliştirmek sadece siyasetçilere düşen bir görev olarak görülmemelidir. Bu konuda, yasama, yargı ve yürütmenin ve tüm devlet kurumlarının, sivil toplumun, bürokrasinin sorumluluğu da bulunmaktadır. İşte bu çerçevede, son referandumun en önemli kazanımı, kuşkusuz, milletin kendi seçtiği temsilcileri tarafından hazırlanmış bir değişikliğin, milletin bizzat kendisi tarafından onaylanmış olmasıdır. Ancak, bu değişiklikler, önemli olmakla beraber, yeterli değildir. Yeni bir anayasanın, tamamen sivil bir irade tarafından hazırlanması ihtiyacı bugün çok açıktır."